Ahmet Güneştekin’in Yedigören’in Alfabesi sergisine ünlü akını
Ahmet Güneştekin’in Yedigören’in Alfabesi adlı sergisi dün DG Art Project tarafından DG Art Galeri Piyalepaşa’da açıldı. Sergiye sanat, iş ve cemiyet hayatından birçok isim katıldı.
131
Ahmet Güneştekin’in Yedigören’in Alfabesi adlı sergisi dün DG Art Project tarafından DG Art Galeri Piyalepaşa’da açıldı.
DG Art Project’in kurucusu Dursun Gündoğdu’nun ev sahipliğinde ve sanatçı Ahmet Güneştekin’in katılımıyla gerçekleşen sergi açılışına, iş, sanat ve cemiyet dünyasından birçok önemli isim katıldı.
231
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in yanı sıra, Ahu Orakçıoğlu, Aslı-Bora Pehlivan, Ayşe Semiha Baban, Hamdi Alkan, Can Helvacıoğlu- Burcu Şendir, Çiğdem Kurt, Ece – Fulya Nayman, Eda – Selim Kosif, Emin Hitay, Evin – Selçuk Tümay, Fatih – Esra Öztürk, Gonca Ünsal – Ali Gürsoy, Heves Ekinci, Maria – Yahşi Baraz, Mehmet Ali Erbil, Meral – Hasan Kosif, Murat Cemcir, Murat Kolbaşı, Ömer – Aslıhan Abacı, Ozan – Bahar Şer, Öznur – Burak Yakın, Vesile - Sarp Bağcan, Seda Güven – Ali Güzel, Seda Sayan – Çağlar Ökten, Sedef Orman, Selvi – Bülent Serttaş, Süleyman, Kosif, Hasan Kosif, Selim Kosif, Tuğba – Nuri Develi, Zeynep Sever Demirel gibi isimler sergi davetinde ağırlandı.
331
'SANATIMI BİR RENK ALFABESİ OLARAK İFADE EDİYORUM' Sanatçı Ahmet Güneştekin, açılış davetinde yaptığı konuşmasında “Ben sanatımı yedi form, yedi renk, yedi ses ve yedi bölümden oluşan bir renk alfabesi olarak ifade ediyorum. Buna da Yedigören’in Alfabesi diyorum. Sevgili dostum, değerli sanatsever Dursun Gündoğdu’nun kurucusu olduğu DG Art Project’in Piyalepaşa’daki galerisinin açılış sergisi olan Yedigören’in Alfabesi, kainatın yaratılışından itibaren insanlığın ölümsüzlük, dostluk, sevgi, barış için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Dilerim sanata kıymet veren ve sanatı destekleyen Dursun Gündoğdu gibi isimler çoğalır” dedi.
431
Dursun Gündoğdu’nun kurucusu olduğu ve çağdaş sanat koleksiyonlarının oluşumuna katkı sunan DG Art Project, Piyalepaşa’da açacağı galeriyle kültür ve sanat dünyasında çalışma alanını genişletiyor. Galeri Güneştekin Vakfı’nın işbirliğiyle gerçekleştireceği açılış sergisinde sanatçının mitoloji anlayışını gösteren farklı disiplinlerden çalışmalarını bir araya getiriyor.
531
Küratörlüğünü Şener Özmen’in üstlendiği sergide sanatçının zamansal ve uzamsal karmaşıklığı ifade eden heykelleri, yüzeye hareket yanılsaması verdiği boyutlu eserleri, yorumlayıcı bir strateji olarak mitosları kullandığı tuval işleri ve çoklu hikayelerin dokunsal deneyimlerle anlatılmasını sağladığı kırkyamaları sergileniyor.
631
GÜNEŞTEKİN'İN SANAT ANLAYIŞI Yedigören’in Alfabesi’nde sergilenen eserler sanatçının mitoloji anlayışını sofistike, kapsamlı ve zorlayıcı çeşitlilikte detaylandırdığı sembolizmle doludur. Güneştekin sembolleri düşünüşünün yapısal ilkesi olan mitolojiyle yorumlamakla kalmaz, onları dönüştürerek yenilerini de yaratır.
731
Sembollerin bu göçü ve dönüşümü örüntülerinde, dili imgeleme dahil ettiği ve sarmal yapıları mitolojik imgelerle birleştirdiği eserlerinde ortaya çıkar. Mitosları karmaşık anlamları çözmek ve inşa etmek için bir üst dil, görme şekli olarak kullanır.
831
Güneştekin’in ışığa, zamana ve yıldızların uzayına olan tutkusu metal formlarla çalıştığı heykellerinde oldukça belirgindir. Göksel fenomenlere zamansal alanı dahil ederek kurguladığı işlerinde kozmosun doğal formlarının ve güçlerinin işlerini şekillendirmesine izin verir.
931
Neredeyse tüm uygulamalarına ışığı dahil eder, ışığın temel davranışının yanı sıra göksel ışıktan yararlanır. Sanatçının birbirinden farklı konfigürasyonlardan oluşturduğu geometrik heykelleri daha derin etkileşime izin verirken mitosların yaşanan anla bağlantı kurmayı hala sürdürebildiğini gösterir.
1031
Sanatçı mitlerin yersizliği, taşınabilirliği ve esnekliği sayesinde geçmişi ve şimdiyi yeniden biçimlendir. Anlatı geçmişten türetilmiştir, ancak kolayca başka bir dile çevrilebilir. Bu durum izleyiciyi de yorumlamaya, anlam oluşturmaya davet ederken, bu tür bilinçli olarak hissedilen yönlendirme, salt mitosun etkisi değildir, sanatçının yorumlamasındaki başkalıktır.
1131
Güneştekin mitlerin zaman, mekân ve kültürleri aşan özelliklerine yoğunlaşarak çoğu zaman bilinçaltına çekilmiş anlamları yeniden keşfetmeye veya hatırlatmaya yönelir. Onun için düşünceleri harekete geçiren bazen bireysel ama çoğu zaman kolektif hafızadır. Bu nedenle sanatçının yapıtları insan ve kolektif hafıza arasında dolayımlanır.
1231
Güneştekin mitolojiden yarattığı imgelerle ördüğü hikâyelerini iletmek için sanatsal formlarını yeniden yaratırken hikâye anlatma geleneklerini nasıl koruyabileceğini araştırır.
1331
Nesnelerin insanların karmaşık duygu ve anılarını saklayan cansız uzantılar olmadığını, yaşamları boyunca içlerine kazınmış hikayeler aracılığıyla konuştuklarını düşünür. Hikâye anlatıcılığının en eski formlarından biri olan kırkyama tekniğiyle çalıştığı işlerinde uygulama ve anlatı arasındaki ayrılmaz ilişkiyi yoğunlaşır.
1431
İzleyiciyi kendi dünyasının dokunsal deneyimi yoluyla hayal edileni gerçekleştirmeye yönlendirirken, yorumladığı hikayelerin unutulmaması için kendi nesnelerini de yaratır.
1531
Mit her zaman bugünün fikirlerine göre yeniden yorumlanmayı talep eder. Bu esnekliği sayesinde herhangi bir zamana, bağlama veya kültüre uyarlanabilir.
1631
Güneştekin’e göre miti karakterize eden bu yapısöküm, geçmişte olduğu gibi bugün de insanların bilinçaltı belleğiyle bağlantı kurmasını sağlar ve anlamı iletme gücünü buradan alır.
1731
Bu düşünceleri izleyen sanatçı yapıtlarıyla mitolojik yaratımların yalnızca kendi anlarına ait olmadığını, her ana ait olduğunu söyler, kolektif olarak paylaşılan sınırsız değerler, diller ve anılar üzerinde düşünmeye teşvik eder.