Şeylerin içinden

Kar

Geçen gecelerden birinde kar şöyle bir atıştırdı, geçti.

O uçuşan beyaz kar taneciklerini gecenin içinde de olsa şöyle bir görmüş olduk. Özlemişiz. Bu yıl Kars’ta biraz kar görmemiş olsaydım, birkaç yıldır kara hasret yaşadığımızı söylemek abartı olmazdı.

Bu arada Antarktika’da sıcaklık 20 dereceye yaklaşmış. Bu ziyadesiyle ilginç değil mi? Her gün eriyen milyarlarca ton buzul ilginç bulunmadığına göre bu da ilginç değil galiba.

Süheyl Ünver’e rahmet

Dün Üstadın ölüm yıldönümü idi. Yıkılıp giden bir devrin enkazından ne kurtarabilmişse, tek başına onları kayıt altına alan, yazan/çizen arşiv oluşturup muhafaza eden, bu arada insan yetiştirmekten de geri kalmayan bu ârif ve zarif insanı Edirnekapı Şehitliği’ndeki kabri başında ya’d ettik.

İstanbul İl Kültür Müdürlüğünün düzenlediği anma toplantısında okunan Kur’an-ı Kerim’in ardından Coşkun Yılmaz Bey kısa bir konuşma yaptı.

Şehitlikten çıkarken, bir tıp profesörünün, mesleği dışında bir ömre neler sığdırabildiğini ve bu çalışmalarının içerik ve kıymeti üzerine yeniden düşünürken buldum kendimi. Sağa sola bakmadan tertemiz işini yapan bir adam…

Sigara

Etrafımdaki birkaç arkadaşın sigarayı bıraktığını gördüm.

Birisi geçmeyen bir öksürük, birisi kokusu, birisi de özellikle tek tip siyah paketlere geçildikten sonra kalitenin çok düşmesi sebebiyle bıraktı sigarayı. Bir başka arkadaş ise bırakamayacağını söyledi ve tütün sarmaya başladı. Yasak sebebiyle adeta hiçbir yerde ağız tadıyla sigara içemediğini söyleyen başka bir arkadaş ise başka bir ülkeye gitme ihtimalinden söz etti.

Esenler Otogarı’ndaki tuvalet

İBB Esenler Otogarı’ndaki tuvaletleri yeniledi ve bunu duyurdu. Bu duyuru sosyal medyada alayla karşılandı ve yeni yönetimin aylardır yapa yapa bunu mu yaptığı yönünde bir salvo başladı.

Yeni yapılan tuvaletlerle İstanbul Havalimanı ve Marmaray gibi çalışmaların mukayesesi de yapıldı. Kıyas ilimden bir cüzdür ve bu cüzde biraz gezinenler bu kıyasın insafsızlığını farketmişlerdir.

İstanbul’a önceki dönemde yapılan değerli ve dev hizmetler elbette tuvaletle kıyaslanamaz, bu zaten abestir ama bu durum İstanbul’un her yerindeki temiz tuvalet ihtiyacını görmemizi engellememeli.

Otogara her gün binlerce insan girip çıkıyor ve oradaki en büyük ihtiyaçlardan biri yeterli ve temiz tuvalet. İstanbul’un bu alandaki ihtiyacı konusunda uzun uzun yazılabilir ama zaten herkesin bildiği şeyler. Şehrimizde çok câmi olduğu için kısmen sorun yokmuş gibi görülse de öyle değil. Gece bir sıkışın da görün bakalım, kaç vicdanlı/anlayışlı esnaf veya işyeri bulacaksınız…

Umursamazlık

Bu çok ilginç başka bir alan. Çok yakıcı, sarsıcı olayların içinden geçiliyor ama son yıllardaki bir çok süreçte olduğu gibi ilgiyi eften püften tartışmalar, olaylar çekiyor.. Medya ise taklalar atmayı sürdürse de inanılmaz bir etkisizlik sendromu yaşıyor. Bu, umursamazlığın da ötesinde başka bir şey.

Ciyaklayan kediler

Fareler gibi ciyaklayan bir kedi, bu özelliğini onları kandırmak için kullanıyordu. Fareler birbiri ardına kedi tarafından önce kandırılıyor ve sonra da yeniyorlardı.

Ama günün birinde, ciyaklamalara aldanan bir başka kedi söz konusu ciyaklayan kediyi yedi. Bu öyle bereketli bir yemekti ki, uzun zaman aklından çıkmadı. Miyavlayan arkadaşlarına, o güne dek asla öyle bir fare görmediğini anlatıp durdu.

Sahtekâr

Daima sahte tablolar yapmış olan adamın gözleri, hayatının belli bir noktasında iyi görmemeye başladı. Adam bağımlıydı. Sahte müzikler yapmaya koyuldu.

Öldükten sonra , morgda onu bir başkasıyla karıştırdılar.

20-02/15/cami.jpg

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum