Bahçeşehir Üniversitesi Çalıştayı'nda yeni müfredat masaya yatırıldı

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni müfredat taslağı 'Bahçeşehir Üniversitesi Çalıştayı'nda masaya yatarıldı. Eleştirilerin yanı sıra önerilerin de konuşulduğu çalıştayda konuşan Yrd. Doç. Çağla Garipoğlu, “El yazısı zorunluluğu öğrenime ilgiyi kaybediyor” dedi.

IŞIL ÇALIŞKAN / İSTANBUL

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan taslak müfredat programı, Bahçeşehir Üniversitesi Çalıştayı'nda tarıtşıldı. Bahçeşehir Üniversitesi yönetimi, bölüm başkanları ve öğretmenlerin görüşleri alınarak Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderilmek üzere rapor hazırlandı. Eğitim yazarı Turgay Polat modaratörlüğünde gerçekleştirilen çalıştayda, Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Şirin Karadeniz, Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi-BAUSTEM Merkezi Direktörü Doç. Dr. Sencer Çorlu, Bahçeşehir Okulları Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan, Bahçeşehir Okulları Ümraniye Kampüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Çağla Garipağaoğlu yeni müfredat taslağı kapsamında öne çıkan konuları değerlendirdi.

Doç. Dr. Sencer Çorlu

STEM EĞİTİMİ KOLAYLAŞTIRACAK

Yirmi birinci yüzyılda bilimin yapılış şekillerinin dahi değiştiğinin altını çizen Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sencer Çorlu, bu değişikliği esas alarak müfredata STEM metodunun konulmasının çok iyi bir gelişme olduğunu dile getirdi. Müfredetta bu alanda yaşanan değişimin sancılı değil aksine kolay bir şekilde olabileceğini belirten Çorlu “Fen programlarında fen okuryazarlığı kavramı ile bilim insanı olma, bilimsel araştırma basamaklarının kullanılarak laboratuvar ortamında deney yaparak veri elde etme, verileri yorumlama ve çıkarım yapmanın önemle vurgulandığı belirlenmiştir. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin faylandığı bu metodun ülkemizde de uygulanacak olması umut vericidir.” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Çağla Garipağaoğlu, (sağda) el yazısı dersinin seçmeli olması gerektiğini söyledi. 

SADELEŞTİRME YERİNDE BİR KARAR

Türkçe müfredatında program genelinde öğrencilerin okuma yazma alanlarında ön plana çıkacak değişiklikler yapıldığını belirten Bahçeşehir Okulları Ümraniye Kampüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Çağla Garipağaoğlu ise “Özellikle müfredat genelinde bir sadeleştirmeye gidildi ve bu sadeleştirmelerin çoğu dil bilgisi kazanımlarıyla ilgili. İkinci sınıftan itibaren başlayan dilbilgisi kazanımları beşinci sınıfa çekildi. Ve bu sayede ilkokulun ilk dört senesinde okuma yazma ve kendini sözlü ifade etme becerileri ön planda. Çocuklarımızın ileri sınıflara geçtikçe grammer kaygısı 'Düzgün konuşuyor muyum? Düzgün yazıyor muyum?' düşüncesi ile yaratıcılığı azalttığı bulgusu çok doğru bir değişim olduğunu ispatlıyor” diye konuştu.

EL YAZISI ZORUNLU DEĞİL, SEÇMELİ OLMALI

Garipağaoğlu, 2014-2015 öğretim yılından itibaren ilkokuldan beşinci sınıfa kadar zorunlu tutulan el yazısı uygulanmasının hala devam ettiğini ve sekizinci sınıfa kadar çıkması ile ilgili de şöyle konuştu: “Ben bu paneli fırsat bilerek ilköğretim basamağındaki çocukların bitişik elyazısını kullanırken çok zorlandığını belirtmek istiyorum. El ve kol koordinasyonundaki hakimiyetini sağlarken zorlandığından daha ilkokulun başlangıcında öğrenime karşı ilgilerini ilkokulun başında kaybediyorlar. Ülkemizdeki tüm kitapların MEB tarafından temin edilenler de dahil olmak üzere düz ve dik yazı sisteminde olması ve elektronik kaynaklarda elyazısı harflerinin kullanılması bitişik elyazısı zorunluluğuyla çelişiyor. Biz, çocuklara elyazını zorunlu tutmak yerine bu dersin seçmeli ders olarak müfredata konulmasını öneriyoruz.”

Dr. Özge Aslan (soldan ikinci) yeni müfredatın sorgulayıcı bir içerikle hazırlanmasının önemli olduğunu söyledi. 

YENİ SİSTEM SORGULAYICI VE ELEŞTİREL

Sadeleştirme ve Basitleştirme mottolarına dayalı hazırlanan yeni sistem ile ilgili konuşan Bahçeşehir Okulları Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan da “Ders içeriklerine genel olarak baktığımızda 21.yy becerilerinin temel alındığı, kendini ifade eden, iletişim kuran, araştıran, eleştirel düşünen, sorgulayan, yorumlama ve girişimcilik becerileri gelişmiş öğrencilerin yetiştirilmesinin vurgulandığı görülmektedir. Kazanımların günlük hayat ile bağlantısı, üst düzey düşünme becerilerinin gelişimi, bilgi ve bilim okuryazarlığı ile bilgi iletişim teknolojilerinin öğrenimde etkili kullanılması üzerinde önemle durulmaktadır” dedi. 

GELECEĞİN MESLEKLERİNE HAZIRLIK

2006 yılında kurulan Bahçeşehir Okulları Fen ve Teknoloji Lisesi’nde STEM eğitimi uyguladıklarını belirten, ulusal ve uluslararası yarışmalarda elde ettikleri başarılarla bu metodun mutlak başarı sağladığının söyleyen Aslan, “Fen programına eklenen fen ve mühendislik uygulamaları ile fenin matematik, teknoloji ve mühendislikle bütünleştirilerek öğretimini, öğrencilerin öğrendiklerini kullanarak ürün oluşturmalarını yani STEM eğitiminin önemini vurgulamaktadır. Ancak ayrı bir ünite olarak değil de diğer ünitelerin içine yerleştirilmesinin daha doğru bir uygulama olacağını düşünüyorum.” diye konuştu. 

Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Şirin Karadeniz, okullarda yazılım dersinin önemine dikkat çekti. 

AVRUPA ÜLKELERİ HEPİMİZE ÖRNEK OLMALI

Yakın gelecekte her türlü üretimin temelini yazılımın oluşturacağı öngörülürken, yazılım dili olan kodlamanın öğretimi, eğitimin en önemli unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. Taslak müfredatta yer alan önemli değişimlerden biri de ditijal ve eğitim teknolojilerinin en üst seviyede kullanılmasının vurgusu. Tam bu noktada ekonomisi gelişmiş ülkeler eğitim müfredatlarını Endüstri 4.0’a göre şekillendirdiğini belirten Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Şirin Karadeniz şu görüşleri dile getirdi: “Teknolojinin bütünlüğünü eğitimde sürdürülebilir hale getirmek için dijital ürün geliştirmenin bütün derslere entegre edilmesi önem taşımaktadır. Yazılıma hakim bir öğrenci sadece bilim ve teknoloji dersleri ile sınırlı kalmamalı bunu hayat bilgisi, Türkçe, Matematik derslerine de taşımalıdır. Bunun için erken yaşta kodlama dersleriyle tanışmaları önem kazanmaktadır. Bu alanda, kodlama derslerini 1. sınıftan itibaren müfredatlarına alan Finlandiya ve Estonya gibi gelişmiş Avrupa ülkelerinin başarısı hepimize örnek olmalıdır."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

MEB yeni müfredatta AİHM'in inan kriterlerini göz önünde bulunduracak
Gelecek yeni müfredatta
Müfredat yetmez öğretmen de değişmeli

Güncel Haberleri