Asya fokur fokur

Asya-Pasifik bölgesindeki gerginlik korkutucu boyutlara ulaştı. ABD ile Kuzey Kore’nin nükleer atışmasında tehdit tonu yükseldi, Pekin’den Washington’a ‘Vurursanız sessiz kalmayız’ iması geldi. Çin-Hindistan sınırındaki tartışmalı bölgedense silah sesleri yükseliyor. Associated Press haber ajansı, savaşın eşiğinde olan Donald Trump ve Kim Jong-un ile ilgili bambaşka bir iddia ortaya attı. Buna göre tüm bu olanların perde arkasında ABD ve Kuzey Kore aslında aylardır görüşüyor.

Dünyanın gözü yıllardır Ortadoğu’da devam eden savaşlardayken, son dönemde Doğu Asya’da gerginlik her geçen gün daha da yükseliyor. Gerginlik, ABD ile Çin ve bunların müttefikleri arasında yaşanıyor. Kuzey Kore’nin balistik füze testlerinin ardından ABD Başkanı Donald Trump ile Kim Jong-un arasında başlayan atışmada tehdit dozu her geçen gün artarken, Pyongyang yönetimi, ABD’nin Guam Adası yakınlarına füze atma hazırlığı yapıyor.

Pekin ile Washington arasında yaşanan Güney Çin Denizi gerilimi, önceki gün Amerikan savaş gemilerinin, Çin’in hak iddia ettiği bölgeden bir kez daha geçmesiyle yükseldi. Çin, batı komşusu Hindistan’la da bir aydır sınır gerilimi yaşıyor. İki tarafın da yığınak yaptığı tartışmalı bölgede, karşılıklı ateş açıldığı belirtiliyor.

ASYLARDIR GÖRÜŞÜYORLAR

Associated Press haber ajansı, savaşın eşiğinde olan Donald Trump ve Kim Jong-un ile ilgili bambaşka bir iddia ortaya attı. Buna göre tüm bu olanların perde arkasında ABD ve Kuzey Kore aslında aylardır görüşüyor.

ÇİN’DEN TRUMP’A ‘İLK BOMBA’ MESAJI

Kuzey Kore’nin üst üste yaptığı nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip füze denemelerinin ardından Washington-Pyongyang hattında yükselen tansiyon, karşılıklı tehdit açıklamalarıyla sürüyor. Trump, şahsi Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Kuzey Kore akılsızca davranırsa askeri çözümler tamamen hazır, silahlarımız yüklü ve hedeflerine kilitli. Umarım Kim Jong-un başka bir yol izlemeyi seçer!” ifadelerini kullandı. Kuzey Kore’nin dünyadaki tek müttefiki Çin, konuya ilginç bir açıklamayla müdahil oldu.

Pekin yönetimi, ilk saldırıyı Kuzey Kore’nin yapması durumunda tarafsız kalacağını açıkladı. Bu açıklama, ilk bombayı ABD attığı takdirde Çin’in buna sessiz kalmayacağı mesajı verdiği şeklinde yorumlandı. Öte yandan Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da konuya ilişkin değerlendirmeler yaptı. Merkel “Bu krizin askeri bir çözümle aşılabileceğine inanmıyorum” derken, Lavrov  gerilimin kapsamlı bir savaşa dönüşme ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.

Kuzey Kore’nin balistik füzelerine entegre edebilecekleri nükleer savaş başlıkları üretmeyi başardığına ilişkin iddiaların ortaya atılması üzerine ABD Başkanı Trump, Kuzey Kore’nin ABD’yi tehdit etmesi durumunda “daha önce görülmemiş bir gazapla karşı karşıya kalacaklarını” söylemişti. Trump, önceki gün bu açıklamalarının yeterince sert olmadığını belirtti. Trump’ın bu açıklamaları üzerine Kuzey Kore devlet televizyonu Kim Jong-un yönetiminin ABD’ye bağlı Guam Adası’nın açıklarını vuracağına dair bir haber geçmişti.

RUSYA SAVAŞA HAZIR

Kuzey Kore ile ABD arasından artan meydan okuma ve tehdit dolu açıklamalar sonrası Rusya da harekete geçti. Rusya olası ABD-Kuzey Kore savaşı için hazırlıklarını tamamladı.

Rusya'nın Uzak Doğu'daki birlikleri yüksek askeri hazırlık rejimine çevrildi. Vladivostok'ta bulunan Rus füze savunma sistemlerinin görevi an bitibariyle Kuzey Kore'nin düşmanlarına saldırı düzenlemesi ve koordinatları şaşırması durumunda Rusya topraklarının güvenliğini sağlamak.

Bölgede güçlü savunma kompleksi ülkeyi Uzak Doğu'da tüm tehditlerden koruma potansiyeline sahip.

Kuzey Kore ile yakın mesafede bulunan Vladivostok'da 4 adet S-300PS ve 2 adet S-400 bulunuyor. Rusya Kuzey Kore'nin füzesinin yanlış yere gitmesi halinde ilk tepki gösteren ülke olacak. Rus ordusu Kuzey Kore'den gelecek bir atağa doğudan karşılık vermeyi ve Pasifik Filosu'nu havadan tehditlerden korumayı ön görüyor.

Çin ise taraflara sakin olma çağrısını bir kez daha yineledi. Devlet Başkanı Şi Cinping, Trump ile telefonda görüştü ve her iki tarafın gerilimim tırmandıran açıklamalarda vazgeçmesi gerektiğini söyledi.

YAPAY ADADA KARASULARI KAVGASI

Çin Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları, dün Güney Çin Denizi’ndeki Nanşa (Spratly) Adaları’na yakınlaşan ABD savaş gemisi nedeniyle Washington yönetimini ‘provokasyonla’ suçladı. Dışişleri Bakanlığı’nın yazılı açıklamasında, ABD donanmasına ait USS John S. McCain adlı füze destroyerinin Çin hükümetinin izni olmaksızın Nanşa Adaları’ndaki yapay Meyci (Mischief) resifine yaklaştığı ifade edildi.

Ordu güçlerinin bunun üzerine söz konusu savaş gemisine uzaklaşması ihtarında bulunduğunu vurgulayan Dışişleri Sözcüsü Gıng, “Çin’in egemenliği ve ulusal güvenliğine ciddi zarar veren bu eyleminden dolayı ABD’yi protesto ettiklerini” belirtti. Gıng, “Bazı bölge dışı ülkeler, sözde seyrüsefer özgürlüğü bahanesiyle bölgedeki olumlu havayı bozmaya çalışıyor” dedi. ABD’ye ait USS John S. McCain savaş gemisinin dün Çin’in yapay Mischief resifi yakınında seyrettiği öne sürülmüştü. Bu olay, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde ABD donanma gemilerinin Çin’in yapay adalarına üçüncü yakınlaşması oldu.

Dünyanın en önemli deniz güzergahlarından olan ve zengin hidrokarbon rezervleri bulunduğu belirtilen Güney Çin Denizi üzerinde Çin başta olmak üzere Filipinler, Vietnam, Malezya, Brunei ve Tayvan hak iddia ediyor. Pekin’in, tartışmalı sularda inşa ettiği yapay adalar üzerinde kurduğu üsleri silahlandırdığı iddiaları, bölge ülkeleri ve Çin arasında gerginlik yaşanmasına neden oluyor.

YARIM ASIRLIK MESELE HORTLADI

Himalayalar’da Çin, Hindistan ve Bhutan’ın çevrelediği stratejik dar bir boğazda başlayan gerginlik, Pekin yönetiminden gelen tehditlerle artarak devam ediyor. Son gelişmeye sebep, Çin ordusunun, bölgenin kendi halinde ülkesi Bhutan’ın da taraf olduğu sınır bölgesinde, haziran ayı başlarında yol inşa çalışmasına başlaması oldu. İki tarafın da yığınak yaptığı bölgede zaman zaman karşılılı ateş açıldığı belirtildi.

Hindistan yönetimi Çin’in Doklam platosundaki varlığının bir uzantısı olarak söz konusu bölgedeki inşa faaliyetini, Hindistan ile Bhutan’ı birbirine bağlayan Siliguri koridorunu kesmeye yönelik bir girişim olarak değerlendiriyor. Hindistan tarafı, bu seferki anlaşmazlığın önceki sınır ihtilaflarından farkına dikkat çekerek, Çin’in bölgede ‘kabullenilmiş’ statükonun aleyhine girişimde bulunduğu iddiasını gündeme taşıyor. Bu gerginlik, 2. Dünya Savaşı sonrasında Çin ve Hindistan’ın 3 bin 500 kilometre uzunluğundaki sınır hattı üzerinde yaşanan ihtilaflarda yeni bir evreye gelindiğini gösteriyor. Nitekim 1962 ve 1967 yıllarında meydana gelen çatışmaların ardından mevcut sorunların çözümünün geleceğe ertelenmesiyle, yani statükonun korunması kararıyla bugünlere gelindi. Son olarak bölgede Çin, bir kez daha Hindistan’ı uyararak, askeri birliklerini Çin topraklarından çekmesini istedi. Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Hindistan’ın Çin topraklarında bulunan 53 Hint birliği ve 1 buldozerin acil olarak geri çekilmesini istediği bildirildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Trump: Kuzey Kore bir kez daha Guam adasını açık bir şekilde tehdit ederse pişman olacak
Çin, dengeleri ve planları değiştirebilir! Kuzey Kore'de rejim değişikliğine izin vermez!

Dünya Haberleri