Longyearbyen, Norveç’te bulunan bir kasaba. Bu kasabada ölmek yasak. Mezarlığa yeni cenaze alımı da yıllar önce durdurulmuş durumda. BBC yazarlarından Duncan Bartlett Longyearbyen’ın yolunu tuttu ve ölmenin yasak olduğu bu ilginç yerle ilgili oldukça şaşırtıcı bilgiler edindi. İşte ölmenin yasak olduğu Longyearbyen kasabasının ilginç hikayesi…
126
Kuzeyde 78. paralel üzerindeki Longyearbyen, Norveç'in kuzey sahili ile Kuzey Kutbu arasındaki Svalbard takımadalarından birinin üzerinde.
226
Kasaba, bir dağın eteğindeki rüzgara korunaklı vadiye inşa edilmiş küçük ahşap evlerden oluşuyor.
326
1500 nüfuslu kasabada böyle bir uygulamanın detaylarına gelecek olursak, bunun sebebini kasabanın aşırı soğuk olması olarak özetleyebiliriz.
426
1917'de çıkan bir salgında nüfusun önemli bir kısmının ölmesi yüzünden yapılan araştırmada ise bu virüsün sebebinin 70 yıl önce mezarlığa gömülmüş bir ceset olduğu ortaya çıktı.
526
Soğuk hava yüzünden deformasyona uğramayan cesetler halkı salgın tehlikesi ile baş başa bırakıyordu. Bu sebeple bilim adamları burada defin işlemi gerçekleştirmeyi yasaklamış durumda.
626
Kasabadaki bir diğer garip şey ise, 1500 kişi dışında populasyonun büyük bir kısmını kutup ayılarının oluşturuyor olması.
726
Buraya gelip de ağır şekilde hastalanma talihsizliğine uğradıysanız, bir uçağa bindiriliyorsunuz ve ömrünüzün son günlerini Norveç'in başka bir yerinde geçiriyorsunuz.
826
Yok, uçağa yetişemediyseniz ve hastalığa ya da kazaya bu topraklarda kurban gittiyseniz, o zaman da bu topraklara gömülemiyorsunuz.
926
Longyarbyen'in hikayesiyle ilgili çok ilginç detayları BBC yazarlarından Duncan Bartlett kaleme aldı. İşte Batlett'in Longyarbyen kasabasıyla ilgili izlenimleri...
1026
Kristin Grotting, psikoterapist. Buraya 12 yıl önce yerleşmiş. Açık renk cildi, yazları sürekli gökyüzünde parlayan güneşin etkisiyle kızarmış. Kutup bölgesinde, mart ile ekim arası uzun bir tek gün gibi..
1126
Güneş hiç batmıyor, ama hiçbir zaman da pek ısıtmıyor. Longyarbyen körfezine bakıyoruz hep beraber. Açıklıyor, eskiden sürekli buz olan bu körfez, artık kış ortasında bile donmuyor.
1226
Çevresindeki buzullar da giderek eriyip küçülüyor. Çok değil on yıl kadar önce, kar motosikletleriyle gezdiklerini anlatıyor körfezin üzerinde. Şimdi bu mümkün olmuyormuş. Küresel ısınma, Kristin Grotting'i kaygılandıran tek konu değil.
1326
Emekli olduğunda ne yapacağını düşünüyor. Çünkü bu kasabada yaşlılar ve bakıma muhtaç insanlar için hiçbir olanak yokmuş. Yaşlılar için huzurevi yok ama anaokulu var Longyarbyen kasabasının.
1426
Kışları aylar süren karanlık gece boyunca çocuklar yaptıkları kocaman ve sapsarı güneş resimleri ve kabartmalarını asıyorlar pencerelere.
1526
Çocukların bazıları psikoterapi kliniğine geliyor. Kristin sürekli kalın kış giysileri içinde dolaşmaktan çocukların kollarını, bacaklarını özgürce hareket ettirmeyi öğrenemediklerini anlatıyor.
1626
Anaokulunun bahçe duvarı dışında ise çocukları çok daha büyük tehlikeler bekliyor. Öğretmenler bu yüzden sürekli silah taşıyorlar. Çünkü Longyarbyen 1500 insanın yanı sıra, kutup ayılarının da memleketi.
1726
Üniversite birinci sınıfa başlayan her öğrenci, ilköğretim gününde kutup ayısının nasıl vurulup öldürüleceğini öğreniyor.
1826
İlk tavsiye, "Hayvanın başını vurmak zordur, göğsüne nişan al. Eğer ayıyla karşılaştığında silahın yoksa, dikkatini dağıtmak için eldivenlerini çıkarıp uzak bir yere at, belki dikkatini dağıtabilirsin. Eğer ağzını şapırdatır gibi sesler çıkartıyorsa öldürmeye hazırlanıyor demektir. O zaman, ayıya, Longyarbyen'de ölmenin yasak olduğunu hatırlatmayı dene, bakarsın hukuka saygısı vardır." Şaka bir yana, Longyarbyen'de bu tehlikeli hayvanları meşru savunma dışında öldürmek kesinlikle yasak.
1926
O durumda bile olayı Svalbard valisine bildirmek gerekiyor. Ziyaretine gittiğim, vali Per Sefland'ın ofisinde içi doldurulmuş koca bir kutup ayısı var. "Vallahi ben vurmadım" diyor.
2026
Vali tam tersine, başkent Oslo'da avukatlık yaparken, sırf doğal hayata düşkünlüğü nedeniyle buraya tayinini istemiş.
2126
Sefland'la birlikte kasabanın kızaklarını çeken huski köpeklerini görmeye gidiyoruz. Çalışmadıkları zamanlarda, köpekler körfeze bakan bir merkezde büyük kafesler içinde yaşıyor ve balıkçıların getirdiği fok etleriyle besleniyorlar.
2226
Huskilerin kampının hemen yakınına kutup ördekleri yerleşmiş. Köpeklerin sesinden ürken kutup tilkileri burada onları rahatsız edip yumurtalarını ve yavrularını çalamıyormuş.
2326
Yazlar neyse ama mevsim, daha doğrusu gün kışa döndüğünde yaşam daha bir çetinleşiyor bu topraklarda.
2426
Bembeyaz, kıpır kıpır ördek kolonisine bakınca, insanlar da kış uykusuna yatabilseydi diyorum, dev bir kuştüyü yorganın sıcaklığına gömülüp..