Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı yazdı: Hz. Peygamberin nefret ettiği duygu

Gerçek anlamda büyüklük ve ululuk Allah’a mahsustur. Bu sebeple kulun kibirlenmesi, öncelikle Allah’a karşı saygısızlıktır. Kibir, insanın adalet, şefkat ve sevgi gibi üstün duygularını körelttiği için peygamberimiz, “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez” buyurmuşlardır.

Bu başlık, Peygamberimizin bütün sahih kaynaklarda geçen bir hadisidir. İslâm kelimesinin içerdiği semantik anlamlardan biri ‘tevazu’dur; ‘İslâm’ın karşıtı olan ‘Câhiliye’nin içerdiği anlamlardan biri de ‘kibir’dir. Nitekim Resûl-i Ekrem’i en çok uğraştıran mesele, Câhiliye insanının kibrini kırmak, onu yıkıcı duygulardan arındırmak; insanlarda hilim, tevazu, ağırbaşlılık gibi yapıcı nitelikleri, barışçı duyguları, yüksek erdemleri geliştirmek olmuştur.

İlgili âyet ve hadislerle İslâm âlimlerinin açıklamalarına göre müslümanın ahlâkî kişiliğine yakışmayan; Allah, Peygamber ve iyi insanlar katında kişinin değerini düşüren erdemsizliklerin başında kibir gelir. Kurân-ı Kerîm’de kibir, genellikle “bir kimsenin ululuk taslaması, kendisini başkalarından üstün görmesi” mânasında geçer; daha özel olarak da “inançsızların Müslümanları küçük görmeleri, onların inançlarını aşağılamaları” bağlamında kullanılır. Âyetlerde bildirildiğine göre ilk kez şeytan, kibre kapılıp, kendisinin Âdem’den daha üstün olduğunu ileri sürerek Allah’ın buyruğuna karşı gelmiş, bu da onun ilâhî rahmetten kovulmasına sebep olmuştur.

İslâm inancına göre gerçek anlamda büyüklük ve ululuk Allah’a mahsustur. Bu sebeple kulun kibirlenmesi, öncelikle Allah’a karşı saygısızlıktır. Kibir, insanın adalet, şefkat ve sevgi gibi üstün duygularını körelttiği, sağlıklı düşünme düzenini bozduğu için Kur’ân-ı Kerîm’de, “İşte böylece Allah, kibirlilik taslayan her zorbanın kalbini mühürler” buyurulmuştur.

Ünlü İslâm âlimi Mâverdî, Edebü’d-dünyâ ve’d-dîn isimli değerli eserinde özetle diyor ki: Kibir bütün kötülüklerin en tehlikelisidir. Kibir insanlar arasında kin doğurur, toplumsal kaynaşmayı baltalar, dostların gönüllerine nefret sokar. Bu yüzden Resûlullah efendimiz, “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez” buyurmuşlardır.

KİBİRDEN NEFRET EDERDİ

İmam Gazâlî, ölümsüz eseri İhyâu ulûmi’d-dîn’de, bu hadîs-i şerîfi hatırlattıktan sonra, şu açıklamaları yapar: Kibir cennete girmeye engeldir; çünkü kibirli insan, kendisi için sevdiğini, istediğini din kardeşleri için istemez. Kibirde benlik iddiası bulunduğundan, böyle biri alçakgönüllü olamaz. Kibirlenen insan, egoist olması yüzünden kin, öfke ve kıskançlık duygularından da kendisini kurtaramaz; hakkına razı olmaz, gerçeği kabullenemez, faydalı öğütleri dinlemeye tahammül edemez, kimseyi beğenmez. Kibirlenen kişi, kendisini hep büyük ve üstün gördüğü için başkalarına zulüm ve haksızlık yaparak kendi sahte üstünlüğünü ispatlamaya çalışır.

Kibir duygusunun bu vb. zarar ve tehlikelerinden dolayı Kur’an ahlâkıyla eğitilmiş olan aziz Peygamberimiz, kibirlenmekten nefret ederdi; kendisine aşırı iltifat edilmesine asla razı olmazdı; meclislerde boş bulduğu yere oturur; hastaları, dostlarını, komşularını ziyaret eder; zayıflara, yoksullara, kimsesizlere, yetimlere özel bir ilgi gösterirdi. Hizmetçisiyle birlikte oturup yemek yer, yiyeceklerini çarşıdan kendisi taşır; sokakta çocukların oyunlarına katılırdı.

Hayatı boyunca bu güzel huyları öteki müslümanlara da kazandırmak için uğraşan Resûl-i Ekrem efendimizin iki hadisiyle sözlerimizi tamamlayalım:

“Allah bana, kimsenin kimseye karşı kibirlenmeyeceği şekilde, hepinizin alçakgönüllü olması gerektiğini bildirdi.”

“Hayır yapmak malı eksiltmez, kul affederse Allah mutlaka onun şerefini arttırır ve biri Allah için tevazu gösterirse Allah da onu yüceltir.” 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı yazdı: Başka yerde arama huzur ‘ihsan’da
Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı yazdı: Bu gecenin sahibine binlerce şükür
Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı yazdı: Güçlü mümin zayıf müminden hayırlıdır

Ramazan 2017 Haberleri