Millet parasını neden TL’de tutsun?

Paranın iki ana işlevi olduğunu yazmıştık.

1- Değişim aracı olması

2- Değer saklama aracı olması

Elbette paraların bunların dışında da işlevleri vardır. Ama ana işlev olarak bu iki maddeyi sayabiliriz.

TL şu anda ne durumda?

Değişim aracı olarak kullanılmaya devam ediyor. Zaten piyasada bir iyi para bir de kötü para varsa kötü para iyi parayı kovar. Ve piyasada dolaşımda kötü para kalır.

Şu anda piyasada TL’nin daha çok dolaşması iyi para olmasından değil, kötü para olmasındandır. TL’den kaçılır ve iyi para evlerde, bankalarda saklanır.

***

BDDK verilerine göre ülkemizde toplam mevduat durumu şu şekilde (Milyon TL -30 Eylül 2022):

-Toplam mevduat: 8.058.497

-Özel sektör mevduatı: 7.432.964

-Yabancı para mevduatı (Özel): 4.228.402

-Yabancı para mevduat oranı (Özel): %56,9

-TL mevduatı (Özel): 3.204.565

-TL mevduatı-KKM: 1.400.758

-Sadece TL mevduatı (Özel): 1.803.807

-Özel sektörün TL mevduat oranı: %24.3

Veriler ortada... Türkiye’de şu anda TL’nin “Değer Saklama Aracı” işlevi %24,3... Bu feci bir durum.

***

Yıllardır tekrarladığım bir cümlemi yine ve yeniden tekrar ediyorum: Ne yapıyorlarsa tersini söylüyorlar; ya da ne söylüyorlarsa tersini yapıyorlar.

Şimdi konumuza bakalım. Yeni Ekonomi Modeli dedikleri şeyde ne diyorlar: LİRALAŞMA...

Tam bir yıl önce bankalarda toplam mevduatın (Özel) %42,6’sı TL bazındaydı. Yeni modelde adına liralaşma dedikleri dönemde TL mevduat oranı %24,3’e geriliyor.

Bu mu liralaşma?

Bu durumu şu soru ile cevap arayalım: Millet parasını neden TL’de tutsun?

Son 1 yılda TÜİK’e göre tüketici enflasyonu %83,45; İstanbul Ticaret Odasına göre ise %107,42... Türk-İŞ gıda enflasyonu ise %137.4

Bakınız rakamlar ortalama üç haneli... Yani %100 civarında... Peki bankalarda tüketim yerine TL’de kalıp tasarruf yapanın getirisi ne?

Merkez Bankası verilerine göre 30 Eylül’de ortalama TL mevduat faizi %15,77 ... Ve faiz düşmeye devam ediyor.

Şimdi düşünün: Bir tüketici geçen yıl bir tüketim yapmak yerine 1000 lirasını bankaya yatırıyor. Bir yıl sonra parası 1.155 TL’ye geliyor. Oysa geçen yıl almak isteyip almadığı ürünlerin fiyatı yaklaşık olarak artık 2.000 liraya yükseldi. Yani TL tasarrufçusu reel olarak parasının %42,5’ini kaybetti.

Tasarruf yaparak para kaybetti ama öyle yüzde 1-2’sini değil; nerede ise yarısını kaybetti.

***

Burada bir sorum da ilahiyatçı kesime: Faiz haram diyorsunuz da tasarruf ile parasını kaybeden bu insanların parasını kim almış oluyor? Tasarrufçunun parasını alanlar helal para mı almış oluyorlar.

YERLİ MİLLİ ama DOLARCI

2001 krizinde İMF bize bir kural dikte etti: “Kendi ülkenden ve kendi vatandaşlarından kendi paranla borçlanacaksın” dedi.

Bunu ilk olarak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Hazine garantili müteahhitler için bozdu: Hazine garantili müteahhitlere ABD Doları ve Avrupa Eurosu üzerinden garantiler verildi.

Sonra büyük işi 2018-19’da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak yaptı. O günlerde en fazla YERLİ-MİLLİ söylemi kullanılırken Türkiye’de iç borçlanma bile ABD doları gibi yabancı varlıklara döndürüldü.
Yani ne söylenmiş ise tam tersi yapılmış.

Tıpkı bugün LİRALAŞMA adı altında KKM ile TL’nin dolara endekslenerek işlevlerinin düşürülmesi gibi...

Acaba diyorum: Bugün TL’yi dolara endeksleyen zihniyet yarın ülkemizin hangi egemenlik hakkını dış güçlere endeksleyebilir? Çünkü KKM bir yerlilik operasyonu değil, milli paranın yabancı bir paraya endekslenmesi işidir.

Olaya bir de egemenlik açısından bakmanızı öneririm.

Liralaşma adı altında DOLARLAŞMA yaşıyor ve bunu Milli olarak satabiliyoruz... İşte ortada bir başarı var dersek o başarı da tam burasıdır.

YORUMLAR (47)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
47 Yorum