İnsanoğlunun M.Ö 4000 yılından beri inşa ettiği, uzakları yakın eden yapılar, köprüler. Bugüne dek inşa edilen köprülerin arasından çizgileri, işlevi, güvenlik önlemleri ile dikkat çeken bazıları var ki, gidip görmek isteyeceksiniz!
110
Millenium Köprüsü, İngiltere:
Londra’da bulunan köprü, sadece yayalara açık. 325 metre uzunluğunda ve aynı anda 5000 kişiyi taşıyabilecek kapasitedeki bu köprü, dış yüzeylerinde bulunan binlerce led ışıkla geceleri şehrin en güzel manzaralarından biri. Thames Nehri üzerinde yer alan köprü, nehirden bir gemi geçeceği zaman yukarı kalkıyor ve gemi geçtikten sonra tekrar eski halini alıyor.
210
U Bein Köprüsü, Myanmar:
Her an kırılabilecekmiş gibi görünmesine aldanmayın. Myanmar’da yer alan U Bein Köprüsü, dünyanın en eski ve en uzun tik ağacı köprüsü olma özelliğini taşıyor. Yapımına 1849 yılında başlanıp 1851 yılında tamamlanan bu köprü, yayalar ve balık tutmak isteyenler için bir buluşma noktasıyken, aynı zamanda Myanmar’ın turistik bölgelerinden biri.
310
Helix Köprüsü, Singapur:
Adını strüktürlerinden alan az sayıdaki köprüden biri olan Helix Köprüsü’nün uzun yıllarla ifade edilebilecek bir geçmişi yok. Köprü, 2006 yılında gerçekleşen bir yarışma ile, 36 tasarım arasından seçilerek inşa edilmiş. Bir yay üzerinde kıvrılarak her açıdan kıyı gezintisi sağlamayı amaçlayan köprü, kesintisiz bir manzara sunarak şehrin gözde noktalarından olmayı başarmış.
410
Banpo Köprüsü, Güney Kore:
Seul kentinde geceyi gökkuşağı ile aydınlatan Banpo Köprüsü, Koreliler tarafından çok seviliyor. Aslen 1832’de inşa edilen ancak sonrasında gerçekleştirilen canlandırma çalışmaları ile 2009 yılında şu anki görünümüne kavuşan köprü, 10.000 led ışıkla aydınlatılıyor ve denize doğru akan “gökkuşağı nehirleri” ile eşsiz bir manzara sunuyor.
510
Henderson Wave Köprüsü, Singapur:
Singapur’un en yüksek yaya köprüsü olma özelliğini taşıyan Henderson Wave Köprüsü, adı üzerinde, dalga görünümlü bir tasarımdan oluşuyor. Dikkat çeken tasarımı ile fotoğraf çekmek isteyen turistlerin buluşma noktası haline gelen köprünün yapımında sert ağaçlar ve çelik kullanılarak, sağlamlık konusunda da tasarımı kadar iddialı olması sağlanmış.
610
Chengyang Köprüsü, Çin:
“Rüzgar ve yağmur köprüsü” anlamına gelen ismini, puslu havalardaki güzelliği ile daha iyi anlayacağınız Chengyang Köprüsü, bölgede yaşayanların popüler mekanlardan. Yapımında tek bir çivi bile kullanılmaması ile şaşırtan, bölgenin tarihi mimari çizgilerini taşıması ile kendine hayran bırakan köprünün neredeyse 100 yıllık geçmişi var. 10.6 metre yüksekliğindeki köprü, 1916 yılında inşa edilmiş.
710
Fehmarn Sound Köprüsü, Almanya:
Almanya’da yer alan bu köprü, ilk bakışta dikkat çekmeyebilir. Ancak bu köprü, Baltık Denizi’nin üzerinde yaklaşık 1 kilometre boyunca uzanıyor ve Almanya’da ulaşım açısından önemli bir yere sahip. Fehmarn Köprüsü’nü ilginç kılan özelliği ise, güvenlik! İkinci Dünya Savaşı sırasında yapımı tamamlanan bu köprünün iskeletinde, herhangi bir saldırı veya işgal anında patlatılmak üzere yerleştirilmiş bombalar bulunuyor.
810
Rode Brug Köprüsü, Hollanda:
Bu sevimli köprü öyle küçük ki, aynı anda sadece 1 araba geçebiliyor. Yanında bir köprü operatörü kulübesi bulunan Rode Brug, Hollanda’da fotoğraf çekmek isteyen turistlerin uğrak noktası olarak göze çarpıyor. Açılıp kapanabilen bu köprü, yaya ve bisiklet trafiğinde rol üstlenirken, ilginç tasarımı ve canlı rengiyle şehrin en sevimli yüzlerinden biri haline gelmiş.
910
Python Köprüsü, Hollanda:
Denizin üzerinde gördüğünüz bu kıpkırmızı dev 'yılan' Hollanda’nın sıradışı ikonlarından biri. 2001 yılında inşası tamamlanan Python Köprüsü, 2002 yılında “Uluslararası Yaya Ödülü” almaya hak kazanmış.
1010
Khaju Köprüsü, İran:
Uzaktan bakıldığında hat şeklinde uzanan bir “han” gibi görünen Khaju Köprüsü, İran mimarisinin tipik izlerini taşıyan çarpıcı bir yapı. Sıcak iklime sahip İran’da, serin bir ortam özelliğine sahip odaları, köprüyü İran halkının buluşma merkezi haline getirmiş. Khaju Köprüsü, köprü olma özelliğinin yanı sıra, baraj görevi görmesi ile de mistik havasına akılcı bir işlevsellik kazandırıyor.