Şarkılar için sağlam bir kalbe ihtiyacımız var

Sanat-edebiyat konularında yazmak, konuşmak doğal olarak belli bir birikimi gerektirir, sanat icra etmek de öyle. Ama estetik bir objeden haz almak, bir şiiri okurken yüreğimizdeki kıpırtıyı hissetmek ya da bir şarkıyla kalbimizde muhteşem yolculuklara çıkmak için birikime değil, daha çok sağlam bir kalbe ihtiyacımız vardır.

Çünkü kalbi olanın aşkı olur, sevdası olur ve en önemlisi de merhameti olur. Bir şarkıyı dinlerken kimi zaman hüzünleniriz gizlemeye çalışsak da gözyaşımız olur, hülyalara dalarız. Kimi zaman da sevinçlerimizi başka gözlerle paylaşırız.

Ama bunu yaparken insanların müzik tercihleri üzerinde ötekileştirici ya da itibarsızlaştırıcı bir tavır içinde asla olmayız. Hitler ‘caz sevmiyor’ diye caz düşmanı olmak zorunda değiliz yani… Zaman zaman Caz, rock ve Klasik batı müziği ile ilgili yazılarım konusunda farklı eleştiriler alıyorum. Sevenler olduğu gibi Batı hayranı olmakla suçlayanlar da oluyor, okuyucunun perspektifinden baktığınızda bu son derece doğal.

Hemen belirtmek gerekiyor ki bütün müzikleri ruhumla ve kalbimle dinliyorum, bugüne kadar kalbime dokunmayan müziklerle hiç ilgilenmedim.

Bugün de aynen öyle yapıyorum ve Şükrü Tunar’ın bestesi olan Uşşak makamındaki “Güller arasında seni bensiz gören olmuş” şarkısını dinliyorum. Sabah işe gitmek üzere arabayı çalıştırdığımda bir anda o şarkı başlıyor, aman Allah’ım sanki üzerime güller yağıyor, yavaşça arabayı kenara çekip pencereleri kapatarak radyoyu sonuna dek açıyorum ve yüreğimi Uşşak bir hüzne bırakıyorum.

/Güller arasında seni bensiz gören olmuş

gönlüm yüzünün rengine düşmüş de ben olmuş

duydum ki güzel gözlerini çok seven olmuş

gönlüm yüzünün rengine düşmüş de ben olmuş./

Bilindiği gibi Şükrü Tunar, Türk Musikisi’nde yetişmiş olan en büyük klârnet üstatlarından birisidir. Üslûbu, sağlam baskıları, çok ustaca kullandığı taksim tekniği ve bu sazdan çıkardığı kadife gibi seslerle muhteşem örnekler sunar. Ayrıca çok iyi bir refakat sazıdır. Türk müziğinin eşsiz sesi Zeki Müren’in onsuz konsere çıkmadığı söylenir.

Nitekim 15 Temmuz 1962’de Cumhuriyet Gazinosu’nda Zeki Müren’e eşlik ederken geçirdiği bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiştir. Zeki Müren ölüm anını şöyle anlatır: “Ve bir akşam... Sahneye çıkışımdan iki dakika sonra Kürdîlihicazkâr peşrevinin sonuna doğru sol koluma yaslanıp düştü, ruhunu teslim etti. Yılların klarnet üstadı, mabedi olan sahnede can vermişti. Yeri dolmayan büyük sanatkârı kaybetmiştik. Yeri dolmayacak çok büyük bir sanatkârdı.”

Şükrü Tunar’ın bestelediği başka Uşşak şarkılar da var ki her biri gönülleri fethetmeye değer niteliktedir. İlk akla gelenler; “Gezer dolaşırsın her an gönülde”, “Öyle çektim ki cefa dilde safa niyetine”, “Anar ömrünce gönül giden sevgilileri”, “Canımın yoldaşı ol” ve “Gülen yüzün solmuş sevgilim senin.”

Sanatçının, dillerden düşmeyen efsane Hicaz şarkısının sözlerinden bir bölümünü buraya almazsak bu yazı eksik kalır…

/Söyleyemem derdimi kimseye derman olmasın diye

İnleyen şu kalbimin sesini ağyar duymasın diye

Sakladım göz yaşımı vefasız o yar görmesin diye

İnleyen şu kalbimin sesini ağyar duymasın diye./

Tunar’ın bir de Hüseyni makamında bir şarkısı var ki kelimenin tam anlamıyla bir duygu patlamasıdır adeta… “Geçti sevdalarla ömrüm ihtiyar oldum bugün…” Bu arada klarnet virtüözü Şükrü Tunar’la ilgili Ekşi Sözlük’te yer alan bir anektodun altını çizmekte yarar var; cazcı Don Cherry’nin Türkiye ziyaretinde Maffy Falay, sanatçıya üstadın bir klarnet kaydını dinletir. Bu kayıt karşısında Cherry adeta çarpılır ve kendinden geçer…

Galiba bu kadar güzel şarkılardan sonra, Türk musikisi konusunda acı bir gerçeği itiraf etmek gerekiyor. Maalesef bugün ne böylesine muhteşem bestelerimiz ne de yorumlarıyla gönlümüze dokunan sanatçılarımız var. Ülkede şu anda kelimenin tam anlamıyla kültürel bir çölleşme yaşanıyor. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, son 10-15 yılda elle tutulur bir tek Türk sanat müziği bestesi bile yapılmamış. Ne yazık ki her alandaki liyakatsizlik ve kalitesizlik kültür-sanat dünyamızı da kurak bir iklime mahkum etmiş bulunuyor.

YORUMLAR (15)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
15 Yorum