Dünyada insan nüfusunun hızla artması, cenazelerin çevreci yollarla gömülmesi konusundaki fikirleri de beraberinde getiriyor. İnsan vücudunun toprakta hızla çözünmesini sağlamak bir yana, geri dönüştürülüp yeniden kullananlar bile var. İşte çevreci ama korkunç defin yöntemleri...
113
AKBABA MİDESİNDE KARMA OLMAK
Tibet ve yakınındaki bölgelerdeki Budistler ölen kişiyi sonraki hayatında mutlu olması için özel bir ritüelle uğurluyor. Bu ritüelde ölünün vücudu akbabaların etlerini yiyeceği mezarlık alanlara götürülüyor, böylece ölünün sonraki yaşamında onu geçmişe çekecek ve ilerlemesini engelleyeck bir bağ olmuyor.
213
CESET ÇİFTLİĞİ
1970'lerin başında antropolog William Bass vücudun doğal yollarla nasıl çözüldüğünü incelemek istedi ve bağışlanmış kadavraları kullanarak bir "ceset çiftliği" oluşturdu. Ceset çiftlikleri günümüzde de anatomi veya kriminoloji araştırmalarında kullanılmak üzere mevcut.
313
GERİ DÖNÜŞÜM
Mimar Katrina Spade 2012 yılında cesetleri toprağa dönüştürebileceği bir alan ve metod arayışına girdi, ve aradığını buldu. Spade'in geliştirdiği yöntem sayesinde talaş, nem ve rüzgar kullanılarak vücudun doğal çürüme süreci hızlandırılıp besin maddelerince zengin bir toptak üretiliyor.
413
VİKİNG TEKNİĞİ
Hayttayken denizi çok sevenler, Viking ve korsanların geleneklerini takip ederek öldükten sonra da denize dönebilirler. Bu defin yönteminde vücut bir tabutun içine konularak denize veya okyanusa atılıyor, atılan bölgenin ülke sınırları içinde olmaması gerek.
513
MANTARLARA YEM OLMAK
İnsanlar mantar yemeye bayılır. Ne var ki "Coeico" şirketinin kurucusu Jae Rhim Lee tam tersini, mantarların insanları yemesini istiyor. Lee'nin yarattığı özel giysideki mantar sporları insan bedenini parçalayıp tüketmek için özel olarak yetiştirilmiş.
613
İnsan vücudu ölü yakma gibi yollarla atmosfere dönebilecek birçok zehirli maddeyle dolu.
713
Mantarlarınsa bu maddeleri absorbe edip arıtmak gibi bir özelliği var. Mantralar aynı zamanda sizden arda kalanlarla ağaçları besliyor.
813
ERİYİP GİDİYOR
Bu yöntemde vücut paslanmaz çelikten bir küvete konulur, üzerine %95'i sudan ve %5'i sodyum/potasyum hidroksitten oluşan bir sölüsyon dökülür. Bu işlemin sonucunda vücut erir ve geriye sadece iskelet veya parçaları kalır, bu toprağa gömülü olan bir vücuda olanla aynı şey. İkisi arasındaki tek fark birinin aylarca, diğerinin 20 saat sürmesi.
913
ÖLÜLERLE DANS
Madagaskarlılar ölüleri mezarından çıkarıp caz müziği eşliğinde dans ediyorlar. Bu geleneğin ardında yatan ise merhumu atalarıyla kavuştuktan sonra mutlu etmek. Bu seremoni her 7 yılda bir yapılıyor.
1013
ÖLÜLERİ PARÇALIYORLAR
Tibet'teki budistler geleneklerine göre 7. yüzyıldan beri ölüleri palalarla parçaladıktan sonra, cesedi bir dağın tepesine yerleştirip sadece insan etiyle beslenen akbabalara bırakıyorlar. Kuşların yediği insanın ruhunun bu kuşlarla birlikte gökyüzüne gideceğine inanıyorlar.
1113
FANTASTİK TABUTLAR
Gana'da yaşayan insanlar öldüklerinde farklı şekildeki tabutlara gömülüyorlar. Bu tabutlar arasında kola şişesi, meyve şekilleri gibi tuhaf şekiller bulunuyor.
1213
İÇ YAMYAMLIK
Güneydoğu Avustralya'da yaşayan Dieriler ölü eti yiyorlar. Bunun nedeni olarak ise ölüye saygının onun etini yiyerek gösterileceğine inanıyorlar. Tamamen dinsel nitelikli bir yemek töreni olduğunu düşünüyorlar. Ölen akrabalarının yüz, kol, bacak ve karınlarının yağlı kısımları da bu yemeğin menüsünü oluşturuyor.
1313
KENDİNİ MUMYALAMA
KENDİNİ MUMYALAMAK
Japonya'daki rahipler yalnızca meyve ve çerez yiyerek vücutlarındaki yağı yakıyorlar. Daha sonra ise zehirli kurtlar içerek sıvıları boşaltıyorlar. En son ise rahip taştan yapılmış bir tabutun içine giriyor ve orada ölmeyi bekliyor. Her gün yapılan bu törenlerde rahip canlı olduğunu gösteren bir zil çalıyor. Zilin gelmediği gün diğerleri onun öldüğünü anlıyorlar.