TFF’ye kurşunun sırrı

Çok hareketli, heyecanı yüksek, beklentisi büyük bir sezon yaşıyoruz. Asıl süreci çok iyi yönetmek gerekiyor…

Bunun için de huzur ve barışın teminatı olan adaleti sağlayacak olan TFF’ye büyük görev düşüyor…

Diğer büyük iş Kulüpler Birliği’nin uhdesinde…

***

Kulüp başkan ve yöneticileri, kendisini kandırmadan, uyanıklık yapmadan, sağa sola yalpalamadan ve taraftarını kışkırtmadan çok önemli bir sınav vermeli…

Mesela Ankaragücü-Beşiktaş maçı, oldukça heyecanlı bir maç oldu, keyif aldık... Münferit bir olayı abartmadan, sahaya girişini istismar etmeden olayı tatlıya bağlamak gerekti…

Futbolcuları da savaşa gider gibi değil, bir şölene hazırlamak gerek.

***

Nitekim de A.Gücü Başkanı Faruk Koca’nın özür dileyip tansiyonu düşüren açıklama yapması takdire şayan…

Üstelik de iki camia arasında gerilimi düşürmek ve barıştırmak için Beşiktaş Başkanı A.Nur Çebi’yle işbirliği kararı aldıklarını açıklaması da tam yerinde ve isabetli oldu…

İşte böyle.. Olaylar büyümeden zamanında bastırabilmek, sağduyuyla hareket edebilmek bu…

***

Biz bütün kulüplerimizden ve yöneticilerimizden aynı anlayışı bekliyoruz…

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın da artık kanunları uygulamayı ertelemekten vazgeçip bizzat yürütücüsü-takipçisi olmasını bekliyoruz…

Polisimiz deneyimlidir gereğini yapar, suçluyu yakalar adalete teslim eder.

Spor savcılarımızdan da ibreti alem için kanunları harfiyen uygulamasını arzu ediyoruz.…

***

TFF’ye isabet eden bir sarhoş kuşunu bile herkesi tedirgin etmeye yetti… 11 kurşunun 5’inin toplantı halindeki Yönetim Kurulu odasına isabet etmesi çok vahim…

Ya bir veya bir kaç kişiye isabet etse halimiz ne olurdu… Kaybettiklerimize mi yanacaktık, dünyaya mı anlatmaya çalışacaktık…

TFF’ye, Başkan ve Yönetim Kurulu’na, çalışanlarına geçmiş olsun…

***

Ancak, meskün mahalde alkol almanın ve de silah taşıyıp rastgele ateş etmenin ne tehlikeli bir şey olduğunu bir kere daha gördük…

Kalabalıkların aktığı cadde, sokak, AVM'lerin nasıl bir tehdit altında olduğunu da artık anlamak gerek…

***

Yorgun kurşundan ölenlerin sayısı hızla artıyor. Emniyet Teşkilatı’mızın köyler dahil, keyfince kurşun atanlara asla müsamahakar davranmaması gerekir. Yoksa eyvah kar etmiyor, giden canlar geri gelmiyor…

TFF’ye kurşunun sırrını çözmek için, önce bunlara bir dur demek lazım…

Dünya havuzlarının 17’lik yeni kraliçesi

ÇOK YAŞA MERVE TUNCEL

Her zaman söylüyoruz, yazıyoruz, anlatmaya çalışıyoruz….

Olimpiyatlar’da dağıtılan madalyaların neredeyse üçte biri sadece 2 branşta, atletizm ve yüzmede dağıtılıyor.

Biz bu madalya havuzuna etkin bir şekilde giremeden Olimpiyatlar’da hakettiğimiz yere gelemeyiz…

Nitekim de gelemiyoruz…

***

2000’lerden sonra önce atletizmde ciddi bir çıkış başladı… Transfer sporcuların oluşturduğu rekabet ortamına yerli sporcularımızın da ayak uydurmasıyla ilk madalyalarımızı aldık…

Fakat bunu yüzmede bir türlü gerçekleştiremedik… Özellikle F.Bahçe ve Enka’nın büyük yatırımları artık meyvelerini vermeye başladı…

***

Geleceğin büyükleri gençlerimiz Dünya Gençler Şampiyonası’nda adeta madalya yağdırdılar…

Hele de tek başına bir sporcumuz 17 yaşındaki Merve Tuncel, 1 değil, 2 değil, tam 3 altın madalya kazandırdı ülkemize…

Dünya Gençler Yüzme Şampiyonası’nda 400, 800 ve 1500 metre serbest yarışlarında altın madalya kazanan Merve Tuncel, aynı şampiyonada bunu başaran ilk sporcu olarak dünya yüzme tarihine geçti.

***

Altın kızımız Merve Tuncel Peru’nun başkenti Lima’da devam eden Dünya Gençler Yüzme Şampiyonası’ndaki 3. altın madalyasını da kazandı.

Serbest stilde kendi yaş kategorisinde dünyanın 1 numarası olan 17 yaşındaki Tuncel, 800 ve 400 metrenin ardından 1500 metre serbest stilde de şampiyonluk kürsüsüne çıktı.

Lima’daki şampiyonada ilk olarak 800 metrede 8.30.00’lık derecesiyle altın madalyayı boynuna takan Tuncel, ardından 400 metrede 4.10.29 ve dün de 1500 metrede 16.15.95 ile birinciliği elde etti.

TEŞEKKÜRLER ENKA

Enka Spor Kulübü, bu ülkenin olimpik branşlardaki en başarılı ve Olimpiyatlar’a en çok sporcu gönderen kulüplerinden biri.

Bu güne kadar pek çok başarılı sporcuyu yetiştirip Türkiye’ye hediye eden, madalyalar kazandıran şefkatli bir sporcu yuvası…

Şarık Tara’nın ektiği tohumlar, bugün, ekibi tarafından yeşertiliyor… Çok iyi bir yönetim ve eğitim kadrosu var…

5000 m’de dünya rekoru kıran ve Türkiye’de ilk madalyaları kazandıran kadın sporcu atlet Elvan’ı da Türkiye’ye kazandıran kulüp… Şimdi de yüzmede bir genç yıldızı ülkemize hediye ettiler…

***

Merve Tuncel aynı Dünya Gençler Şampiyonası’nda 3 altın madalya birden kazanan ilk sporcu olarak dünya yüzme tarihine geçti.

ENKA Spor Kulübü sporcusu olan ve İtalyan antrenör Gjon Syhti yönetiminde çalışmalarını sürdüren Tuncel, geçen yıl da Avrupa Yüzme Şampiyonası’nda 400, 800 ve 1500 metre yarışlarında altın madalya kazanarak yine hat-trick yapmıştı.

Merve Tuncel ayrıca bu yıl Roma’da yapılan Avrupa Büyükler Şampiyonası’nda üçüncü olurken, büyükler kategorisinde uzun kulvarda madalya kazanan ilk Türk kadın yüzücü olmuştu.

MODA MİLLİ TAKIM: “FİLENİN EFELERİ”

Son ayların en gözde milli takımı, kuşkusuz A Milli Erkek Voleybol Takımı, diğer adıyla Filenin Efeleri…

Türkiye, 20 yıldır Filenin Sultanları’nın hiç bitmeyen başarılarıyla gurur duyuyor. Neredeyse her turnuvada ve her yaş kategorisinde kadın voleybolcularımızın imzası var…

En çok eksikliğini hissettiğimiz çoğu zaman ümitlenip genelde de hayal kırıklığı yaşadığımız alan erkek voleyboldu…

***

2000’lerin başlarında kadınlarla tatlı rekabetten başlayan çıkışlar, ne yazık ki tırmanışa dönüşmedi ve uluslararası derecelerle taçlanmadı…

Nedim Özbey’in yürekli gençleri, çok özel turnuvalarda çok güzel sonuçlar alsalar da kalıcı başarıyı yakalayamamıştı…

Yıllardır ekilen tohumlar, nihayet yeşermeye başladı. Çok iyi bir jenerasyonla Voleybol Erkek Milli Takımı, art arda çok iyi sonuçlar almaya başladı…

***

Milletler Kupası Şampiyonluğu, Dünya Kupası’nda ilk 16’ya çıkış ve çeyrek final mücadelesi, Paris Olimpiyatları için elemelere katılma hakkı, hepsi peş peşe, bir arada geldi…

Slovenya ve Polonya’daki maçlarda gösterilen performans, mücadele ruhu, ABD’ye mağlubiyete bile dökülen gözyaşları, artık yeni ve büyük bir takımın doğuşunun ispatı…

Hele neydi o ABD maçı. Dünya deviyle oynuyorsunuz, 2-0 geriye düşüyorsunuz, muhteşem bir geri dönüşle 2-2’yi yakalıyorsunuz, final setinde 3-2 kaybediyorsunuz…

***

Doğrusu galiptir bu yolda mağlup. Biz istediğimizi aldık gençlerimizden. Aşı tuttu, aranan kan bulundu ve yeni moda milli takım doğdu; Filenin Efeleri… Tebrikler Nedim Hoca, alkışlar gençler.

Teşekkürler Türkiye’yi voleybol ülkesi yapan, bu muhteşem salonları, kompleksleri, voleybol okullarını, modern kamp merkezlerini, tesisleri inşa eden irade, yöneticiler, eski yeni federasyon başkanlarımız, kulüplerimiz, sporcularımızı yetiştiren hocalarımız, özveride bulunan aileleri…

***

Filenin Efeleri, artık , markalaşmaya başladı…

Adıma adım gidilen, taş taş örülen bir sabrın, başarıya dönüşen bir meyvesi oluyor erkek voleybolu…

Kazandığımız maçlardaki coşku yaşamaya değer de, kaybedilen müsabakalardaki mücadele bile büyük heyecan veriyor…

***

Nedim Özbey, Filenin Efeleri’nin hocası, aynı zamanda isim babası...

1994’te İBB dönemimizde voleybol takımımızın hocasıydı... 2003’ten sonra da Milli Takım’ın hocası.

Ne kadar özverili, fedakar, sabırlı bir hoca olduğunu biliyoruz... Nakış nakış işledi Filenin Efeleri’ni ve bu gün Avrupa Altın Ligi’nde şampiyon yaptı...

Ve bu gün, erkek voleybolda da çok önemli başarılar yaşanıyor… Çok iyi bir genç jenerasyonla da, daha büyük hedefler yakalanacak kimsenin kuşkusu olmasın…

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum