Osmanlı salnamelerinde bile geçiyor! Ahşap yayıktan sofralara uzanan lezzet
Tereyağıyla ünlü Tonya'da yazları yaylalara çıkan bazı besiciler, Karadeniz'in zengin bitki örtüsünde otlayan hayvanlarından elde ettikleri sütle meşhur yayık tereyağı geleneğini yaşatıyor. Öyle ki saray mutfağına bile giren tereyağından 1888 tarihli Osmanlı salnameleri övgüyle bahsediyor.
114
Karadeniz mutfağının eşsiz lezzetlerinden kuymak, pazılı kaygana, Laz helvası, Trabzon pidesi ve tomara kızartması gibi yöresel yemeklerin vazgeçilmezi olan tereyağı, Tonyalı kadınların elinde ahşap yayıklardan sofralara uzanıyor.
214
Yaylalarda beslenen büyükbaş hayvanlardan elde edilen sütün kaymağı toplandıktan sonra kaynatılıyor, yoğurt gibi mayalanarak buzdolabında bir gün dinlendiriliyor. Ardından da evlerin tavanına asılan ahşap yayıklara dökülen kaymak, yaklaşık yarım saat çalkalandıktan sonra eşsiz aroması ve tadıyla Tonya tereyağına dönüşüyor.
314
İlçedeki evinde yayık tereyağı yapan 53 yaşındaki Şaziye Yıldırım, annesinden öğrendiği tereyağı geleneğini sürdürdüğünü söyledi. Yaz mevsiminde yaylaya çıktıklarını anlatan Yıldırım, "İneklerimiz binbir türlü otlardan, çiçeklerden otlanıyor. Sağdığımız sütlerin kaymaklarını alıyoruz. Kaymakları pişirdikten sonra yoğurt mayalar gibi mayalıyor, soğutuyoruz. Soğuttuktan sonra ahşap yayıkta yayıyoruz. Tonya tereyağımız, yaylalarımızdaki çeşitli otları, çiçekleri hayvanlarımızın otlamasıyla beraber oluyor. Bu yörede yetişen otlar ve çiçekler tereyağımıza lezzet katıyor. Tereyağımız tescillendi, Türkiye'nin her tarafına gönderiyoruz." diye konuştu.
414
Yayıkta tereyağı yapılışını annesinden öğrendiğini dile getiren Yıldırım, "O da annesinden öğrenmişti, tahta yayıklarda yayıyorlardı. Biz de onlardan öğrendik. Günümüze kadar tahta yayıkta yayıyoruz. Haziran ayında yaylalara çıkıyoruz. O zaman çiçekler açıyor, yayladaki çiçekler, otlar çeşit çeşit. Hayvanlarımız otluyor. Tereyağı ve sütü kaliteli oluyor." dedi.
514
Tonya Belediye Başkanı Osman Beşel, "Tonya" denilince akla tereyağı, horon ve doğal güzelliklerin geldiğinin altını çizerek, tereyağının tarihinin, Tonya'nın kuruluşuyla eşdeğer olduğunu söyledi.
614
Osmanlı salnamelerinde Tonya tereyağından bahsedildiğine dikkati çeken Beşel, "Tonya tereyağının Trabzon'dan sonra bütün Anadolu'ya, İstanbul'a saraya nakledildiğinden 1888 tarihli Osmanlı salnameleri övgüyle bahseder." dedi.
714
Beşel, tereyağı üretiminin özellikle de Tonya'da hayvancılıkla paralel olarak bugüne kadar doğal haliyle geldiğini anlatarak, düzenlenen festivallerle Tonya tereyağının geçmişinin ve kalitesinin herkese anlatılmaya çalışıldığını ifade etti.
814
Türk Patent ve Marka Kurumuna 2018 yılında yaptıkları müracaatla Tonya tereyağına Coğrafi İşaret Tescil Belgesi aldıklarını hatırlatan Beşel, şöyle devam etti: "Tonya tereyağı coğrafi işaret belgeli olarak gıda piyasasında yerini aldı. Geçmişte Osmanlı salnamelerinde tespit ve tescili yapılmış bugün de Türk Patent ve Marka Kurumunda tescili yapılmış, gıda piyasasında rahatlıkla hiçbir tereddüde mahal vermeden tüketilebilecek, gıda değeri yüksek tereyağıdır."
914
Tonya'da üretilen süt ve tereyağının tamamen ilçenin bitki örtüsüyle beslenen özellikle Jersey ırkı ineklerden elde edildiğine işaret eden Beşel, "Tonya 450 civarında bitki çeşitliliğine sahip. Bunların hepsi gıda verimi ve süt verimi açısından önemli bitkiler. Tereyağında bulunan betakaroten maddesi en yüksek oranda Tonya tereyağında bulunmaktadır. Tonya tereyağı aroması, kokusu, damak zevki ve görüntüsüyle bütün tereyağlarından farklıdır." diye konuştu.
1014
Beşel, Tonya'da günde ortalama 40 ton civarında süt üretildiğine işaret ederek, "Üretimin yaklaşık 5 tonluk kısmı evlerde işleniyor, kalan kısım da fabrikalara gidiyor. Tescilli, hiçbir katkı maddesi olmayan tamamen doğal ve gıda değeri yüksek tereyağı üretimi yılda 30 ton civarındadır." dedi.