Bağlamlar

Doğru bağlamlar üzerinden ilerleyen bir düşünce ile yanlış bağlamlar üzerinden ilerleyen bir düşünce eylemi arasında uçurum var.

İlk düğmenin yanlış iliklenmesinin doğurduğu sonuçlardan biraz daha vahim bir şey bu. Çünkü ilk düğmeyi yanlış iliklediğinizde, diğer yanlış ilikli düğmeler dizisi gömlek ya da ceketinizde yanlış da olsa bir arada durmaya devam eder. Oysa yanlış bir bağlam üzerinden ilerlediğiniz zihinsel yol, sizi ulaşmak istediğiniz hedefin epey uzağına götürüp bırakabilir.

“Kaynar su patatesi yumuşatırken, yumurtayı sertleştirir. Asıl mesele içinde bulunduğun şartlar değil, senin ne olduğunla alakalıdır.”

Bu sözü ilk okuduğumuzda doğruluğundan şüphe etmeyeceğimiz sonuçlar içerdiğini görürüz. Ama mesela aynı kaynar su canlı bir tavuğu ne yapar? Yahut bir dikiş iğnesi için bu kaynar suyun bir anlamı var mıdır?

Hiç yeri gelmemişken, buradan şuraya geleyim; Bir toplu taşıma aracında inandığı/sevdiği gibi giyinen bir genç insana gösterilen tuhaf ve çirkin hareketleri izlemiş olmalısınız. Genç erkek, öylece sükunet içerisinde duruyor ve sabrını koruyor.

Görüntülerin sosyal medyada yayılmasından sonra da değişen çok bir şey olmuyor. Utanması gerekenler utanmıyor ve aynı doğrultudaki yorumlarını sürdürüyor. Genç insana yönelik bu tutuma şaşıran ve kızanlar ise başka ve karşı açılardan değişik tonlardaki eleştirilerini yazıyorlar.

Bu somut olaydaki ana bağlam nedir dersiniz?

A) Genç erkeğin giyim özgürlüğü.

B) İnsanların giyim tarzı özgürlüğünü kabul etmekle birlikte “bazı” giyim tarzlarına yönelik aşağılayıcı/dışlayıcı tavır gösterme hakkı olduğunu zannedenler grubu.

C) Her türlü bireysel ve toplumsal değer yargısından uzak faşizan bakış açısının destekçi kalabalığa bağlı olarak istenildiği zaman kusulabileceğine dair sınırsız aptal özgüveni.

D) İdeolojik embesilliğin ne zaman dışa vurulacağının kestirilemezliği.

İdeolojik embesiller istiyor ki azgın azınlığın fütursuz dışakusum özgürlüğü hep sürsün.

Kendi tarzları dışında hele de ‘doğu’ orjinli hiçbir bakış/duyuş/zevk ortalıkta gözükmesin.

Herkes, o muğlak/gevşek/köksüz/trendleri her an değişebilir bakış ve tutum dışında zinhar bir şey söylemesin, yapmasın, giyinmesin.

İstiyorlar ki küçük dünyalarının zavallı sunaklarına herkes kurban olsun.

Peki ülkede yaşayan insanları eşit vatandaşlar olarak korumayı va’deden yasalar ne yapıyor bu arada? Bu sorunun cevabını nedense her somut olayda her zaman veremiyoruz ki bu da ayrı garabet. O zaman bazı embesil saldırıların cevabını gayr-ı meşru kabul edilen ihkak-ı hak kabilinden vermek isteyenleri nereye koyacağız?

Kamusal alandaki ideolojik embesilliğin ilk örneği değil bu. Tatsızlığı bir yana, hedefledikleri sonuçlar da mide bulandırıcı.

İstiyorlar, istiyorlar tepinerek istiyorlar.

Ve gidiyorlar, karanlık kervanına eklenmiş karanlık bir kavim olarak.

Anca gidersiniz.

Meşgûl Filozof

Bir toplum savaşa hazırlanırken filozofa ne yapmak kalır?

Philip, Korint şehrini, kuşatma altına almakla tehdit edince bütün şehir halkı savunma hazırlıklarına girişmiş, kimi silahlarını cilalıyor, kimi taşları yığıyor, kimi surları tamir ediyormuş. Bunu gören Diyojen aceleyle harmanisini üzerine geçirip içinde yaşadığı fıçıyı sokaklarda büyük bir gayretle bir aşağı bir yukarı dolaştırmaya başlamış. Neden böyle yaptığı sorulunca da öbür hazırlık yapanlar gibi meşgûl görünmeyi istediği cevabını verip işi başından aşkınlar arasında hiçbir şey yapmıyor gibi görünmesin diye fıçıyı çekiştirmeye devam etmiş. Søren Kierkegaard-Meseller-Çev. Osman Çakmakçı- Pinhan

Cadılar

İstanbul’daki rezidanslardan biraz uzaklaştım. Her şey çok sakin buralarda. Konum yollamak gerekirse Avrupa’nın sessiz, bol oksijenli, arabaların çok sık geçmediği köyünde bulunan bir evin bahçesinde sağ elimde çayım sol elimde kitabımla sessizliği dinliyorum. Gözlerim de açık. Nadiren de olsa kuş uçar kervan da geçer. Yalnız cadıların gece yarısı kapıyı çalması garipsenmedi. Halloween’cılar bi rahat vermedi çayım soğudu. Hey anam hey analar ne canavarlar doğuruyor.!

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum