İNCİ DÖNDAŞ
Ürgüp-Nevşehir’de düzenlenen yarışta ben de start aldım, 30 km’yi 4 saat 52 dakikada tamamladım. Hedefim 5 saat içinde finiş noktasına gelmekti fakat her şey o kadar güzel gitti ki bu eşsiz coğrafyayı kendime göre iyi bir sürede tamamlayarak gezme fırsatı buldum. Derler ya “Zemin ve hava top oynamaya müsait” diye, bu yarış için de aynı şey geçerliydi. Ürgüp merkezden başladık koşmaya, biraz yukarı tırmanarak İbrahimpaşa’ya ulaştık, kilometremiz 10.6’ydı. Burası ilk kontrol istasyonuydu, kısa bir su molası sonrası ikinci istasyon Göreme’ye doğru yola çıktık. Asıl güzellik de burada başlıyordu...
Peri bacalarının altını üstüne getirdik. Bu bölgeye gidip de ultra trail koşmayan bir kişi Kapadokya’yı tam anlamıyla gezmiş sayılabilir mi? Eğer koştuysanız bu soruya yanıtınız kesinlikle hayır. Elma ağaçlarının yanından vadiye uzandık, mağara gibi karanlık peri bacalarının arasından geçtik, iple aşağı indik, dik yokuşlar tırmandık, yukarıya ulaştık. İniş bölümü ise bizi peri bacalarının kalbi Göreme’ye götürdü. Neredeyse 23 km bitmişti yarışta. Burada verilen molanın ardından 12 km’lik parkuru da tamamlayarak finişe vardık. Bu yarışta önemli olan ne kadar sürede koştuğunuz değil neleri başarabileceğinizi görmeniz, limitlerinizin farkına varmanız, kendinizle mücadeleniz, baş başa kalmanız ve spor yapmanız... Bunların hepsini açık hava müzesinde yapmanız. Kendi adıma bu yarıştan elde ettiğim özgüven kazanmak oldu. Seneye yine varım! Bu yıl toplam katılanların yüzde 29’u kadındı, gelecek yıl daha çok olması temennisiyle...