Bir o duvara bir bu duvara

2015 yılında duran makine teçhizat yatırımları beş yıllık aradan sonra 2020 yılı sonunda yeniden artışa geçti. Pandemi sürecinde Batı Ülkeleri hem şirketlere hem de bireylere çok ciddi nakdi kaynak sağlamıştı. Bu nakdi desteğin pandemi sonrası aşırı talep ile piyasalara gelmesi ile küresel ekonomilerde hızlı bir ralli yaşanmış oldu. İşte Türkiye ekonomisindeki canlılığın da ana nedeni bu dış talepten gelmişti.

2015-2020 arası durağan geçen ekonomide, hem işsizlik sert dalgalanmış hem de sosyal sorunlar oldukça artış göstermişti.

Tam düzelme başlamış ve işler yoluna girer gibi olmuştu ki... “Ortada Nass var, size bize ne oluyor” diyerek her şeyi kendi elimizle yıkıverdik. Adına yeni model dedikleri, faiz sebep-enflasyon sonuç düşüncesi ile çıkılan yol bizi bir o duvara bir bu duvara çarpıp durmaktadır.

Önce kurlar ve ardından enflasyon patladı. 1994 sonrası ülkemiz ikinci büyük enflasyon şokunu yaşamaya başladı.

Artan enflasyon ve yoksulluk tepkileri artırınca bu sefer odaklanılan nokta finansal istikrar oluverdi.

Daha düne kadar önceliğimiz reel sektör, biz oraya bakarız denilen yönetim anlayışı artık finansal dengeleri önceler duruma geldi.

Bu uğurda denenmedik yol kalmadı. Hatta bugün Türk Bankacılık sisteminin serbest olduğunu bile söyleyemez duruma geldik.

KKM dedikleri nesebi belli olmayan TL görünümlü dolar hesaplarına bile geçtik. Ama yine yetmedi... Dolar 11 liradan başlayan bu sistemdeki yükselişinde 18 lirayı da aştı.

Bu sefer çareyi verilen kredileri dolar alımında kullanan ilk ve ikincil unsurların durdurulmasında aradık. Mesela ucuz konut kredisi kullanan kişi dolar almasa bile konutu satan kişi dolar alabilirdi. Ve derhal konut kredisinde limiti 250 bin liraya çektik.

Benzer adımlar diğer kredilerde de atıldı. Bugün bir çok KOBİ krediye erişimde sorun yaşıyor. Oysa piyasaları allak-bullak ettiğimizden ticari vadeler nerede ise ortadan kalkmış ve likidite ihtiyacı çok yüksek seviyelere ulaşmıştı.

Tam bu esnada kesilen krediler nefes borusunun kesilmesi gibi etki yarattı.

Önce konut satışları gerilemeye başladı. Sonra otomotiv ve beyaz eşya satışları bunu izledi. ISO-PMI endeksi 6 aydır durağanlık tehlikesine dikkat çekiyordu. MÜSİAD Sameks endeksi de nihayetinde 50 baz eşik değerin altına geriledi.

Sorun sadece dış talep değildi; iç talepte de durağanlık dikkat çeker oldu.

Dışarısı zaten ekonomilerini aşırı canlılıktan dolayı soğutmaya çalışıyor. FED başta olmak üzere bütün dünya adeta bir faiz artırım yarışı içine girdi. Bunun kısa süre içerisinde bir normalleşme-durağanlaşma olarak karşımıza çıkacağı kesin.

İlk olarak ihracat siparişleri azalırken sonrasında bağlı etkilerle iç talebi de düşürecekti. Ve o gün geldi...

Sektörlerde görülen durağanlaşma ve terse gidiş artık makro verilerde de kendini gösteriyor.

TÜİK önceki gün temmuz ayına ilişkin istihdam kaybının 694 bin kişi olduğunu açıkladı. Bu çok büyük bir kayıp demektir. Ve bir gün sonra sanayi üretim değeri açıklandı. Sanırım durumu en net burada görüyoruz: Aylık yüzde -6,2 üretim daralmasına pandemi (nisan 2020) sonrası ilk kez rastlıyoruz.

Bu bize neyi gösteriyor?

Ekonomide yeni bir safhaya geçiyoruz. Finansal dalgalanmayı durdurmak için mecburen reel durağanlığı tercih ettik.

Şimdi bizi hayat pahalılığı yerine olmayan işler vuracak: Yani işsizlik...

Dikkat ederseniz Başkanlık Sistemi geldi geleli bir türlü dengeyi oturtamıyoruz. Bir o duvara bir bu duvara çarparak hızla yokuş aşağı gidiyoruz. Anlık baktığınızda araba gidiyor mu evet gidiyor... Sürat iyi mi, evet gayet hızlı ama ne kontrol var ne de istediğimiz yönde can güvenliği sağlayamıyoruz...

Bu gidişin iyi olmadığını ve olmayacağını hepimiz biliyoruz. Belki de şoförün ustalığını sorgulayıp kendi başımızın çaresine bakmamız gerekiyor.

Sonuçta o arabayı biz tercih ettik ve biz istedik. Bakalım sonu nasıl bitecek...??

YORUMLAR (38)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
38 Yorum