Doç. Dr. Niyazi Beki yazdı: Allah ümmete neden yardım etmiyor?

İlahi adalet ölçüsü insanların kendi iradelerine bakar. Bu açıdan denilebilir ki, “hakketmedikleri halde Allah’ın lütfuyla gerçeği bulanların az da olsa var olmaları mümkündür; ancak imanı hakkettikleri halde imanları engellenen hiç kimse yoktur.” Bu sebeple suçu biraz da kendimizde aramalıyız. Sizin anne-babanız bunun canlı birer örneğidir.

SORU: Kuranda, İslamın dunyaya hakim olacağı belirtiliyor. Fakat bu nasıl olacak? Senelerdir binlerce Müslüman katledilerek mi? Artk sabrımız kalmadı. Elimizden hiçbir şey gelmiyor. Allah niye yardım etmiyor ümmetimize? Ben Bulgaristanlıyım. Yeni nesilin dinle alakası yok.  Benim annem babam 55 yasında olmasına rağmen içki içip, domuz eti yiyorlar. Akranları da öyle. Niye böyle dağılıyoruz. Bu gidiş nereye?

CEVAP: Kur’an’ın “İslam dünyaya hâkim olacak” manasına gelen müjdeleri tarih içerisinde tahakkuk etmiştir. Yüz yıllar boyu Kur’an’ın hâkimiyetindeki İslam devletleri bir anlamda dünyaya hâkim oldular.  Cihanın şarkında, garbında kurdukları devletlerle ve gayr-ı müslim devletlere de sözlerini geçirecek bir güce kavuşmuşlardır. İslam’da yer bu gibi müjdelerin mutlaka fiziki olarak bütün dünyaya hâkimiyet anlamında olduğunu düşünmemek gerekir. “el-hükmü lil-ekser”(hüküm çoğunluğa göredir) kaidesine göre, müslümanlar dünyada kemiyet olmasa da keyfiyetçe bir ekseriyet teşkil etmişlerdir.

İlahi adalet ölçüsü insanların kendi iradelerine bakar. Bu açıdan denilebilir ki, “hakketmedikleri halde Allah’ın lütfuyla gerçeği bulanların az da olsa var olmaları mümkündür; ancak imanı hakkettikleri halde imanları engellenen hiç kimse yoktur.” Bu sebeple suçu biraz da kendimizde aramalıyız. Sizin anne-babanız bunun canlı birer örneğidir. Onların bu günahlarda ısrar etmeleri, -dışarıdan yapılan bir baskıdan ziyade-kendi nefsani isteklerinin bir sonucudur.

Gayba aşina olmadığımıza göre, şu âhirzaman fitnesinin ne kadar daha devam edeceği ve İslam nurunun yeninden dünyaya ne zaman hâkim olacağını kesin olarak söylemek mümkün değildir.  Ancak şunu söyleyebiliriz ki, İslam’ın hâkimiyeti her şeyden önce müslümanların samimiyet testlerinde başarılı olup olmamalarına bağlıdır.

Namazdaki huzurla yogadaki huzurun farkı ne?

SORU: İslamdaki huzuru ve diğer dinlerdeki insanların huzurunu nasıl açıklıyabiliriz? Biz namaz kılmakla huzur buluruz ama diğer dinlerdeki insanlar da mesela yoga yaparak huzur bulduklarını söylüyorlar. İkisindeki huzur farkını nasıl ayırt edebiliriz?

CEVAP: Huzurun asıl kaynağı fiziksel hareketlerden elde edilen rahatlamadan ziyade, sonsuz merhamet, kudret ve hikmet sahibi Allah’ın inayetinde aranmalıdır. Sadece gözlerini kapatıp kendilerini düşüncesizliğe teslim eden ve bir süre nötr bir hayat akışına bırakanların aldığı huzur ne kadar kıymet ifade edebilir ki? Şüphesiz Allah’a iman eden her din sahibinin bundan aldığı bir huzur sözkonusudur. Ancak, yanlış bir Allah tasavvuru, yanlış bir ahiret tasavvuru devam ettiği sürece gerçek huzuru bulmak mümkün değildir.

Semavî dinler dahil hiç bir dinde İslam’da olduğu gibi kapsamlı, gerçekçi, insanın ferdi ve sosyal hayatının her safhasında ve her anında kendini hissettiren bir anlayış sözkonusu değildir.  Tevrat ve İncil’i okuyanlar bu farkı çok rahat kavrayabilirler. Bu realite de İslam dininin huzura kaynaklık etmesi açısından eşsiz bir din olduğunun göstergesidir.

Allah’ı Yahudilerin milli ilahı olarak algılayanlar,  veya onu Hz. İsa gibi bir insan profiline indirgeyenler, yahut Allah’a nasıl inandıklarını kendilerinin de bilmediği bazı yapay düşünce sahiplerinin bu anlayışları nerede.. İslam’ın Rahman ve Rahim olarak takdim ettiği, her yerde ilim ve kudretiyle hazır olduğu, rahmetinin her şeyi kuşattığı, ilminin her şeyi ihata ettiği, kudretinin her şeyin üstesinden geldiği , bütün kâinatın emrine itaat ettiği, herşeyin anahtarı yanında, herşeyin dizgini elinde bulunduğu, “buna dua edin size cevap vereyim” mealindeki ayetle her dertlinin yanında olduğu, her kulunun imdadına koşacağı, öldükten sonra da insanın en büyük derdi olan yeniden hayata kavuşturacağı, ebedi bir mutluluğa ulaştıracağı pek çok delillerle, hatta Kur’an’ın neredeyse üçte birini ölümden sonraki hayatın ispat etmeğe tahsis ettiğine iman eden bir müslümanın diğerlerinde farkı yer ile gök arası kadardır.

Dini Yahudiler gibi cumartesi gününe, veya Hristiyanlar gibi pazar gününe, veya diğer bazıları gibi canları  istediği zaman yoga seanslarına tahsis edenlerin huzuru ile, günde beş defa bir nevi miraç yaparak namazın Burak ve Refrefiyle Allah’ın huzuruna çıkan müslümanların bu yükselişten, bu huzura çıkmaktan sonsuz manevi  zevk ve hazzı alan Müslümanların kazandıkları huzur kıyas kabul eder mi?

HAZRETİ PEYGAMBERİN MÜJDESİ

Bu hususta nakledilen bir hadis rivayeti şöyledir:

Habbâb b. Erett anlatıyor: Rasûlullah (s.a.m) Kabe’nin gölgesinde kaftanını yastık ederek dayandığı bir sırada yanına vardık. “Yâ Rasûlallah! Bizim  için Allah’a duâ edemez misin? Allah’tan nusrat/yardım dileyemez misin?” dedik. (Kureyş müşriklerinin işkencelerinden şikâyet ettik) Bunun üzerine Rasûlullah(a.s.m)’ın rengi değişti ve şöyle buyurdu:

“Sizden önceki ümmetler içinde öyle kimseler bulunmuş tur ki, (zalimler  tarafından)yakalanır, onun için yerde bir çukur ka zılır, o kişi o çukurun içine gömülürdü. Sonra büyük bir testere geti rilir, onun başı üzerine konulurdu da cesedi ikiye bölünürdü, fakat bu onu dinden döndürmezdi. (Bir baş kasına da benzer işkenceler uygulanır); demir taraklar ile etinin altındaki kemiği ve sinirleri tara nırdı da, bu işkenceler o mümini dininden çevirmezdi. (Ashabım!) Size yemin ederek söylüyorum ki, Allah bu işi (İslâm dinini), mutlaka tamamlayacaktır. Öyle ki, bir süvârî Sanâ’dan Hadramevt’e kadar  (tek başına)  yolculuk edecek de Allah’tan ve bir de (yolcu koyun sahibi ise) koyunlarına kurdun saldırmasından  baş ka hiçbir şeyden korkmayacaktır. Fakat sizler acele ediyorsunuz!”(Ahmed b. Hanbel,5/109; Buharî, Menakıbu’l-Ensar,29; Müslim)

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Doç. Dr. Niyazi Beki yazdı: Ateist birine saygı duymak mı gerekir?
Topluma yakışmayan hareketlerden nasıl kaçınabiliriz?
Doç. Dr. Niyazi Beki yazdı: Rabbime karşı neden samimi olamıyorum?

Ramazan 2017 Haberleri