Bahçeli'den 4 partinin anayasa taslağı hazırladığı iddiasına tepki

Son dakika haberi... MHP lideri Bahçeli, 4 partinin anayasa taslağı için görüştüğü iddialarına sert tepki gösterdi: Zilletin dört temsilcisinin kurulduğu anayasa hazırlık masasını PKK kurmuş, ihtiyaç olan kalem siparişi de FETÖ’ye verilmiştir.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Burada önemli açıklamalarda bulunan Bahçeli, CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin yeni anayasa taslağı için görüştüğü iddialarına sert sözlerle tepki gösterdi.

Bahçeli, "Bu ayıplı Kılıçdaroğlu nereye koşuyor, hangi rezil kucaklara atılmak için çırpınıyor?" diyerek şu sözleri kaydetti:

"Ne manidar bir tesadüf ki, gündemde CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin eşgüdüm halinde taslağını hazırladıkları bir anayasa hazırlığı konuşulmaktadır. Beklendiği üzere, İP yönetimi tedavüldeki iddiayı reddetmiştir. Kılıçdaroğlu hayretle izlediğini söylemiş, nihayet o da reddetmiştir. Zilletin dört temsilcisinin kurulduğu anayasa hazırlık masasını PKK kurmuş, yazım işinin yapılabilmesi için ihtiyaç olan kalem siparişi de FETÖ’ye verilmiştir."

 

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

ERDOĞAN İLE KKTC ZİYARETİ

"15 Kasım 2020 Pazar günü Kıbrıs Türklüğü tarihi bir günü heyecanla yaşamıştır. 

Sayın Cumhurbaşkanımızın nazik daveti kapsamında TBMM Başkanvekilimiz ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Celal Adan ile birlikte devlet ve siyaset ricalinden oluşan heyete iştirak ederek KKTC’yi ziyaret ettik. Kıbrıs Türklüğü’nün diriliş ve yükseliş azmini görmekten gurur duyduk. 

Bize göre Türksüz Kıbrıs; çatlamış toprak, çökmüş bina, silinmiş tarih, kavrulmuş yürek, kanı çekilmiş damar, kalbi durmuş bedendir. Kıbrıs coğrafyasının mayası Türklüktür, Kıbrıs tarihinin mihenk taşı Türk milletidir.

BORELL'DEN VİZE Mİ İSTEYECEKTİK?

46 yıldır hayalet şehir olan Kapalı Maraş’ın çok yerinde bir kararla sahil kesiminin açılması, bizim de burayı geçtiğimiz Pazar günü ziyaretimiz konuya muhatap ve müdahil çevrelerin tepkisini çekmiş, bunları adeta hoplatmıştır. Nitekim rahatsız olanların sicilini, itiraz edenlerin cibilliyetini incelediğimizde ne kadar doğru, ne denli isabetli bir iş yapıldığı hakikaten gözler önüne serilecektir. Biz vatan toprağını ziyaret etmek için provokasyon çığlığı atan Yunanistan’dan mı izin alacaktık? Biz 46 yıldır kilitli olan Maraş’ta piknik yapmak için üzüntüsünü paylaşan AB Dış ilişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Borell’den mi vize isteyecektik?

Kapalı Maraş çok şükür aslına dönmüş, kilitleri açılmıştır. Bundan ziyadesiyle memnunuz. Süreç içinde Kıbrıs Türklüğü’nün uyanışını teşvik edip milli heyecanını kamçılayan, milli davamızı her zeminde cesaretle ve inanmışlıkla savunan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum. Yeni bir döneme, yeni bir başlangıca şahit olmaktan kıvanç duyuyorum.

BÜYÜYEN TÜRKİYE, KAFALARI KÜÇÜCÜK OLANLARI MAHCUP EDECEK

Bugün Türkiye’nin ayak bağlarından kurtulması, başını yükseklere kaldırması, kronik sorunlarının üstesinden geniş bir mutabakatla gelinmesi her devlet ve siyaset insanının ortak sorumluluğudur. İçe kapanmış bir Türkiye değil, dünyaya açılan, milli ve manevi müktesebatıyla kıtaları aşan dinamik, dengeli, atılgan, yeni fikirlere yatkın, girişimcilere fırsat sunan, ön alan, öncü olan, övgüyle adından söz ettiren bir Türkiye hepimizin kalpten dileğidir. Cumhur İttifakı işte bu ortak dileği gerçekleştirmek için mücadele etmektedir. Büyüyen bir Türkiye, kafaları küçücük olanları mahcup edecektir. Zenginleşen bir Türkiye, insanımızın ekonomik sorunlarını istismar eden siyaset kalpazanlarını ters köşeye yatıracaktır.

Ekonomide açılan ya da açılacak yeni ufuklarla, demokrasi ve hukuk alanlarında kuvveden fiile geçecek sağlam ve sağduyulu hamlelerle fasit çemberin kırılacağını, muhteşem bir kalkışın yaşanacağını düşünüyorum. Biz gelecekten umutluyuz. Yarının bugünden daha iyi olacağına inanıyoruz. Yerimizde saymayacağız, patinaj yapmayacağız, sürekli bir adım önde olacağız, daha doğru bir ifadeyle olmak mecburindeyiz.

AZERBAYCAN TEZKERESİ

Suriye’den Dağlık Karabağ’a, Libya’dan Irak’ın kuzeyine kadar Türkiye sınırlarımızın sıfır noktasında değil, coğrafyaların ta derinliklerinde hem mazlumları hem de bekasını müdafaa etmektedir. Bu müdafaa onurlu ve meşru bir müdafaadır. TBMM’ne sunulan Azerbaycan Tezkeresi’ne bakışımız da bu şekildedir ve desteğimiz kuşkusuz tamdır. 28 yıl önce işgal edilen topraklarının yüzde 70’ini 44 günde işgalden kurtaran dost ve kardeş Azerbaycan’ın sonuna kadar arkasında olacağımızı da bu kapsamda bir kez daha güçlü olarak söylemek isterim. Dileğimiz Dağlık Karabağ’ın tamamının temizlenmesi, mütecaviz Ermenistan’ın vatan topraklarının her zerresinden sökülüp atılmasıdır. 

CHP'Lİ KÜÇÜKÇEMECE BELEDİYESİ'NE PARK TEPKİSİ

CHP’liler belediye işlerinden başka her şeyle meşguldür. CHP’li Küçükçekmece Belediyesi’nin PKK’nın mahut renklerinden oluşan melun kanlı amblemini bir çocuk parkının yer döşemesinde kullanması Kılıçdaroğlu zihniyetinin terör örgütü sempatisinde eşik ve sınır tanımadığının işaretidir. Bu vahim bir olaydır. 

Çocuklara bölücülük aşılamaya çalışan CHP’nin PKK’yı belediyelere taşımasının hesabı mutlaka sorulmalı, burunlarından fitil fitil getirilmelidir. Sorarım sizlere, aziz Atatürk’ün kurduğu CHP bu hallere, bu kötü ellere nasıl düştü? Dünya üzerinde küresel güç merkezlerine taklalar atan, gelin beni kullanın, boyunduruk altına alın mesajı veren kaç muhalefet partisi vardır? CHP, bu kadar mı kökünden koptu, bu kadar mı tarihi gerçekleriyle ters düşüp rehin altına girdi? Bu ayıplı Kılıçdaroğlu nereye koşuyor, hangi rezil kucaklara atılmak için çırpınıyor?

ANAYASA TASLAĞI ÇALIŞMASI İDDİASINA SERT ELEŞTİRİ

Ne manidar bir tesadüf ki, gündemde CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin eşgüdüm halinde taslağını hazırladıkları bir anayasa hazırlığı konuşulmaktadır. Beklendiği üzere, İP yönetimi tedavüldeki iddiayı reddetmiştir. Kılıçdaroğlu hayretle izlediğini söylemiş, nihayet o da reddetmiştir. Peki, 13 Ocak 2018 ile 7 Mayıs 2018 tarihleri arasında hazırlanmış mezkur anayasa değişikliği çerçeve metni için kurulan veya kurdurulan masaya kimler oturdu? O oturmadı, bu oturmadı, şunun haberi olmadı ise, sokağa bırakılan ihanet metnini kim yazdı, kim hazırladı, kimler müzakere etti? 

Türklüğü, Türk milletini, Atatürk’ü, Türkçe’yi anayasadan çıkarma tekliflerini, vatandaşlık tanımının değiştirilmesini, federal yönetim hedefini, anadilde eğitim niyetini kim izah edecek? Bu melanetin açıklaması nasıl yapılacak? Kemal Kılıçdaroğlu hayreti mayreti bıraksın, haysiyetle itiraf etsin: 2 Haziran 2018’de, bir gazetede çıkan açıklamasında; “Millet ittifakı olarak çalışma yaptık. Başında İbrahim Kaboğlu vardı. Aşağı yukarı bir mutabakat metni şu an elimizde” dedi mi demedi mi? 21 Haziran 2018’de, bir televizyon kanalında; “Dört partinin anayasa değişikliğinde ilkeler üzerinde anlaşma metin hazırlandı” dedi mi demedi mi? Bu yalancılık karşısında asıl hayrete düşen milletimizdir. Bu yalan makinesi öyle çalışmıştır ki, ne fren tutmuş, ne dur durak bilmiştir. Zilletin dört temsilcisinin kurulduğu anayasa hazırlık masasını PKK kurmuş, yazım işinin yapılabilmesi için ihtiyaç olan kalem siparişi de FETÖ’ye verilmiştir. Kılıçdaroğlu’nun yalanı meslek haline getirmesi utanç verici bir rezalettir.

Kılıçdaroğlu ders alır mı bilemem, ama tavsiyem şu sözün kulağına küpe olmasıdır: Yalanı yalancıyla, yanlışı cahille sakın tartışmayın, çünkü yalancıya gerçeği, cahile doğruyu anlatamazsınız. Bir yalan dört doğruyu götürür: Güven, iyilik, sadakat, huzur. Unutmayınız ki, ben Müslümanım diyen bir vicdan sahibi yalan söylemez, söyleyemez. Fakat bu zilletin ruhuna yalan, talan, dolan yuva yapmıştır. Resmen batan gemiye dönen ve tel tel dağılan İP’e, rüzgârın savurduğu kuru yaprağa çevrilen CHP’ye diyorum ki, yalanla belki bir yerlere gidebilirsiniz, ancak gittiğiniz yerden asla geri dönemezsiniz.

TÜRKLÜĞÜ ANAYASADAN ÇIKARACAK BİR KOKUŞMUŞ...

Uzun sözü kısası, MHP’ye zamanında yapılan Okyanus ötesi kaynaklı operasyonun gerçek mahiyeti sanıyorum şu günlerde daha da netleşmiştir. “MHP kalıntılarından kurtulmak lazım” diyen alçakların hangi senaryoların tetikçisi ve teşrifatçıları oldukları alenileşmiş, açığa çıkmıştır. Her yalancı korkak, aynı zamanda da günahkardır. Bu millete korkaklardan, günahkârlardan, Türkiye düşmanlarının piyonlarından fayda gelmez, bunların hayrı kesinlikle dokunmaz.

Bir kez daha söylüyorum: Türklüğü anayasadan çıkaracak bir kokuşmuş henüz anasından doğmamıştır. Türkiye’yi bölünmeye götürecek bir anayasanın varlığı kâbus dolu bir hayaldir. Hodri meydan, her kim aksi yönde hain bir mücadelenin içinde olacaksa, önce bizim bedenlerimizi çiğnemek ve toprağa gömmek durumundadır. Anayasa’nın ilk üç maddesiyle koruyucu zırhı olan dördüncü maddesi kırmızı çizgimizdir. Çizgisi olmayan, siyasetleri çizilmiş ve üzerine çarpı koyulmuş FETÖ ve PKK lobisinin ateşle oynadığını hatırlatmak bizim boynumuzun borcudur."

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (18)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Karamollaoğlu: Milli gelirin adil dağılımı olmazsa olmazımızdır
Türk askerine Karabağ görevi: Tezkere kabul edildi
Kılıçdaroğlu'ndan 'hukuk reformu' eleştirisi: İnsanın yüzü kızarır

Güncel Haberleri