İbrahim Turhan: Ekonominin krizi başkanlık sistemine geçtiğimiz gün başladı

Gelecek Partisi Kurucusu ekonomist İbrahim Turhan KARAR TV canlı yayınında, Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un sorularını cevapladı. İki dönem AK Parti milletvekilliği yapan ve Borsa İstanbul Başkanlığı ile Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı gibi kritik görevlerde bulunan İbrahim Turhan, hem kendi dönemine ilişkin hem de güncel konularla ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu.

Muhafazakar siyaset anlayışının geldiği nokta ile ilgili eleştirilerde bulunan Turhan, “18 yılda evrensel değerlerle bağımız koptu. Demokrasi gibi değerler araçsallaştırıldı. Eğer bugün bazı değerler araç olarak görülüyorsa, yarın baka değerler de araçsallaştırıldı. Muhafazakâr siyaset bu anlamda ahlak zafiyeti yaşıyor” dedi.

28 Şubat şubatta yargının bir araç olarak görüldüğünü AK Parti döneminde ise FETÖ’nün aynı şekilde hukuk sistemini kullanarak amacına ulaşmaya çalıştığını söyleyen Turhan, “Herkes yargıyı araç olarak kullandı. Şimdi de AK Parti kullanıyor” diye konuştu.

AK Parti’den ayrılma kararı ile ilgili Türkiye'yi küçülterek, istediklerini yapmak isteyen bir ekibin ekonomi yönetiminde devreye girdiğini anlatan İbrahim Turhan “Türkiye'yi dışa kapatmadan bunu yapamayacaklardı. Biz de bunu yapacak bir ekiple çalışamazdık. Ayrıldık” ifadelerini kullandı.

TAHRİMATIN PİK YAPTIĞI İKİ TARİH

Ekonomideki krizin aslında yönetimsel olduğunu belirten İbrahim Turhan, dolardaki yükseliş gibi veriler baz alındığında belli tarihlerdeki olumsuz sıçramaların dikkat çektiğini anlattı. Turhan “Başkanlık sistemine geçildiği 7 Haziran günü en büyük sıçrama yaşandı. Ne 15 Temmuz'da ne de Rus uçağının düşürüldüğün gün bu kadar sıçrama yaşanmadı. İkinci büyük sıçrama ise Davutoğlu'nun görevden alındığı gün. Ekonomik kriz değil, yönetimsel kriz yaşıyoruz” dedi.

Ekonomide çözümün çok kolay olduğu, güven ortamının sağlanması durumunda kısa sürede toparlanma sağlanacağı yönündeki değerlendirmeleri de yorumlayan Turhan şöyle konuştu:
“Bir kere kaybedildiğinde güveni yeniden sağlamak zordur. İğne ile kuyu kazmaya benzer. Güven olmadığı zaman yatırım ve üretim olmaz. Yayından sonra Türkiye’den çıkmak üzere olan büyük bir yatırımcı grubu, ikna etmek için bir toplantıya katılacağım. Geçen hafta böyle 3 toplantım oldu. Güven olmadığı zaman sermayeyi tutamazsınız.”

2014'TE SÖYLEDİKLERİMİ ŞİMDİ SÖYLESEM KAŞLAR KALKAR

2014'te Türkiye’ye yatırım çekmek için düzenlenen uluslararası bir toplantıda kendisine 'Moskova değil de neden İstanbul finans merkezi olmalı' sorusunun kendisine yönetildiğini anlatan İbrahim Turhan, "Sabah kalktığınızda şirketinizin size ait olduğundan emin olduğunuz yer finans merkezi olur" karşılığını verdiğini söyledi. Turhan “Bugün aynı şeyi söyleseniz kaşlar kalkar. Biz zamanında güveni sağladık, ama iğne kazarak” dedi.

Bakan Turhan, Bakan Berat Albayrak'ın yatırımın gelmesi için demokrasinin gerek olmadığını Çin örneğini vererek savunmasıyla ilgili soruya da cevap verdi. Açıklamanın tam bir talihsizlik olduğunu söyleyen Turhan, “Her yıl 20 milyon insanı taşradan şehre getirip işçi yapıyorlar. Yılda birkaç gün izin veriyorlar. İzne gönderirken verdikleri para gidiş ve dönüşlerine yetiyor. Karın tokluğuna insanları çalıştırırsanız, yabancı yatırım gelir. Toplama kampları kuruyorlar. Zorla insanları çalıştırıyorlar. Evet bu da bir tercih olabilir ama bunu uygulayacaksak demokrasiyi tamamen bırakmanız gerekir” diye konuştu.

ALBAYRAK'IN ÇİN ÖRNEĞİ TAM BİR TALİHSİZLİK

Sermaye, döviz ve ithalata getirilen sınırlamalar gibi adımlarla Türkiye’nin içe kapalı bir ekonomi politikasına doğru gittiğini söyleyen Turhan, şöyle konuştu:

“Tamam bu da bir tercih. Uygulayalım! Ama Türkiye bunu çok denedi olmadı. Böyle bir ekonomide ilaç, tıbbi malzeme bulamayabilirsiniz. Her yıl 1 milyon yeni işgücü için yatırım imkânı bulamayabiliriz. Bizim bütün şirketlerimizin üretim modeli, serbest piyasaya göre. Bunun birkaç yılda değişmesi mümkün mü? Bundan sonar ithalat yapılmayacak diyor sayın bakan. Yüzde 20’si enerji. Yüzde 10’u alüminyum gibi girdiler. Nereden bulacaksınız enerjiyi, bu madenleri. Bu Türkiye dışa bağımlılıktan kurtulmasın, kendi ayakları üzerinde duracak bir model geliştirmesin demek değil. Biz bunu 10. kalkınma planında yapmaya başlamıştık zaten.”

Turhan'ın önce çıkan açıklamaları şöyle:

"Aşırı likidite ile karşılıksız para basarak bir bolluk iklimi yarat, bankaları kredi vermeye zorla, bir taraftan da hem bireyleri hem firmaları daha fazla borçlandır. Ekonomi büyüsün. Bilim diyor ki; Bu yanlış!"

"Karşılıksız para basmak, siz farkında olmadan cebinizdeki parayı tırtıklamak, tırnakçılık demek. Yan kesiciliğin değişik bir türü."

"Ekonominin bir modeli yok. Bugün atılan bir adımın yarın yanlış olduğunu anlayıp vazgeçiyorlar. Mesela Hangi danışman söylediyse, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dolar almayın altın alın açıklaması talihsizlik. Çünkü altın alınca da dolar harcamak zorunda Türkiye. Yamama yöntemiyle ekonomi yönetiliyor. Bir model yok, yamacı zihniyet var. Rahmetli Erbakan, bunlara pansumancı derdi.

RÖPORTAJIN TAMAMINI KARAR TV YOUTUBE KANALINDAN DA İZLEYEBİLİRSİNİZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

Ekonomi Haberleri