Türk’ün enflasyonla imtihanı

Yaşı yeten okurlarımız hatırlayacaklardır, 1980’lerde enflasyon canavarı diye bir tabir vardı. Gazete haberlerinde, yorumlarında hep bu canavardan bahsedilir, karikatürleri çizilirdi. Güleriz ağlanacak halimize misali, giderek artan hayat pahalılığını betimleyen bir figürdü. 

2000’li yılların başlangıcından itibaren kendisini unutmaya başlamıştık. Enflasyon iyice düşmüş, Türk lirası değer kazanmış, Türkiye hem yabancı yatırım hem de dış borçlanma açısından gayet rahatlamıştı. 2008 yılında Dünya’da yaşanan kriz, özellikle ABD’de olanlar, küresel piyasalardaki nakit bolluğunun kısılmasına, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde o altın çağların bitmesine yol açmıştı. 

Son yıllarda gerek küresel şartlar gerekse ülkemizdeki ekonomik-siyasi gelişmelerden ötürü enflasyon canavarı yeniden kapımızı çalmaya başladı. Geçtiğimiz hafta içerisinde enflasyon oranları açıklandı. Yıllık olarak %14.03, aylık olarak ise %2.30 olarak gerçekleştiği bildirildi. Bu rakamlar ilk bakışta düşük görünse de biraz analiz edilirse kazın ayağının hiç de öyle olmadığı ortaya çıkar.  

Her şeyden önce aylık %2.30 enflasyon önümüzdeki dönemde her ay ortalama bu şekilde kalsa yılda %28-%30 bandında bir enflasyona tekabül edecektir. Bu da mevcut açıklanmış olan yıllık enflasyonun artış eğiliminde olduğunu gösterir. Bu, işin matematik kısmı. 

Gelelim halka olan etkilerine, sokakta hissedilmesine… Enflasyon çok genel bir tanımla paranın değer kaybetme oranıdır. Bu değer kaybının sebep olduğu bir çok sonuç vardır. Bunların en ünlüsü(!) ise fiyatların artmasıdır. Yani zamlar, yani pahalılık, yani alım gücünün düşmesi, yani fakirlik… 

Bu noktada bir ayrıntı daha var. Türkiye’de enflasyon oranı hesaplanırken bir çok ürünün fiyatı baz alınır. Olması gereken de budur. Ancak bu sepetteki her ürün dar gelirli ya da sabit gelirli orta sınıf insanların kullandığı, kullanabildiği ürünler değildir. Dolayısıyla istatistiki enflasyon ile halkın reel enflasyonu her zaman aynı değildir.  

Aynı şekilde fiyatların alındığı market, hal ve üreticilere bir fiyat baskısı yapılıp yapılmadığı da ayrı bir soru işaretidir. Biz bunun olduğuna ihtimal vermek istemiyoruz. Ancak bir ara ülkemizde zabıtalar çarşı-pazar gezip fiyat denetimi yapmış, fiyatları yüksek bulduğu marketlere cezai işlem uygulamış, fiyatları zorla indirtmişti. O yüzden akıllara enflasyon oranı hesaplanırken de benzer bir durum var mı sorusu gelmiyor değil. 

Gerek kendi deneyimlerimiz gerekse çevremizden aldığımız geri bildirimler halkın enflasyonun çok daha yüksek olduğu şeklindedir. Dönemsel olarak yaptığınız belli harcamaları, elektrik, doğal gaz vs. faturaları kıyaslarsanız bunu sizler de görebilirsiniz. 

Peki, enflasyon canavarı kalıcı olarak hayatımıza tekrar girerse ne olur? Yüksek enflasyonun kaçınılmaz sonucu olarak faizler yükselecektir. Yüksek faiz, ülkede üretim ve istihdamın azalması, paradan para kazanılmasının artması demek olacaktır. 

Hayat pahalılığı sosyal dokuyu zorlayacaktır. Zaten aşırı kutuplaşmış olan ülkemizde -Allah korusun- çeşitli huzursuzluklara, çeşitli olaylara yol açabilir. Yüksek enflasyonlu dönemlerde zengin daha zengin, fakir daha fakir olur. Yine bu tarz dönemlerde ticari ahlak da bozulur. Ödenmeyen borçlar, karşılıksız çıkan çekler, icralar vs. günlük hayatta çok sık duyulan sıradan olaylar haline gelir. 

Bütün bunların yaşanmamasını dileriz. Ancak bizlerin dilemesi ile bunlar engellenmez. Bu sütunlarda her zaman yazdığımız gibi ekonomik sorunların çözümü bellidir. Demokrasi, bağımsız yargı, liyakatle yönetilen tarafsız devlet kurumları ve piyasa ekonomisinin küresel kurallarına uymak. 

Son zamanlarda bu rasyonel çizgiye dönüşün işaretlerini görüyoruz. Bu şekilde devam etmesi, ayrıca aşı ile pandemi belasından bir an önce kurtulmamız, eski normallere dönmemiz ülkemizi rahatlatacaktır. Yanlışta ısrarın bu ülkede hiç kimseye faydası yoktur, hiç kimseye… 

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum