İslam’ın imajı: Algı ve gerçek

Günümüzde Müslümanların gafletleri ve Batılı bazı yapıların gayretleriyle giderek Müslüman nesilleri de etkilemeye başlayan İslam’ı karalayıcı bir algı oluşturulmaktadır. Dinimizin aslî öğretisiyle, yüksek bir medeniyet inşa etmiş, diğer dünya medeniyetlerine de ilham vermiş olan tarihî tecrübesiyle uyuşmayan bu sahte algının önlenmesi ise Müslüman aydınların gerektiğinde her türlü güçlüğe göğüs gererek İslam hakkında doğru ve yeterli bilgiler üretmeleriyle başarılacaktır.

Görebildiğim kadarıyla şu son zamanlarda toplulukları hakikat ve erdem bilgisi’nden ziyade, ya sırf taklide dayalı geleneksel bilgiler veya algı operasyonu amaçlı sahte bilgiler yönetiyor. Çağımızın en gözde kavramı olan özgürlük, insanlarda güçlü ama çoğu zaman sorumsuz bir sorgulama ve eleştirme cesareti geliştirmiştir. İnsanların kaliteli-kalitesiz bilgiye ulaşma imkânları genişlemekte, bu da din hakkında yüzyıllardır sorgusuz sualsiz taklit edilen geleneksel bilgilere dayalı inanç ve teslimiyeti sarsmaktadır.

Asılsız bilgilerin ortalığa saçıldığı, bu yolla algı operasyonlarının kolaylıkla yapılabildiği bir devirde yaşıyoruz. Modern çağı gerçeklerden ziyade algıların yönettiği görüşüne hak vermemek mümkün değil. İnsanlar artık bir kişi, toplum, olay, kültür veya dinin aslında ne olduğunu tam olarak anlamak için doğru kaynaklardan gerektiği kadar bilgi edinme zahmetine katlanmıyorlar. Bunun yerine, algı ve yanıltma operasyonları için gayet elverişli olan sosyal medya, gazete, televizyon gibi araçlarla sunulan, ne olduğu belirsiz “hazır bilgiler”e ve “işlenmiş görüntüler”e bakarak kolayca kararlar verebiliyorlar.

***

Bu problemin son yıllardaki en büyük mağdurunun yüce dinimiz olduğunu görüyoruz. İnsanlar -mesela- Kur’an’dan belli ayetleri seçip onları tarihî, dilsel, kültürel, toplumsal, coğrafi bağlamlarından koparıyor; şiddet olaylarını da onların arkasındaki yerel-küresel sebeplerden soyutluyor ve dünyanın önüne kurgulanmış bir senaryo ve resim koyuyorlar. Sonrasında “İşte İslam, bu senaryoda izlediğin, bu resimde gördüğün şeydir” diyorlar.

Bu durumda, bilime ve ahlaka saygısı olanlar, bu yapay bilgilere ve görüntülere bakarak hüküm verme kolaycılığına sapmadan, dinimiz konusunda isabetli yargılarda bulunmalarını sağlayacak doğruluk ve zenginlikte bilgiler edinmelidirler; hakikatin ve erdemin gereği budur. Bu şekilde hakikat ve erdem peşinde insanı ve toplumu yetiştirecek olan da eğitim ve öğretim kurumlarıdır.

***

Sonuçta Müslümanlar olarak, insanlarımızın ve toplumlarımızın dinî, ahlâkî, bilimsel ve maddi gelişmesini engellemeyen, tersine katkı sağlayan bir din eğitimi, öğretimi ve uygulaması için bir projemizin, vizyonumuzun olması gerekiyor. Ülkemiz bağlamında bunu sağlayacak yetki ve ehliyete sahip kurumlarımız ise MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, Yükseköğretim Kurumu (YÖK) ve Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Benim kanaatime göre, yüzyıllardır yaşanan bunca kötü tecrübeden sonra, artık her üç kamu kurumumuz da -kendi hallerine bırakılsalar- böyle bir projenin oluşturulmasını hem isteyecekler hem de bunun için uygun, yeterli ve daimî bir müşterek çalışmayı başlatacaklardır. Ben bu konuda en ciddi engelin, dini yok sayan pozitivist-laikçi yapılar ile bunların tam karşısındaki merdiven altı ve üstü din eğitimi ve öğretimi veren cemaat, tarikat gibi bazı yapıların kolayca etkileyebildikleri siyaset’ten geldiğini düşünüyorum.

Velhasıl bütün gelişmeler gösteriyor ki, insanımızın zihin dünyasında geçmişimiz ve günümüzle barışık, bireyi ve toplumu geliştirici bir din tasavvuru oluşturma meselemiz, din âlimleri ve fikir adamlarımızın, hatta bütün aydınlarımızın uykularını kaçıracak kadar önemli ve aynı zamanda çetrefillidir. Bu nedenle hepimiz, kendi alanlarımızdaki akademik mesailerimizi bu meseleyi aşmaya yoğunlaştırmamız, bu amaçla dinî düşünce ve bilgide değişim ve dönüşümü başlatmak için durup dinlenmeden okumamız, yazmamız gerekiyor.

YORUMLAR (30)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
30 Yorum