Geride adam bırakmamak

Her mesleğin kendisine göre ulvi tarafları vardır. Bu ulvi taraflarda çoğunlukla mesleğin içinde iken ön plana çıkar. Bir kısım arkadaşlar bunların meslek eğitimi alınırken ortaya çıktığını savunur bir kısımda bunların doğuştan içinizde olması gerektiğini. Aslında ikisi de bir anlamda doğrudur.

Mesela cesaret meslek içinde de öğrenilebilir. Çünkü cesaret korkunun bastırılmış halidir. Aidiyet duygusu, askerlerini koruma duygusu veya özel cesaret eğitimleri sizi bir şekilde cesur sınıfına sokabilir. Peki vefa duygusunu nasıl olup da öğreteceksiniz. Bu insanın içinde olan bir şeydir ve mesleğe siz onu taşıyabilirsiniz. Bazı mesleklerde bozulmalar bu özelliklerin olmamasından kaynaklanır. En büyük zorluk da meslek öncesinde hangi şahıslarda hangi karakter özelliklerinin olduğunu tespit etmenizdir. Keşke böyle karakter analizi yapabilecek bir süre olsa da insanlar konusunda yanılmasak.

***

Daha önceki mesleğimden “Ben askerdim” diye başlayarak örnek vermek isterim.

İster askeri liseden girin isterseniz Harp Okullarından, mesleği asıl öğrendiğiniz yer kıtanın kendisidir. Okullar size erken yaşta aidiyet duygusunu ve silah arkadaşlığının başlangıcı olan kuvvetli dostluk duygusunu kazandırabilir ama bunlar kim olduğunuzu anlamaya yetmez. Kıta başka bir yerdir bir de buna çatışma ortamlarını eklerseniz işte o zaman tam anlamıyla test edilirsiniz. Hem kendinizi hem de ordu sizi test eder.

Peki bu test mekanizması uzun zamandan beri TSK için gerçekten uygulanmışmıdır? Yani TSK mensuplarını sahada test edip yukarıya taşıyabilmişmidir? İsterseniz bunun olup olmadığını beraber araştırıp bulalım. Mesela PKK ile mücadelede üstün vasıflara sahip herkesin çok iyi tanıdığı askerler terfi sırasında en ön safta yer almış mıdır? Mesela çatışma bölgesinde yer alıp da başım belaya girmesin diye düşünenler ordudan atılmış mıdır yoksa yurtdışında görev yapıp sonra hızlıca yukarıya mı tırmandırılmıştır?

Askerin öğrenmesi ve bilmesi gereken kursları özellikle Güneydoğudan çıkamam diye binbir mazeret üretip gitmeyenler sizce hangi kursları tercih etmiştir? Bu kurslar sayesinde yurtdışı ve karargah önceliklerini elde etmişler midir?

Bu talep görmeyen kursları tercih eden gerçek vatanseverler de ailelerini bile görmeden oradan oraya tayin olmuşlardır.

Şark diye bir tayin sistemi yaratan kurum nedense bazılarını karargahdan karargaha tayin ettirirken bazılarını Hakkari Dağ Komando Tugayı’ndan Kayseri Komando Tugayı’na tayin ettirmiştir. Bilmezler midir ki Kayseri de Hakkari’de görev yapmaktadır. Vatansever subay Hakkari’den bavulunu toplayıp Şemdinli’ye geçer.

Mesela aldığı madalyalar veya şerit rozetler akademi imtihanı sırasında personele ne kadar ekstra avantajlar sağlar. Ne siz sorun ne de ben size söyleyeyim. Söylersem arkadaşlarıma ayıp olur. Mesela dağ dağ gezen adamın akademiye çalışması ile karargahta oturan adamın çalışması bir olmaz diye sizler düşünürsünüz de TSK bunu düşünüp bugüne kadar bir tertip almış mıdır?

ABD’de terfi alan generallerin safahatına ve gördüğü kurslara bir bakmanızı tavsiye ederim bakın ki hata nerde görelim. Meslekleri gerçekten dışarıdan müdahaleler bitiriyor diyenlere söyleyeceğim tek söz ağacın kurdu hep içerdedir derim. Dışarıdan müdahale tabii ki kontrolsüz olursa kurumların yapısını bozabilir, peki kurumlar kendi kurdukları grup içi gruplarla sistemi içerden bitirmezler mi?

***

Sizler yalnızca geride adam bırakmama ilkesinin çatışma ortamında uygulandığını düşünmeyin, geride bırakılma duygusu aslında çoğunlukla mesleğin her safhasında yaşanır. Tayin sırasında, yurt dışı görevlerde, adil olmayan ödül sisteminde, erken terfi sisteminde, kamp sırasında, akademi imtihanında, kurs seçimlerinde geride bırakıldığınızı düşünmeye başladığınız da zaten kurum kaybetmeye başlamıştır.

Sahada çatışma ortamının içinde yer alanlar zaten bugüne kadar bir kez bile geride adam bırakmamışlardır. Çünkü onlar mesleği gerçek anlamda yerinde yapmaktadırlar. Onlar vefa ve silah arkadaşlığının ne olduğunu içlerinde taşıyanlardır. Onlar vatan için ünvanlardan, ailelerinden en önemlisi hayatlarından vazgeçenlerdir. Asker milletiz diyoruz ama gerçek askerlere sahip çıkamıyoruz. Asıl mesele askerin geride adam bırakmasından çok milletin geride gerçek askerleri bırakmasıdır.

YAŞ toplantısıyla oluşan fırsat inşallah doğru kullanılır. Meslektaşları ve halkımız tarafından işte ben de olsam bunu seçerdim diyen askerler doğru yerlere getirilir. Herkese kolay gelsin.

YORUMLAR (14)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
14 Yorum