Mahkeme terazisi

FETÖ ile mücadelenin nasıl zorlu bir süreç olduğunu 15 temmuz sonrasında yaşananlarla gün ve gün şahit olmaya devam ediyoruz .

Cuma günü yaşananlar insanların ne kadar tetikte olduğunu hepimize bir kez daha gösterdi. Bu konuda halkımıza neden bu kadar duyarlısınız demeye kimse bence yeltenmesin. 15 Temmuz günü onların atik ve korkusuz hareketleri darbenin daha başlangıçta başarısızlığa mahkum etti. Demokrasi adına günlerce meydanlardan ayrılmadı aralarından şehitler verdi gaziler verdi. Sonunda hayatımız onlarında çabaları neticesinde normalleşti. Hayatı normalleştirdiler ama onlarda hala aramızda gezinen kriptoların olduğunun farkındalar. Bedel ödeyerek korudukları demokrasinin üzerinde bir çizik bile olmasına müsade etmek istemiyorlar .

***

Yıllarca herkesim demokrasiyi korumak halkın birinci vazifesidir diye söylemiyormuydu ? İşte onlarda demokrasinin ana şartlarından biri olan meclise ve seçtiklerine sahip çıkıyor ve gövdelerini siper ediyorlar. Bunu da taşkınlık yapmadan büyük vakur içinde yapıyorlar .

Halkın büyük çoğunluğu örgütleri üzerimize salan sponsorların denemelerinden vazgeçmeyeceklerini düşünüyor .

Aslında bu yaptıkları için ilave söylenecek şeyler var ama o kadar güzel organize olup işlerini öyle güzel yapıyorlar ki; yalnızca susup onları izliyorum . Bu süreç için söyleyebileceğim tek şey uyanık olalım ama panik atak geçirmeyelim. Çünkü o insanı istem dışı hareket etmeye itebilir.

Bu sürecin içerisinde görevlerini yapmaya çalışan bir çok birim var . Bugün size adli durumla ilgili bilgi vermeye çalışacağım. Farklı şehirlerde FETÖ mücadelesinin önemli bir ayağını oluşturan başsavcılar ilede görüşme fırsatı buluyorum. Onları dinledikçe nasıl büyük bir yükün altına da girdiklerinin de farkına vardım. Geçmişte terörle mücadele kapsamında en yoğun yerlerde bile yüze yakın dosya varken şu anda bu dosya sayısı katlanarak artmış durumdadır. Örneğin İstanbul’da terör suçlarına bakan Çağlayan Adliyesindeki savcıların önündeki altı bine yakın dosya bulunmaktadır. Bu dosyaları takip eden savcı sayısı ise yalnızca ikili rakamlarda olduğunu söyleyelim.

***

Dosyaların açılması bazen bir ihbar ile veya bir istihbarat ile başlayabiliyor. Ardından içeriği en zor şartlarda toplanmaya çalışılıyor. Karşıda kripto bir örgüt var ve en iyi bildiği şeyde manüplasyon. Ortalığı sulandırmak adına ihbar mektuplarını kullanmaya devam ediyor . İşimizin en kolay olduğu yer darbeye katıldığı kesin olan dosyalar diyorlar. Görüntü var , tanık var ve suç üstü hali var. Asıl zor olan kriptoları bulup çıkarma süreci ve onları örgütle ilişkilendirilecek kısımları.

KHK ile ihraç edilme işlemi devletin bir tercihi ama savcı ve hakimler daha farklı delillere ulaşmak zorundalar. Bildiğiniz üzere ihraç edilenlerin hepsi gözaltı sürecine tabi tutulmuyorlar. Dosyalar açıldığında ise suçlar ağır cezalık oluyor .

***

Savcıların işi aynı zamanda işi sulandırmaya çalışan kriptoları bulmak , doğru delillere ulaşmak için yol haritası çizmek ve kesin kanaate götürecek tam bir dosya teşkil etmek . Burda yapılacak bir hata bugün için bazıları için önemli görünmeyebilir ama iç hukuk sistemi bittiğinde bu dosyalar Avrupa’ya taşınabilir ve geri dönebilir. Savcı ve hakimler şüphe götürmeyecek dosyalar üzerinden karar vermeye çalışıyorlar.

Karar süreçlerinde farklı sonuçlar çıkabilir bunları yapanlar üzerinden değerlendirip mahkemenin terazisi bozmamak gerekir. Sonuçta süreçlere itiraz makamları, emniyet birimleri, istihbarat birimleri ve halkın kendisinin dahli var. Süreçler herkesin gözü önünde yaşanıyor ve kararlar alınıyor. Sürece katılımımızı teraziye oturarak değil terazinin doğru tartıyor mu diye denetleyerek yapmak zorundayız.

***

Savcı ve hakimlerin işi gerçekten çok zor. Düğüm haline gelmiş bir süreci çözmek zorundalar . Bunu yaparkende büyük İskender gibi kılıçla kesme şansları yok . Bu düğümü sabırla çözmek zorundalar. Onlara moral ve destek vermek zorundayız. Polis ve istihbaratçılık oynayıp hangi hakim ve savcı kripto diye suçlamamak lazım. O kriptoları bulmak ilgili birimlerin görevi . Bize düşen ise süreci kolaylaştırıcı bilgileri emniyet birimleri ile paylaşmak ve terazinin bozulmamasını sağlamak.

Not: Sosyal medyada artan sahte hesaplar konusunda ilgili birimleri bir kez daha uyarmayı bir vatandaşlık görevi kabul ediyorum.

YORUMLAR (10)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
10 Yorum