Her yaşta depresyonla mücadele

Depresyonun yaşı yok, yedisindeki bir çocuğu da etkiliyor, 70’ine ulaşanı da. Örneğin çocuklardaki kaygı ileride depresyona gireceğinin bir işareti olabilir. D vitamini eksikliği 60’larını sürenlerin mutsuz hissetmesine yol açabilir. Her 10 yılda nedeni değişen depresyona karşı yapılması gerekenleri psikolog Meg Arrol anlattı.

Kullanılan antidepresan sayısının artması, zorlu yaşam koşuları, güvenlik endişesi, ekonomik koşullar derken psikolojik sıkıntı çeken kişi sayısının her zamankinden daha fazla olduğu belirtiliyor. Üstelik yaş fark etmiyor. Çocuk da depresyona giriyor, 70 yaşındaki bir yetişkin de. Ancak, bir yetişkin ya da bir çocuksanız, bu sıkıntının nedenini anlamak karmaşık, dolayısıyla tedavisi zor. Hayatın farklı evrelerinde anksiyete ve depresyon için farklı tetikler var. Erken teşhis ve tedavi zihinsel sağlık sorunlarıyla mücadelede en önemli anahtar. Bunlar arasında egzersiz, beslenme ve başkalarıyla konuşma da yer alıyor. İngiliz psikolog Dr Meg Arroll, yaşamınızın her 10 yılı için en büyük stres faktörlerini ortaya koyarak bunlarla nasıl başa çıkacağınız konusunda önerilerde bulundu. 

ÇOCUKLAR

Ruh sağlığı problemleri yaş grupları arasında ayrım yapmaz. Çocukların yüzde 2’si klinik olarak depresyondan muzdarip olarak tanımlanabilirken, pek çoğu da teşhis edilememiş olabilir. İngiltere’deki en büyük öğretmenler birliği tarafından yapılan araştırmalar, öğretmenlerin yüzde 98’inin zihinsel sağlık sorunları yaşayan bazı çocuklarla temas kurduğunu ortaya koydu. Bunlardan bazıları dört yaşından küçük. Nedenleri ise yetişkinlerde olduğu gibi çeşitli. Küçük çocuklarda görülen kaygı (4-5 yaş arası), onun gelecekte depresyona maruz kalabileceğinin bir işareti. Çocuk partilerinde konuşmaktan kaçıyorsa, okulda cevap vermekte zorlanıyorsa, topluluklarda kendini iyi hissetmediğini söylüyorsa onda sosyal anksiyete olabilir. Fiziksel egzersizlerini ayarlamak, evdeki endişelerden açıkça bahsedebilmek çocuklarda zihinsel sağlık sorunlarıyla mücadelede yardımcı olabilir.

GENÇLER

Zihinsel sağlık sorunları ergenlerde artış eğilimi gösterir; yeme bozuklukları, kendine zarar verme ve saldırganlığa neden olabilir. Okul ve sınav baskısı, sosyal medyanın sürekli bombardımanı gençlerdeki endişe ve depresyona katkıda bulunabilir. Onların davranışlarını normal görüp ‘büyüme ağrıları’ diye değerlendirebilirsiniz. Okuldaki sorunlar, sevdikleri şeylerden zevk almamaları ve yanlış olan her şey için kendilerini sorumlu tutmaları akıl sağlığı sorunlarının olası işaretleri olabilir.

20’Lİ YAŞLAR

Günümüzde genç yetişkinlerin üzerinde olumsuz baskı var. Gençler yaşlılar tarafından işte etik ve disiplin açısından yeterli bulunmuyor. Oysa giderek daha değişken bir ekonomide yetişkin olma zorluklarıyla baş etmek durumundalar. Akıl sağlığı sorunlarının oranları, gençliğin sonlarında ve 20’li yaşların başında diğer yaşam aşamalardan daha yüksek. Ama yardım istemekten çekinirler. Nedeni gençlerin kendine güvenmesi, zihinsel sağlık belirtilerinin yanlış yorumlamasını isteyip de utanmaları.

30’LU YAŞLAR

Kariyer yapmak ve aile kurmak 30’larınızı en zor yıllara getirebilir. Küçük çocuklar, kredi borçları, muhtemelen yaşlı ebeveynler ve hepsini bir arada tutma arzusu sizi bunaltabilir. 30’lu yaşlardaki stres ve tükenmişlik, günlük yaşantınıza zarar verebilir, bu nedenle baş etmemize yardımcı olan stratejiler bulmak önemli. Zihninizi sakinleştirmeye çalışın, kontrollü olmayı bilinçli bir şekilde kullanın.

40’LI YAŞLAR

Kadınlar için bu yaşlardaki hormonal ve bedensel değişiklikler yeni kaygılar yaratabilir. Premenopozun genellikle 40’larda başlamasıyla hormon düzeyindeki değişiklikler nedeniyle kötü ruh hali ve endişe duygusu hissedebilirsiniz. Uyku sorunları, libido azalması, mesane sorunları ve şiddetli ruh hali östrojen düşüşünün bir işaretidir. Bu belirtilerin hepsine veya bir kısmına sahipseniz, anksiyete ve düşük ruh hali için bir uzmana başvurmanızda fayda var. Erkekler ise bu yaşlarda para endişeleri, boşanma, iş kaybı nedeniyle veya nedensiz intihar düşüncesi taşıyabilir. Çoğu kez zihinsel sağlık sorunları hakkında konuşmak konusunda isteksiz olan erkeklerin yardıma ve desteğe erişmesi hayati önem taşır.

50’Lİ YAŞLAR

İçinde bulunacağınız kültür ve toplum, yaş ve yaşlanmayı nasıl düşündüğünüzü etkileyebilir. Geleneksel kültürler yaşa ve tecrübeye saygı gösterirken, yaşlılık Batı toplumlarında, üretkenliğin sona ermesi olarak algılanabilir. Bu elbette doğru değil ama yaşlandıkça fiziksel sağlığınızı ihmal etmeyin.

60’LI YAŞLAR

D vitamini eksikliği depresyon ve düşük ruh haline yol açabilir. Bunun önüne geçmek için 65 yaşın üstündekilere D vitamini takviyesi alması öneriliyor. Miktarını tahlillerden sonra doktorunuzla konuşabilirsiniz. Ayrıca takviyelerin yanında, yaşlıların güneş gözlüğü olmadan günde en az 10-15 dakika açık havada vakit geçirmeleri iyi olacaktır. Güneş ışığının yeterli olmadığı mevsimlerde ise balık, yumurta, tahıl gibi yiyeceklere beslenmenizde yer ver verin.

70’Lİ YAŞLAR

Araştırmacılar, sosyal izolasyonun sigara içmek kadar sağlık için zararlı olduğunu ortaya koydu. Zira yalnız kalmak ve toplumsal bağlılığın eksikliği fizyolojinizi doğrudan etkiliyor. Kendini izole edenler sadece inme ve kalp hastalığı riskine sahip olmakla kalmaz aynı zamanda aşırı alkol ve fazla yemek içmek gibi sağlıksız davranışlara da yönelebilir. Yalnızlık, yaşlı insanlarda depresyon riskini de artırıyor. TV izlemek, radyo dinlemek veya bilgisayarda vakit geçirmek yardımcı değil, unutmayın. Yalnızlığa çözüm olarak hobiler edinin, gönüllü çalışmalara katılın, yaşıtınızdakilerle spor yapın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

D vitamini eksikliği kısırlığa yol açabilir
Depresyondaki çocuğa dikkat
Başkasının depresyon ilacı sizi mutsuz edebilir

Hayat Haberleri