Derneklere kayyum atanmasının önünü açan teklif yasalaştı

BM’ye uyum kapsamında hazırlanan ve derneklere kayyum atanmasının önünü açan hükümlerin de yer aldığı teklif, Meclis'te yasalaştı. STK'lar teklifin kanunlaşması halinde "Sivil toplum işlevsiz hale gelecek" uyarısında bulunmuştu.

"Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi" TBMM Genel Kurulu'ndan geçti. 43 maddelik teklif TBMM’de 254 kabul 113 ret oyu ile kanunlaştı. 

Teklif, dernek ve sivil toplum kuruluşlarına ilişkin içerdiği maddeler nedeniyle eleştiriliyor. Bu maddeler ile teklifin "sivil toplumu susturma amacı taşıdığı" muhalefet ve STK'lar tarafından dile getiriliyor. 

Kanunlaşan teklif, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine yönelik yaptırım kararlarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenliyor.

KANUN NELERİ İÇERİYOR?

AK Parti’nin hazırladığı kanun teklifi, temelde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun kitle imha silahlarının yayılmasının ve finansmanının engellenmesine ilişkin yaptırım kararlarının uygulanmasını içeriyor. Ayrıca gerektiğinde cumhurbaşkanına ilgili kişilerin mal varlarını dondurulması yetkisini veriyor.

Ancak kanun teklifinin içine konulan ve vakıfların, derneklerin para toplama usullerinde ve denetimlerinde öngörülen yeni düzenlemeler hem STK'lar hem hukukçular, hem de muhalefet partilerinin tepkisini çekiyor.

Söz konusu kanun teklifinin yasalaşması halinde, terör suçları, uyuşturucu suçları ve mal varlığı aklama suçlarında haklarında soruşturma başlatılan kişiler ve görev yaptığı kurullar içişleri bakanı tarafından görevden alınabilecek. Söz konusu derneklerin yönetimlerine kayyum atanabilecek. Bu da yeterli görülmezse içişleri bakanı bir derneği geçici olarak faaliyetten alıkoyabilecek.

KANUN NASIL UYGULANACAK?

Kanun, uygulamayla ilgili olarak Denetim ve İşbirliği Komisyonu oluşturulmasını öngörüyor.

Komisyon, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanı başkanlığında Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Hazine Kontrolörleri Kurulu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Nükleer Düzenleme Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurulunun en az genel müdür veya başkan yardımcısı düzeyinde olmak üzere bildireceği üyelerden oluşacak.

Komisyonun sekretarya hizmetleri Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülecek.

Görüş ve bilgilerine gerek duyulan kurum ve kuruluşların temsilcileri Komisyona çağrılabilecek.

Komisyon, gerek görmesi halinde ilgili kişi, kurum ve kuruluşlardan görüş, bilgi ve belge talebinde bulunabilecek.

Komisyon, kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak bilgi ve belge istediği takdirde talepte bulunulan kişi, kurum ve kuruluşlar, kanunlarda yer alan hükümlere dayanarak bilgi ve belge vermekten kaçınamayacak.

Komisyon, kamu kurum ve kuruluşlarına uygulamaya ve alınması gereken tedbirlere ilişkin olarak görüş bildirebilecek ve öneride bulunabilecek.

Kamu kurum ve kuruluşları, yasak işlem ve faaliyetlere ilişkin bilgi, belge ve bulgular ile değerlendirmelerini Komisyona bildirmekle yükümlü olacak.

Komisyon, yasak işlem ve faaliyetlerin gerçekleştirildiği hususunda makul sebeplerin varlığına istinaden kişi ve kuruluşlar ile deniz ulaşım araçlarının BMGK listelerine eklenmesine ve bu makul sebeplerin ortadan kalkması halinde listelerden çıkarılmasına ilişkin olarak BMGK'ye gönderilmek üzere Cumhurbaşkanına öneride bulunabilecek.

Yılda en az iki defa toplanacak Komisyon, çalışmalarını gizlilik esaslarına uygun olarak yerine getirecek.

KANUNA UYULMAMASI DURUMUNDA CEZA NE OLACAK?

Yasaklara aykırı hareket edenler, fiil, daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 1 yıldan 8 yıla kadar çeşitli cezalara veya adli para cezasına çarptırılabilecek.

Mal varlığının dondurulmasıyla ilgili alınan kararın gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirmekte ihmal veya gecikme gösteren kişilere, fiil, daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecek.

Söz konusu suçların, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ya da bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, daha ağır ceza verilebilecek.

Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile Komisyonun çalışma usul ve esasları Adalet, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Hazine ve Maliye, İçişleri ile Ticaret bakanlıkları tarafından, müştereken hazırlanacak yönetmelikle düzenlenecek. Yönetmelik, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde yürürlüğe konulacak.

 

NE OLMUŞTU?

Teklifi Adalet Komisyonu'nda görüşüldükten sonra Meclis' gelmiş ve hem siyasi partiler hem de dernek ve STK'lar tepki göstermişti.

 

MUHALEFET ŞERH KOYMUŞTU

 

Meclis'e görüşülmek üzere gelen teklife Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti şerh koyduklarını açıklamıştı. 

 

Teklife şerh düşen partilerin değerlendirmeleri şöyle: 

 

HDP: Sivil toplum tamamen ortadan kaldırılmak istenmektedir. İstibdat rejiminin göstergesidir.

 

CHP: Kanun teklifi yasaya aykırı. Dernekler, platform gibi hukuk sisteminde tanımlanmamış yapılarda örgütlenmeye teşvik edilecek. 

 

İYİ Parti: Sadece sayısal üstünlüğümüze güvenerek kanun çıkarırsak o zaman hukuk olmaz, kanun olur. Türkiye de bir kanun devleti hâline gelir.

 

 

STK'LAR TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

 

BMGK kararlarıyla yasaklanan kişi ve kuruluşların faaliyetlerinin engellenmesine ve mal varlıklarının dondurulmasına yönelik mekanizmanın ‘güncellenmesini’ içeren ve kanunlaşan teklif Meclis'e gelirken dernek ve STK'lara yaptırımın önünü açan maddeler eklenerek geldi.

 

Dernek ve STK'lara ilişkin maddelerin eklenmesiyle teklife eleştiriler yağmaya başlamıştı. Türkiye'deki 520 sivil toplum kuruluşu ise ortak bir bildiri yayınlayarak tepkilerini göstermişti.

 

Aralarında Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü, KaosGL gibi hak örgütlerinin yanı sıra çok sayıda hemşeri derneği ve spor kulüplerinin de bulunduğu imzacılar, söz konusu kanun teklifindeki dernekler, vakıflar ve yardım toplama ile ilgili maddelerin geri çekilmesini talep etmişti.

 

Bildiriye imza atan STK'lar, teklifin aynen yasalaşması durumunda çok sayıda dernek ve vakıfın "tek imza ile kapatılma riskiyle karşılaşacağı ve işlevsiz hale geleceği" uyarısını yapmıştı.

 

Bildiride konuyla ilgili itiraz davalarının yıllarca sürecek olması sebebiyle pratikte bunun bir tür "hızlı kapatma" prosedürü yaratacağı uyarısında bulunmuştu.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Karamollaoğlu: Sosyal yardımların nükleer casuslukla ne alakası var?
İçişleri'nden 'Dernekler Kanunu' açıklaması: Düzenleme suistimali önlemek için yapıldı
Meclis'te 'ahlaksız teklif' tartışması

Güncel Haberleri