Yılbaşı gecesi hokus pokus

Merkez Bankası bilançosunda 30 Aralık’ta görünen 70 milyar TL zarar 24 saatte 60 milyar kâra döndü. Garip değişim için iki ihtimale dikkat çeken ekonomistler ‘Kurumu zararda göstermemek için ya döviz al-sat yapıldı ya da rakamlar üzerinden düzenlemeye gidildi’ dedi. Hükümetin sessiz kalması ‘şeffaflık’ eleştirilerine yol açtı.

Rezerv tartışmalarıyla gündemde olan Merkez Bankası’na ilişkin bir kafa karıştıran gelişme daha yaşandı. MB bilançosunda geçen perşembe günü 70 milyar zarar görünürken cuma günü bunun 70 milyar kâra dönüştüğü gündeme yansıdı. Bir günde 130 milyarlık kâr ‘Bu nasıl mümkün oldu?’ tartışmalarına yol açtı. Hükümet kanadından bir açıklama yapılmaması da soru işaretlerini artırdı.

PARANIN AKTARILACAĞI HAZİNE ŞUBAT PLANINDA GELİRİ YAZDI

KARAR yazarı Akif Beki’nin programında konuşan Gelecek Partili Kerim Rota MB’nin zarar açıklamamak için kalemler arası geçiş yaptığını söyledi. Rota “Ya 6 TL’den tedarik edilen dövizle alım satım gösterilip kâr yazıldı. Ya da tablolar üzerinden değerlemeye gidildi” dedi. Gösterilen 60 milyar kârın Hazine’ye devredileceği belirtilirken bakanlığın şubat planında 44 milyar gelir yazması dikkat çekti.

BU ŞAPKADAN TAVŞAN DA ÇIKAR REZERV DE

Merkez Bankası’nın faiz indirimi döngüsüyle birlikte TL tarihinin en kötü seviyelerine imza attı. Artan kur karşısında yapılan satışlarla dövizi tutmayan Merkez’in rezervlerinde de güçlü bir erime gerçekleşti. Fakat, Gelecek Partili Rota “Merkez Bankası’nın 31 Aralık’ta bir günde 130 milyar kâr yaptığını göreceksiniz” dedi. Rota, Merkez Bankası’nın düşük kurdan aldığı dövizi yüksekten satarak, kâra geçtiğini anlattı.

Geçen yıl alınan ekonomik kararların ardından lira tarihi değer kaybına imza attı. Özellikle son 3 aylık süreçte hızlı faiz indirimleri kuru rekor düzeye taşıdı. Aynı dönemde Merkez Bankası, hem resmi hem de ‘arka kapı’ diye tabir edilen satışlarla birlikte kuru dizginlemeye çalışsa da beklenen olmadı. 128 milyar dolar satışında olduğu gibi Merkez’in en son yaptığı hamlelerde de rezervler eridi.

Tüm hamlelere rağmen 18 lirayı geçen dolar 20 Aralık gecesi tanıtılan yeni mevduat sistemiyle birlikte sadece 5 lira gevşedi. Yapılan satışların ardından Merkez iddialara göre, yeni bir ‘hokus pokus’ yöntemiyle rezervleri arttırma yoluna gitti. İsmini açıklamak istemeyen bir Merkez yetkilisi, yapılan işlemin yasal olduğunu ifade ederek ‘sorun yok’ yorumunu yaptı.

Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota, KRT TV canlı yayınında Karar Yazarı Akif Beki’nin sorularını cevapladı. Rota “Merkez Bankası’nın 31 Aralık’ta bir günde 130 milyar kâr yaptığını göreceksiniz” diyerek şunları söyledi: “Merkez Bankası, 30 Aralık’tan 31 Aralık’a bir anda 60 milyar zarardan 70 milyar kâra geçti. Burada zararda olan kurumu zararda göstermemek kârlı göstermek için elindeki döviz işlemlerini bir Hazine’yle ya da bir kamu bankasıyla realize edilmesi durumu var.”

Kerim Rota sözlerini şöyle sürdürdü:

“Elinizde sizin 8 liradan döviz var. Merkez Bankası için söylüyorum, bu dövizler bir yerde duruyor. Sonra bunları 13 liradan satıyorsunuz. Aradaki 5 lirayı kâr yazıyor ve bu seneki defterlerinizi daha iyi gösteriyorsunuz. Şunu göstermemek istediklerini anlıyorum, ‘Merkez Bankası 70 milyar zarar etti’ denmesin diye yapmış olabilirler. O zaman sıfıra getir. Neden 60 milyar kâra geçirip seneye temeddühte atacaksın? Bu kâr nisan ayında Hazine’ye gidecek. Merkez Bankası 30 Aralık tarihli bilanço vaziyeti, bankanın 70 milyar TL’ye yakın zarar yazacağını gösteriyordu. Merkez Bankası en son 2005 yılında zarar etmişti.”

İddialar sonrası “Bir Günde 10 Milyar Dolarlık Kar Türkiye Merkez Bankası Zararını Sildi” başlıklı bir haber yayımlayan Bloomberg, ülkenin hazinesine bir gecede gelen bu paranın nereden geldiğine ilişkin soruları ateşlediğini yazdı. Bloomberg’in haberinde Merkez Bankası’nın bir gecedeki karı “eşi benzeri görülmemiş servet değişikliği” olarak nitelendirildi. Bu ani dönüşün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “dövize endeksli kur” açıklamaları sonrası geldiğine yer verilen haberde, Erdoğan’ın Merkez Bankası’na yaptığı baskının Türk Lirası’nın dolar kuru karşısında erimesine ve enflasyonun yüzde 36’nın üstüne çıkmasına neden olduğuna işaret edildi.

Borsa İstanbul eski Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan’a göre ise bir gecede Merkez Bankası’nın yıllık karının artışının olası açıklaması döviz rezervlerinin Hazine’ye satılması olabilir. Turhan, Türk Lirası’nın değer kaybetmesinin yabancı rezervleri yerel para biriminde daha değerli kıldığını ancak rezervler satılmadan bu karın kayıtlara geçmeyeceğini söyledi. Turhan, rezerv seviyesini korumak için aynı miktarda doların geri alınması gerektiğini belirtti. Hazine’nin mevcut üç aylık borçlanma programı ise yetkililerin önümüzdeki ay için dış gelir miktarının 44 milyar lira olduğunu gösterdi.

TL’NİN DEĞERİ EN DİP SEVİYEDE

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Aralık ayında TÜFE bazlı reel efektif döviz kurunun 47,82 seviyesine gerilediğini duyurdu. Böylece reel efektif döviz kuru 1994’e kadar giden veri setinde en düşük seviyeye gerilemiş oldu. Bir önceki tarihi dip seviye 54,3 seviyesiyle Kasım ayında kaydedilmişti. 2021’de Şubat ayında 69 seviyesine tırmanan kur Haziran ayında 60 seviyesinin altını test etmişti. Sonrasında toparlanma sinyali veren kurda Ekim ayında yine 60’lı seviyeler izlenmişti. TCMB veri setine göre ÜFE bazlı reel efektif döviz kuru da Aralık’ta 67,69 seviyesine geriledi. Böylelikle ÜFE bazlı reel kurda da 1994 Ekim ayından bu yana en düşük seviye izlendi.

İSTANBUL’DA YAŞAMAK ARTIK ÇOK PAHALI

İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) her ay İstanbullunun nabzını tuttuğu İstanbul Barometresi araştırmasının kasım ayı sonuçları yayımlandı. Raporda, İstanbul halkının ev içi gündeminden, duygu durum seviyelerine; ekonomik görüşlerinden, iş memnuniyetine kadar birçok başlık ele alındı.

Raporda, İstanbulluların stres seviyesinin 7,7 ile en yüksek seviyeye ulaştığı görüldü. Bu stres seviyesi İstanbul Barometresi’nde son bir yılda ölçülen en yüksek seviye olarak belirlendi. Kasım ayında gerçekleştirilen ‘İstanbul’da Yaşam Maliyeti’ araştırmasının sonuçlarına göre, İstanbul’da yaşam maliyetinin son bir yılda yüzde 50,18 arttığı görüldü.

Gıda, kişisel bakım ve temizlik ürünleri, konut kiraları gibi pek çok alanda büyük oranda fiyat artışı yaşandı. Ayçiçek yağı yüzde 137,59, buğday unu yüzde 109,14, LPG yüzde 90,75, toz şeker yüzde 90,71, ekmek fiyatları ise yüzde 35, 14 arttı. Katılımcıların yüzde 67,3’ü 6 ay içerisinde yağ ve şeker gibi ürünlerin satışlarında sınırlamanın artacağını düşünüyor.

Katılımcıların yüzde 34,7’si bazı marketlerde yağ, şeker gibi ürün satın alımlarında getirilen sınırlama ile karşılaştığını belirtirken, yüzde 85,3’ü yağ, yüzde 57’si şeker ve yüzde 21,5’i ise un alımında sınırlama ile karşılaştığını belirtti. Katılımcıların yüzde 67,3’ü 6 ay içerisinde bu durumun daha çok görüleceğini düşündüğünü belirtti.

VATANDAŞLARIN YARISI GEÇİNECEK KADAR KAZANAMIYOR

İPA verileri, kasım ayında İstanbulluların yüzde 57,6’sı Türkiye ekonomisinin kötüleşeceğini düşündüğünü belirtti. Katılımcıların yüzde 53,5’i kasım ayında geçinecek kadar kazanamadığını, yüzde 42,7’si geçinecek kadar kazandığını, yüzde 3,8’i ise ek birikim yapabildiğini ifade etti. Geçinecek kadar kazanamadığını belirten katılımcıların oranında ekim ayına göre artış görüldü.

‘130 MİLYAR DOLARLIK TERS TAKLA’

Merkez Bankası’nın yıl sonu analitik bilançosunu değerlendiren ekonomist Uğur Gürses, T24’teki köşesinde şu değerlendirmeyi yaptı:

“Merkez Bankası’nın Pazartesi yayımlanan yıl sonu analitik bilançosuna göre, bankanın yaklaşık 60 milyar TL kâr yazdığı görülüyor. Oysa 30 Aralık tarihli bilanço vaziyeti, bankanın 70 milyar TL’ye yakın zarar yazacağını gösteriyordu. 130 milyarlık bir ‘ters takla’ olmuş. 31 Aralık’ta tam olarak ne yapıldığını bilmiyoruz. Ama sonuç olarak bir gecede, yaklaşık 130 milyar TL’lik ne olduğu bilinmeyen bir kâr yazılıp, zararda olan netice hesabının 60 milyar TL kârda kapatması sağlanmış.

Böyle bir bilanço hareketi hiçbir dönemde görülmüş bir hareket değil. Şimdi bu bir gecede yaratılan kâr, Hazine’ye temettü olarak aktarılacak. Bankanın bilanço dışında taşınan kur zararı ise gelecek bilanço yıllarına ötelenecek. Yıllara yedirilerek eritilecek. Zararda olan Merkez Bankası, bir gecede hokus pokus ile gerçek bir kâr olmayan bilanço içi kârı bir işlemle kâr zarar hesabına aktararak para basmış oldu. Normal koşullarda Hazine’nin, bankanın bilançosu dışında taşınan kur zararını karşılaması beklenirken, tersine matbaada para bastırıp temettü alması da tarihe geçecek bir iş olmuş.”

LİRA’DAKİ KAYIP ETİKETLERİ VURDU

Temel mal yıllık enflasyonunun aralık ayında 22.19 puanlık kayda değer bir artışla yüzde 40,55 seviyesine geldiğine işaret eden Merkez Bankası raporunda şöyle denildi:

“Bu dönemde yıllık enflasyon Türk lirasındaki gelişmelere bağlı olarak tüm alt gruplarda belirgin yükseliş göstermiş ve genele yayılan fiyat artışları kaydedilmiştir. Dayanıklı mal fiyatları bu dönemde aylık bazda yüzde 30,33 oranında artmış, bu yükselişi otomobil fiyatları sürüklerken, beyaz eşya, diğer elektrikli ve elektriksiz aletler ve mobilya fiyatlarında da yüksek artışlar görülmüştü. Aralık ayında tütün ürünleri fiyatlarında yaklaşık 2 TL düzeyinde artış gerçekleşmiştir. Tütün ürünleri fiyatları bu dönemde yüzde 11,96 oranında artmış, bu gelişmenin tüketici enflasyonuna etkisi 0,49 puan olmuştur.”

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Reuters anketinden karamsar sonuç: Türk Lirası'nın 2022'de de yüzü gülmeyecek

Ekonomi Haberleri