Abdullah Gül, Babacan'ın partisine katılacak mı?

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, KARAR gazetesine verdiği röportajda, kendisinin de adının geçtiği Ali Babacan'ın kuracağı yeni partiyle ilgili sorulara da cevap verdi.

Karan Gazetesi yazarları Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'a konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni parti çalışmalarıyla ilgili sorulara da cevap verdi. Gül, Ali Babacan'ı desteklediğini belirtirken "Siz bu kurulacak partinin neresindesiniz?" sorusuna "Ben tutarlı olmaya çalışan bir insanım. Dolayısıyla gündelik siyasetin içinde değilim. Ancak yakıcı memleket meseleleri varken tecrübemi kendime saklayacak bir insan da olmam beklenemez" karşılığını verdi. 

İşte röportajdan ilgili bölüm: 

BABACAN'I VE PARTİSİNİ DESTEKLİYORUM

Yıldıray Oğur: O halde biraz daha somut soralım. Uzun yıllar birlikte çalıştığınız eski Başbakan Ahmet Davutoğlu Gelecek Partisi'ni kurdu. Ali Babacan'ın da parti kurmak üzere olduğunu biliyoruz. Babacan'ın partisinden bahsedilirken sürekli sizin adınız da geçiyor. Siz bu kurulacak partinin neresindesiniz?

Abdullah Gül: Aslında bunu Ali Bey çok dürüst ve samimi bir şekilde kamuoyuna açıkladı. Ben cumhurbaşkanlığından ayrıldıktan sonra aktif siyasetin içinde olmayacağımı söylemiştim. Ben tutarlı olmaya çalışan bir insanım. Dolayısıyla gündelik siyasetin içinde değilim. Ancak yakıcı memleket meseleleri varken tecrübemi kendime saklayacak bir insan da olmam beklenemez. Memleketimin faydasına gördüğüm temel konularda usulüne uygun bir şekilde siyasete katkı sunmak ve görüşlerimi paylaşmak hem hakkım hem de görevim. Ali Bey parti kurma çalışmalarını sürdürürken kamuoyunu gerektiğinde bilgilendiriyor ve benimle de zaman zaman görüşüyor.

Yıldıray Oğur: Ama siz çok tecrübeli bir siyasetçisiniz ve Cumhurbaşkanlığı yaptığınız için esas olarak bunun sizin partiniz olduğu söyleniyor ve size bu partinin ilerideki potansiyel cumhurbaşkanı adayı olarak bakılıyor.

BİR PARTİNİN AMACI BİRİNİ CUMHURBAŞKANI YAPMAK OLUR MU?

Abdullah Gül: Bir siyasi partinin kuruluş gerekçesi bir kişiyi cumhurbaşkanı yapmak olabilir mi Allah aşkına. Bu tip yakıştırmaları doğru bulmuyorum. Siyasi partiler her şeyin vakti saati geldiğinde kazanmak için doğru olan ne ise onu yaparlar.

Yıldıray Oğur: Partiyi destekliyorsunuz ama değil mi?

Abdullah Gül: Tabii ki destekliyorum. Ali Bey’in karakterine, eğitimine, bilgisine, siyaset üslubuna güvenen ve takdir eden bir insanım.

Elif Çakır: Yeni partilerin kurulması için toplumsal bir talebin olması gerekiyor. Siyasi tarihimize baktığımızda yeni ve başarılı partilerin ortaya çıkışı toplumda bir sıkışmışlık zamanlarından sonraya denk geliyor. Son birkaç yıl içinde İYİ Parti kuruldu, Gelecek Partisi kuruldu. Bu yeni partiler ve Babacan’ın partisi için böyle yeterli bir toplumsal talep görüyor musunuz?

Yıldıray Oğur: Benzer bir konjonktürde AK Parti’yi kurmuş birkaç isimden biri olarak özellikle.

AK PARTİ KURULUŞ İLKELERİNE DÖNMELİ

Abdullah Gül: Dediğiniz gibi siyasi partiler sadece kişilerin arzusuyla ortaya çıkmaz. Toplum mecbur eder yeni siyasi oluşumları. AK Parti’yi kurarken hazırladığımız programlar, beyannameler ciddi bir emek mahsulüydü ve bilinçli olarak yazılan şeylerdi. Aramızdan birinin kalemiyle yazılıp konan şeyler değildi. O zaman onları çok içselleştirenlerimiz vardı.

AK Parti kuruluş ilkelerinin ve değerlerinin ben hala çok doğru olduğuna, Türkiye için çok geçerli olduğuna inanıyorum. Son dönemlere kadar beni davet ettikleri kongrelere yazdığım mesajlarda da hep onları hatırlattım ve o kuruluş ilkelerine dönmenin çok doğru olacağını söyledim. Türkiye çok olağanüstü dönemlerden geçti. Hain bir darbe teşebbüsü, onun travması, bütün bunlar yaşandı. Türkiye’yi buradan süratli bir şekilde çıkarmanın yolu, gelişmiş demokrasilere sahip ülkelerdekine benzer bir demokratik nizamı, yüksek hukuk prensiplerini ihdas etmek ve insan hakları ilkelerini bihakkın uygulamakla mümkün. Türkiye'nin bugün karşılaştığımız sıkıntılardan süratli bir şekilde kolaylıkla çıkabileceğine ve bunun da ekonomik kalkınmayı beraberinde getireceğine inanıyorum. Açık söyleyeyim, bunları kimler başarabilirse onlar Türkiye'ye en hayırlı hizmeti yapmış olur. Aksi takdirde gündelik meselelerle bocalayıp kendi kendimizi boş yere tüketmiş oluruz.

TÜRKİYE’NİN ÜZERİNDEN BU YÜKÜ ALIN

Yıldıray Oğur: Siyaset dışında olduğunuzu söylediniz. Ali Bey’e tavsiyelerde bulunduğunuzu belirttiniz. Bu yeni kurulan partilere daha önce AK Parti'nin kuruluşunda öncü isimlerden biri olarak ne tavsiye ediyorsunuz, öncelikli olarak ne yapılması gerekir?

Abdullah Gül: Herkese, ve şu anda mevcut yönetime de, söyleyeceğim şu; Türkiye’nin özgürlükçü bir yola girmesi gerekir. Salt güvenlikçi yol, sizi tedbir üzerine tedbir almaya mecbur eder. Bu nedenle hukuk ve adalet en önde gelir. Bu ise en kolay düzeltilecek mesele, burada sadece bir irade gerekiyor. İnsan hakları standartlarının uygulamasını yükseltmekten geçiyor bunun yolu. Türkiye gerçeğini ve imajını çok süratli bir şekilde değiştirebilirsiniz. Özellikle gazeteciler, basın yayın ve sivil toplum örgütleri ve siyasetçilerle ilgili bazı davalar var. Anayasa Mahkemesi bile bunları yanlış buluyor. Bunlar çok süratli bir şekilde düzeltilebilir. Türkiye’nin üzerinden bu yük alınmış olur. Bu tür davaların nelere mâl olduğunu yakın zamanda hep beraber gördük. Eğer AİHM’nin ve bizim Anayasa Mahkemesi’nin kararları dikkate alınarak hareket edilirse bunun Türkiye’ye birden iyimser bir hava getireceğine inanıyorum.

Röportajın tamamı: 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Soylu'dan Abdullah Gül'e Gezi tepkisi: Sözleri içime hançer gibi saplandı

Güncel Haberleri