Lavrov, "İdlib'dekilerin, bir kaledeymiş gibi burada yaşayan ve ateşkes isteyen insanlardan oluştuğu doğru değil. Onlar, bir şekilde yurtdışından aldıkları desteklerle oradan aktif bir biçimde askeri eylemler yürütüyor" dedi.
"Türk meslektaşlarımızla konuşuyoruz" diye devam eden Rus Dışişleri Bakanı, şunları söyledi: "Onlar (Türkler), topraklarının bazen, Suriye'deki durumu karıştırmak için kötü insanlar tarafından kullanıldığını biliyor. Bu nedenle sınırlarında ek kontrol önlemleri alıyorlar. Anlaşmalarımız doğrultusunda İdlib'de Türkiye'nin kurduğu 12 gözlem noktası bulunuyor. Bu da durumu biraz yatıştırıyor.
'SİVİL NÜFUSA ZARAR GELMEMESİ İÇİN KORİDOR KURULACAK'
"Lavrov ayrıca, İdlib'e ilişkin olarak, "Burası, teröristlerin kalan son yuvası ve onlar burada en sevdikleri taktiği uyguluyorlar, yani İdlib'deki sivilleri canlı kalkan olarak kullanıyorlar. Silahlı muhaliflerin çoğunu da altlarına aldılar" ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan Lavrov, İdlib'deki militanlara karşı askeri eylemler başlatılması halinde, sivil nüfusa zarar gelmemesi için bunu insani koridorlar kurarak yapacaklarını vurguladı.
Astana sürecinin üç garantörü olarak Rusya, Türkiye ve İran'ı kastederek, "Sizi temin ederim ki biz bu (insani) sorunlara titizlikle yaklaşacağız" diyen Lavrov, şöyle devam etti: "(İdlib'de) hem insani koridorlar oluşturacağız hem de bölgesel ateşkesler için teşvikte bulunacağız. Sivilin nüfusun zarar görmemesi için olabilecek her şeyi yapacağız. Koalisyonun, Irak'ın Musul kentinde ya da Suriye'nin Rakka'da hareket ettiği gibi davranmayacağız. Buralarda ne silahlı muhaliflerle bölgesel ateşkesler için müzakere edilmiş ne de insani koridorlar oluşturulmuştu. Bu kentler öyle bir yerle bir edilmişti ki cesetlere ulaşmak aylarca mümkün olmamıştı."