Bayraktar Bayraklı yazdı: Sinelerde saklanan kir

Müşrikler, kâfirler ve münafıklar müminlere karşı sinelerinde kin saklarlar. Kinlerinin bir kısmı ağızlarından salya gibi dökülür. Hatta bu kin, onların kalemlerinden, gazete ve televizyonlarından, kitaplarından da dökülür.

PROF. DR. BAYRAKTAR BAYRAKLI

Kur’an’ın bazı âyetlerine baktığımızda kinin yeri sadr denen sine, yani kalptir. İşte bu manevi merkezi kirleten en önemli nedenlerden biri de “kin”dir. Şu âyetler buna açıklık getirmektedir:

Ey iman edenler! Sizden olmayanları can yoldaşı edinmeyiniz. Onlar sizi yoldan çıkarmak için ellerinden gelen hiçbir çabayı esirgemezler ve sizi sıkıntıda görmekten hoşlanırlar. Şiddetli kin ağızlarından taşmaktadır, kalplerinde sakladıkları ise daha da kötüdür. Aklınızı kullanırsanız size âyetleri açıkladık. Siz onları sevmeye hazırsınız ama onlar, bütün kitaba inansanız bile sizi sevmeyecekler. Sizinle karşılaştıklarında, ‘iman ettik’ derler, kendi başlarına kaldıklarında size karşı kinlerinden parmaklarını ısırırlar. De ki: Kininizle kahrolun! Allah, sinelerdekini hakkıyla bilmektedir(Âl-i İmrân 3/118-119).

Müşrikler, kâfirler ve münafıklar müminlere karşı sinelerinde kin saklarlar. Bu kin onların sinelerinin ne denli kirli olduğunu ifade etmektedir. Kinlerinin bir kısmı ağızlarından salya gibi dökülür. Hatta bu kin, onların kalemlerinden, gazete ve televizyonlarından, kitaplarından da dökülür. Artık günümüzde ağız denen şey, sadece bizim biyolojik ağzımız değildir. Ağızlar çeşitlendi, uzaklara taşınır oldu ve böylece sineden çıkan kinin ırmakları dünyayı dolaşır oldu. Kin kirliliği sadece sinede kalmıyor; çünkü kinin bulunduğu sine kazanı devamlı kaynıyor, devamlı taşıyor ve sosyal hayata sıçrayarak orasını da kirletiyor. Taşan bu kinin esas ve büyük kısmı sinede kalıyor.

KİN KİRLİLİĞİ

Bir, insanın kendi sinesinde, gönlünde ürettiği kin vardır; bir de Yüce Allah’ın dünyevi bir ceza olarak insanlar arasında koyduğu kin vardır. Şu âyet buna delil olmaktadır: “Aynı şekilde, ‘biz Hıristiyanlarız’ diyenlerden kesin bir söz almıştık, ama onlar da kendilerine verilen öğütlerin önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple, Kıyâmete kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah onlara yaptıklarını haber verecektir

(Mâide 5/14).

Bu kin, sosyal hayatı ve insan ilişkilerini de kirletmektedir. İlâhî eğitimde kalpteki kini giderme bir amaç olarak vardır: “Kâfirlerin kalplerinden kini gidersin(Tevbe 9/15) âyeti de, kinin giderilebileceğine işaret etmektedir. Savaşların en önemli getirilerinden biri de, tarafların gönlünden kini gidermektir. Savaşın getirdiği ganimetler arasında bu manevi eğitim olmalıdır. Böylece Yüce Allah kinin giderilebileceğine, giderilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Bunun anlamı şudur: Kin, insanın sinesinde, kalbinde öylesine bir kirlenme meydana getiriyor ki, o kirliliğin devamlı olarak orada kalmasına tahammül edilemez. İlâhî müdahale olmadan da bu kini gidermek mümkün değildir. Bazen bu kini Yüce Allah savaş yolu ile temizlemektedir. (Tevbe 9/14-15).

Ferdi anlamda kini, akıl ile nefsin mücadelesi gönülden çıkaracak; sosyal manada kini de toplumlar arası savaş temizleyecektir. Aslında toplumsal akıl, kini temizlemek için toplumsal nefisle mücadele ettirilirse, savaşa lüzum kalmadan kinin temizlenmesi temin edilebilir. Toplumsal akıl devre dışı bırakılırsa, sinedeki kini temizlememiz oldukça zorlaşmaktadır. Akıl güneşi batınca, geriye kinin karanlığı kalmaktadır.

Kin kirliliği, hem yüze hem de konuşma üslubuna yansımaktadır. Bir bakıma yüzün biyolojik yapısında, hem de seste bir değişim meydana getirmektedir. Bu değişimi Yüce Allah şöyle anlatmaktadır:

Yoksa o kalplerinde hastalık olanlar, Allah kendilerinin şiddetli kinlerini hiçbir zaman ortaya çıkarmayacak mı sandılar? Biz dileseydik, onları sana gösterirdik de sen onları yüzlerinden /simalarından tanırdın. Andolsun ki, sen onları konuşma üsluplarından tanırsın. Allah işlediklerinizi bilir

(Muhammed 47/29-30).

Kinini uzaktan kusanların çoğunu görüp tanıyamayız. Onların konuşmaları yazıları, makaleleri ve kitaplarındaki üslup onları ele vermektedir.

İnsanın iç âlemindeki oluşumlar, yüzüne yansır. Bir bakıma yüz, ayna görevini yerine getirir. İçimizde besleyip büyüttüğümüz niyetlerimiz, inançlarımız, kinlerimiz, nefretlerimiz, düşmanlıklarımız, hasedimiz yüzümüzün ve konuşmamızın titreşimine yansır. Hücreler ona göre şekil alır.

Kinini uzaktan kusanların çoğunu görüp tanıyamayız. Onların konuşmaları yazıları, makaleleri ve kitaplarındaki üslup onları ele vermektedir.

Demek ki kin hem yüzü hem de ağızdaki kelimeleri, cümleleri kirletmekte, bu kelimelerle kitlelerin gönlünü de kirletmektedir.

Netice olarak demeliyiz ki, kinli gönül kirli gönüldür. Gönüllerden kini gidermedikçe insanlığın mutluluğu yakalaması imkânsızdır. Çünkü insanlığın mutluluğu kinin kirliliği içinde boğulup gitmekte, yerini derin bir mutsuzluk doldurmaktadır. Gönüldeki kin toprağında, mutluluk ağacını büyütemezsiniz. Önce bu kin bataklığını kurutmak, ya da temizlemek gerekiyor.

ÜÇ AYLARDA ARALIKSIZ ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ NEDİR?

Son dönemlerde 3 aylarda tutulan nafile orucu Ramazan orucunun yerine geçirme gibi bir anlayış gelişti. Din eğitimindeki yanlıştan dolayı nafile ibadetler farz ibadetlerden üstünmüş gibi bir izlenim veriliyor. Sanki 3 aylar tutulduğu zaman Ramazan orucundan fazla sevap alınacakmış gibi anlatılıyor. Bu yanlıştır. Herkes istediği zaman istediği kadar nafile oruç tutabilir ancak aralıksız nafile oruç tutmak kişinin sağlığına, iş hayatına zarar veriyorsa yanlış yapılıyor demektir.

BAYRAM GÜNÜ ORUÇ TUTMAK HARAM MIDIR?

Bayram günü oruç tutmak haram denemez. Böyle bir hüküm yoktur. İsteyen bayram günü de tutar. Bayram olduğu için insanlar birbirlerine ikramda bulunurlar, birlikte yerler, içerler. Bu yönü ile bayram günü nafile oruç tutulmaması tavsiye edilmiştir ancak tutulması haram değildir, tutan günaha girmez.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

Ramazan 2016 Haberleri