Türkiye’deki son kündekari sanatı ustalarından biri olan Mehmet Ali Tüfekçi, 200 yıllık aile sanatını Maltepe’deki bir atölyede oğullarıyla birlikte yaşatmaya çalışıyor.
112
El emeğiyle şekillendirilmiş ahşap parçaların, çivi ve tutkal kullanmadan geçme tekniğiyle bir araya getirilmesinden oluşan, Selçuklular’dan miras kündekari sanatı, Maltepe’de Samart adlı bir atölyede Mehmet Ali Tüfekçi Usta’nın sabrıyla yaşıyor.
212
Babasından devraldığı 200 yıllık aile sanatını günümüze taşımaya çalışan Mehmet Ali Tüfekçi, yaptığı kündekari kapılarla tanınıyor. Yurtiçinde ve yurtdışında pek çok camiye kündekari sanatının inceliklerini kullanarak kapı, pencere, minber ve vaiz kürsüleri yapan Tüfekçi, yurtdışındaki malikanelere, yurtiçindeki köşk, yalı ve villalara da iş yapıyor.
312
Kültür Bakanlığı’ndan kündekari ustası belgesi alan tek isim olan Tüfekçi, bir elin beş parmağını geçmeyecek sayıda kalmış, hepi topu son üç beş kündekari ustasından biri. Hatta bir kapıyı hiçbir bölümünde tutkal kullanmadan yüzde 100 kündekari tekniğiyle yapabilen tek usta da diyebiliriz.
412
Kündekari tekniğiyle yapılmış bir kapının ömrünün, mevsim şartlarına göre esneyip daraldığı için en az 300-400 yıl olacağını söyleyen Mehmet Ali Usta, sanatını yalnızca iki oğluna öğretmiş, yabancılara öğretmiyor.
512
Yaptığı her kapıya ayrı bir kapı kolu işleyen, bir kapı kolunun benzerini bir daha yapmayan Mehmet Ali Usta, geleneksel motiflerin yanı sıra, bazen kendi hayal dünyasından desenler de ekleyerek, bu ahşap süsleme sanatını günümüze uygun bir forma sokmaya çalışıyor. Zanaatini idame ettirebilmek için hepsi birer sanat eseri sayılan yapıtlarını çoğu zaman maliyetine de satan Tüfekçi, karaağaç, meşe, abanoz, dişbudak, kayın ve maun gibi ağaçlar kullanıyor.
612
Büyük bir kapı- kilit markası Mehmet Ali Usta’ya “Biz ne yaparsak yapalım dış şartlara dayanıklı kapılar üretemiyoruz. Bize bu işin sırrını öğret” teklifinde bulunmuş üç-beş yıl önce. Ama Tüfekçi el emeği göz nuru sanatının fabrikalaşmasını istememiş. Bu zanaati yaygınlaştırmak için de az uğraşmamış.
712
Tüfekçi, “Nalbantlık okulu bile var ama bizim geleneksel sanatımız kündekarinin bir kürsüsü yok. Biliyorsunuz Kültür Bakanlığı’nın resmi amblemi kündekaridir ama sorsanız bu sanatın ne olduğunu bile bilmezler” dese de kısa bir süre önce umut vaat eden bir gelişme yaşanmış. İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü eski Rölöve Anıtlar Müdürü Hüseyin Kaya, bir kündekari kürsüsü kurulması yönünde çalışacağı sözünü vermiş. Burada mimarlara kündekari dersleri verilecekmiş muhtemelen önümüzdeki yıl. Mehmet Ali Usta da hocalardan biri olacak elbette.
812
Kündekariye yurtdışında çok önem verildiğini vurgulayan Mehmet Ali Usta, “Almanya’da bir fuara katıldım. Bir günde dokuz kapı sattım. El emeğine değer veriyorlar” diyor. Londra’da bir camiye, ABD, Fransa ve Almanya’da malikanelere kapı gönderen Tüfekçi, hem Arabi hem de Selçuklu tarzında çalışıyor. Arabi tarz orantısız geometrik şekillerden oluşuyor.
912
Selçuklu tarzı ise küçüklü büyüklü düzgün dikdörtgenlerden. Bunun bir anlamı var Mehmet Ali ustaya göre. Bu, küçük büyük herkesin aynı yolda Allah’a ve Devlet’e hizmet ettiğini gösteriyor. Dedik ya bu işi dededen devralmış Mehmet Ali Usta. “Dedem hep derdi ki, ahşabı kullandığınızda birbirine denk gelen yerleri dilin damağına nasıl oturuyorsa öyle oturacak. Cam, suyla nasıl birleşiyorsa öyle birleşmeli derdi. Biz de o hassasiyetle çalışıyoruz” diyor.
1012
Kapılar en az 300 parçadan oluşuyor ve bin 500 parçaya kadar gidiyor. Atölyede bir yılda en çok 30 tane bu kapılardan üretilebiliyor. Samart Atölyesi’nden çıkan kapılar istendiğinde tek tek parçalarına ayrılıp yeniden takılabiliyor. Tüfekçi bunun kapıların ömrünü 700 yıla kadar uzatabileceğini söylüyor. “Yeter ki kurtlanmasın, darbe yemesin. Her 50 ya da 100 yılda bir silah gibi parçalarına ayrılıp temizlenip bakımı yapılıp yeniden birleştirilip kullanılabilir” diyor.
1112
Ve iddia ediyor: “Dünyanın hiçbir yerinde şimdiye kadar biz hariç hiçbir yerinde tutkal kullanılmamış, sadece geçme tekniğiyle yapılan bir kapı yoktur!” En son Kıbrıs’taki Türk Büyükelçiliği’ne 400 kilo ağırlığında, kurşun geçirmez bir kapı yapmış Tüfekçi. “Şimdiye kadar hiçbir kapıyı tutturamamışlar. Dışarısı aşırı sıcak, içerisi klimalı olduğundan ahşap dönmüş hep. Ama biz özel bir geçme tekniğiyle bu problemi çözdük” diyor.
1212
İngiltere Süleymaniye Camii, Rize İlahiyat Fakültesi Camii, Dudullu Mehmet Uslu Camii, Hatay Durmuş Debbo Camii, Maltepe Yavuz Selim Camii ve Almanya Hanofer Claus malikanesi, kapılarını Mehmet Ali Usta’nın yaptığı yerlerden yalnızca birkaçı…