Yedi dakikalık terör

Karar Gazetesi’ndeki ilk köşe yazım 90 bin Türk’ün ismini Mars’a götürecek olan InSight Uzay Aracı üzerine idi. O tarihten sonra, 5 Mayıs 2018 günü, InSight Kaliforniya Vandenberg Hava Üssü’nden uzaya fırlatıldı. Ben de dahil Los Angeles’ta yaşayan çoğu kişi sabaha doğru saat 4:00 sularında Pasifik Okyanusu sahilinden fırlatma anını izledik. Yaklaşık 7.5 ay süren bu yolculuk sonra erdi ve beklenen an geldi. Bugün Türkiye saati itibariyle gece 22:54’te Mars depremlerini araştıracak olan uzay aracı InSight bir aksilik olmazsa Mars yüzeyine inecek. NASA tarafından bir bilgisayar çipine yazılan ismim Güneş Sistemi’nde Dünyamızdan başka bir gezegene ilk kez ulaşmış olacak. Kendi ismiminde bu uzay aracıyla Mars’a gidecek olması beni ayrıca heyecanlandırıyor. Kimbilir bugün ismimiz ulaşır, belki ilerde kendimiz de gideriz.

ABD’de son bir haftadır herkes Şükran Günü için tatil modunda. Ancak Insight Uzay Aracı’nı Mars’a sağ salim indirmek için uğraşan bilim insanları çok meşgul, heyecanlı ve endişeliler. NASA’nın Los Angeles’taki merkezi, InSight görevini yöneten Jet Propulsion Laboratuvarı’nda, birden fazla ekip, gerçek iniş saatine ulaşmadan önce her şeyin mümkün olduğu kadar kusursuz olmasını sağlamak için tatbikat üstüne tatbikat yapıyorlar. Zira Mars’a araç indirmek o kadar da kolay bir iş değil. Şimdiye kadar Mars’a gerçekleştirilen 50’den fazla seferin yarısından fazlası başarısızlıkla sonuçlandı. Görevleri ise halen uzay aracının saatteki 19 bin 800 km olan hızını Mars yüzeyine inmeden 5 kilometreye kadar indirmek ve bunu da 7 dakikada başarmak.

Uzay aracı Mars atmosferine girdikten sonra komut göndermek ve bir şeyler ters giderse onu değiştirmek mümkün değil. 19 bin 800 km hızla Mars atmosferine giriş yapan uzay aracı bir göktaşı gibi yanmaya başlayacak. Bu yanma işleminden uzay aracının zarar görmemesi için geliştirilen ısı kalkanı yüksek sıcaklıklara dayanıklı. Yanma işleminden sonra hızı yeterince azalacak olan uzay aracı ısı kalkanından ayrılacak. Tam bu sırada paraşütün açılması gerekiyor. Kalan yolunu paraşütle tamamlayacak olan InSight, Mars yüzeyine yaklaştığında radarlar yardımıyla ineceği noktaya kilitlenecek ve iniş motorlarını çalıştırarak hızla yavaşlamaya başlayacak ve paraşütten ayrılacak. Bu durumu Jet İtki Laboratuvarı’ndan bilim insanları “yedi dakikalık terör” olarak isimlendirdiler. Zira 19 bin 800 kilometrelik hızı yedi dakikada 5 km’ye indirmek ve ard arda önceden gönderilen komutları uygulatmak, ısı kalkanı, radarlar, paraşüt iniş motorlarını ardı ardına çalıştırmak ve bunu kusursuz yapmak gerçekten büyük beceri ve ince mühendislik hesapları gerektiriyor. Buna bir de Mars’ın ince atmosferi ve vahşi yapısı eklenince işler iyice karmaşık bir hal alıyor.

Daha iki yıl önce, 2016 yılında, Avrupa Uzay Ajansı’nın Rusya ile ortaklaşa Mars’a gönderdiği uzay aracı Schiaparelli paraşütlerinin beklenenden birkaç saniye erken açılması sonucu Mars yüzeyine 540 km hızla çarparak kendini paramparça etti ve o kadar yatırım boşa gitti. Ancak bundan ders çıkaran bilim adamları yeni tasarımlarını daha titizlikle yapıyorlar. Birisinin başarısızlığından diğerleri öğreniyor. Mars yüzeyine araç indirebilen tek uzay ajansı olan NASA, eski tecrübelerinin yanısıra yeni teknolojileri de sonuna kadar kullanıyor.

InSight Uzay Aracı’nın ineceği Elysium Planitia bölgesinin yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri alınarak aynı bölge taşlar, kumlar, hatta silikonlar ile birebir Jet İtki Laboratuvarı’nda da oluşturuldu. Uzay Aracı’nın bir ikizi de yapıldı ve yüzlerce farklı ihtimale karşı yüzlerce farklı tatbikat yapıldı, en kusursuz iniş için hazırlıklar tamamlandı ve komutlar uzay aracına gönderildi. Bu tatbikatlar sırasında sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisi ile 3 boyutlu gözlüklerde kullanılarak Mars yüzeyinin gerçek simülasyonu yapıldı.

Şimdi nefesler tutuldu ve InSight Uzay Aracı’nın Mars atmosferine girmesi bekleniyor. Saat 22:54’te Mars yüzeyine inecek olan araç, yaklaşık 2.5 milyon insanın ismini de beraberinde Mars’a götürdü. Bunlardan 90 bini de Türklere ait.

18-11/25/kaa7-1543178560.jpg

Türk Uzay Ajansı’na ne oldu?

3 Ağustos 2018 günü başkanlık sisteminin ilk hükümetinin 100 günlük eylem planı içerisinde Türk Uzay Ajansı’nın kurulacağı da duyurulmuştu. Hesaplarıma göre o günden bu güne tam 113 gün geçmiş ve bu süre içerisinde uzay ajansı kurulması konusunda bir açıklama yapılmamış.

Bu süre zarfında çok ağır bir ekonomik savaşa maruz kaldık ve bunun yan etkisi olarak uzay ajansının kurulması yine ertelenmiş olabilir. Lakin uzay ajansı kurmak ekonominin iyi olduğu zamana denk gelmez. ABD uzay ajansı NASA’yı 1958 yılında Rusya ile soğuk savaş devam ederken ve Rusya’nın Sputnik uzay aracının halkta meydana getirdiği korku üzerine kurdu. Uzay araştırmaları üzerine ortaya çıkan bilim ve icatlar ABD’ye teknolojik olarak büyük üstünlük sağladı. Türkiye bilim ve teknolojide ileri gitmek istiyorsa bir an önce uzay ajansını kurmalı ve biz uzay meraklıları da başka ülkelerin Mars’a araç göndermesini değil Türk uzay araçlarını yazmalıyız.

Öte yandan Osmanlı döneminde zorunlu ders olan astronomi 1934 yılında müfredattan kaldırıldı. 1974 yılında seçmeli ders olarak geri geldi ve 1980 darbesiyle yeniden müfredattan çıkarıldı. Yıl 2018 ve Türkiye’de astronomi halen seçmeli ders konumunda. Bu durumun derhal düzeltilmesi gerektiğine inanıyorum.

Uzay araştırmalarına alakanın artması astronomi derslerinin yaygınlaşmasından geçiyor. Buna ek olarak Yıldız Savaşları - Star Trek, Marslı, Yıldızlararası gibi filmler yeni yetişen bilim insanı adaylarını motive etmekte ve uzay araştırmalarına yönlendirmektedir. NASA’nın yeni nesil astronotlarının neredeyse tamamının Star Trek izleyerek etkilenip kendilerini bilime yönlendirdikleri gerçeğini de göz önüne aldığımızda Türk Uzay Ajansı konulu uzay filmleri çekmenin de elzem olduğunu düşünüyorum.

Son zamanda parlayan Türk dizi sektörünün zengin ve yakışıklı genci kapmak için kadınların birbiriyle savaşıp, türlü entrikalar çevirdiği konuları değil, bu insanların bilim ve teknolojide ileri gitmek için ne çok çalıştıkları gerçek bilim ışığında işlenmelidir. Gelecek nesilleri bilim, teknoloji yapay zeka ve programlama konularında eğiten, yönlendiren ve motive eden filmler yapılmalıdır.

Böylelikle halkımız ve gençlerimiz de uzay ajansına yapılan harcamaların gereksiz olmadığına ikna olacaklar ve Dünya çapında bilim insanları yetiştirmemiz daha mümkün olacaktır.

18-11/25/zafer-acar.jpg

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum