Mehmet Ceyhan ve Yeliz Arda Karar'a değerlendirdi: Çocukların 8 saat maske takması doğru mu?

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ceyhan, '1.5 yıldır milyonlarca çocuk maske takıyor ve sağlık açısından bir sıkıntı olmadı' diyerek ailelerin maske konusundaki kaygılarının yersiz olduğunu söylerken psikolog Arda ise maske takmanın toplumsal harekete dönüştürülmesi gerektiğini, maske takmanın toplumda unutulan değerleri yeniden öne çıkaracaklarını açıkladı.

HAVA ASAL

Kovid-19’un temel yayılma yollarından birisi de havaya saçılan damlacıklardır. İnsanlar konuştuğunda, şarkı söylediğinde, öksürdüğünde veya hapşırdığında bu damlacıklar havaya saçılır. Korvid virüsünün hiç belirti göstermeyen kişilerden de yayılabileceğini artık biliyoruz. Dolayısıyla bazı kişiler hastalığı bulaştırabilir ancak bunu hiç fark etmeyebilir. Bu nedenle maske kullanmak virüsün yayılımını engellemekteki en önemli yöntem.

Yüz yüze eğitimin 6 Eylül'de başlaması ile birlikte okulların her kademesinde maske takmak zorunlu tutuldu. Peki uzun süre maske takmanın çocukların sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi var mı? Maske takan çocukların motivasyonunda yaşanan sorunları nasıl çözeceğiz?

KARAR'a konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan 'ABD'de 2 yaş üstü, Avrupa Birliği ülkelerinde ise 5 yaş üstü çocuklarda maske zorunlu milyonlarca çocuk yıllardır maske takıyor ve olumsuz bir durumla karşılaşmadık' derken Çocuk ve Ergen Psikologu Yeliz Arda ise çocuklardaki kaygının eğitim hayatını olumsuz etkilememesi için maske takmanın toplumsal bir harekete dönüştürülmesi gerektiğini belirterek hem ailelere ve eğitimcilere tüyolar verdi. İşte Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın ve Psikolog Yeşim Arda'nın açıklamalarının detayları...

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: Çocukların, yetişkinlerin eğer özel bir sağlık sorunu yok ise maske ile uzun süre durmasında bir sıkıntı yok. Amerika'da çocuklar 2 yaşından itibaren, Avrupa Birliği ülkelerinde ise 5 yaşından itibaren okulda zorunlu maske takıyorlar. Bu milyonlarca çocuk demek. Şimdiye kadar herhangi birinde bir sağlık sorunu bir sıkıntı yaşanmadı. Zaten ne bilimsel ne de mantıken sağlık açısından bir sıkıntı çıkması mümkün değil. Maske takınca oksijen az giriyor ve karbondioksite maruz kalınıyor diye düşünmeyin. Maskenin oksijenin girişini engelleme ve ağızdan çıkan karbondioksitin ise maske ile yüz arasına hapis etme özelliği yok. Maske takan çocukta en az maske takmayan çocuk kadar oksijen alır ve karbondioksiti dışarıya verir. Takılan maskeler bir gaz maskesi gibi değil. Dolayısı ile çocukların maske ile uzun süre kalmasının hiçbir sakıncası yok. Aile ve okul tarafından çocuğun maske takmaya yönlendirilmesi gerekiyor.

TORUNUM 2 YAŞINDAN BERİ TAKIYOR

Benim torunum şu an 3.5 yaşında ve 2 yaşından beri kreşte maske takıyor. Okula giderken maskesini takıyor ve okulda sadece yemek yerken ve su içerken çıkarıyor. Pandeminin başından beri kreşe gidiyor ve Amerika'da okulların tüm aşamalarında maske takmak zorunlu.

KARAR: Bir maskeyi kaç saat kullanmalı?

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: İdeali 4 saattir. Ama zorunlu kalındığı zaman bir ıslanma ve ya kirlenme olmadıysa akşama kadar aynı maske kullanılabiliniz. Maskeleri günü birlik takıyorsak ertesi gün mutlaka değiştirmeliyiz.

KARAR: Çocuklarda maske seçimi yaparken nelere dikkat etmeli?

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: Çocuklar için öyle çok fazla bir seçenek yok. Onların yüzüne uygun, 3 katlı standartlara uygun maskeler takılmalıdır. Maske virüsün geçirgenliğini önlemez. Maske virüsü taşıyan damlacığın geçmesini engeller. Öksürürken konuşurken virüs tek başına çıkmaz, damlacıklar şeklinde çıkar. Damlacıkların geçişini engelleyecek maskeler seçilmeli. Günlük takılan ve cerrahi maske dediğimiz maskeler virüsün bulaşmasını engellemez virüsü taşıyan kişiden çevreye yayılmasını engeller. Yani virüsün dışarıya çıkmasını engeller. Onun için şu anda herkes taksın diye uyarıyoruz. Şimdi toplumda o kadar yaygın şekilde virüs var ki karşınızdaki bir çok insan virüs taşıyor olabilir. Maske takmamış ve ya maskesini düzgün takmamış insanlardan uzak durmalısınız.

Çocuk ve Ergen Psikologu Yeliz Arda

Çocuk ve Ergen Psikologu Yeliz Arda: Çocuklar yaklaşık 1.5 yıldır evdeler ve online eğitim ile daha rahat hareket ettikleri bir ortamdalar. Bu arada uzunda bir yaz süreci geçti. Şimdi okullar açıldı ve uzun süreli maske takılmaya başlandı. Okullar açılmadan önce ailelerin evde birer saat maske taktırarak çocukları alıştırması gerekirdi. Ama bunu deneyimleyen aile sayısı fazla değildir. Çocukların maskeye tepkileri yaş aralığına göre de değişir. 3-6 yaş arası ile daha büyük çocukların tepkisi birbirinden farklı olur. Şimdi kreşe ve ilkokula başlayan çocukların okullar ile ilgili kaygıları olabilir üstüne bir de uzun süre maske takılması çocuklarda farklı kaygıları tetikleyebilir. Burada hem ailelere ve hem de öğretmenlere çok büyük görevler düşüyor. Evde ailelerin bunu desteklemesi, çocuklarını tekrar tekrar bilgilendirmeleri, maske takmanın hem kendisi hem de karşısındaki insan için önemli olduğu vurgulandı. Çocuklara ne kadar uzun süre takabilirler ise o kadar takmalarının önemi anlatılmalıdır.

EBEVEYNLER VE ÖĞRETMENLER ÖRNEK OLMALI

Ebeveynler çocuklara kendileri de örnek olmalı. Kendilerinin işte veya yolculuklarda uzun saatler maske taktıklarını hijyen kurallarına uyduklarını çocuklarının yaş gelişimine uygun anlatmalıdırlar. Eğer çocuğun derste dikkati çok sık dağılıyorsa veya öfkesine neden oluyorsa ve nefes almakta zorlanıyorlarsa,duygusal anlamda,korkuları kaygıları artmadan öğretmen çocuğumuza destek olabilmelidir.Bunu fark etmek ve destek olmak çocuğumuzu rahatlatacak ve öğretmenine güvenini arttıracaktır. "Güvendeyim" ve "öğretmenim yanımda" mesajı oluşacaktır. Öğretmenler,okula uyum sürecinde sık sık bu konuyu anlatmalılar. Çocuklarımız inanıyorum ki okula uyum sürecini başarıyla tamamlayacaklardır.

Eğer sınıfta öğrencimiz kendini kötü hissediyorsa dikkatini toparlamakta zorluk yaşıyorsa eminin öğretmeni hemen fark edecek ve çocuğumuzu rahatlatacak desteği sağlayacaktır.Örneğin,sınıfın dışına veya bahçeye çıkararak rahatlamasına destek olabilir. Elbette Kovid-19 döneminde okula uyum sürecinin bir anda oluşmasını özellikle de okul öncesi çocuklarımızın hemen alışmasını beklememeliyiz.

Çocuklara 'Uzun süre maskeyi takacaksın' bu bizim okulumuzun kuralı gibi ifadeler kullanılması "Çocuğumuzun bu durumdan daha fazla olumsuz etkilenmesine,korkularının kaygılarının artmasına,öfkeli ve stresli olmasına dolayısıyla da okula gitmek istememesine neden olacaktır. Çocuklarımızın okula uyum sürecinde hem ailelere hem öğretmenlere ve okul yöneticilerine büyük görevler düşüyor.

Dünya geneline bakacak olursak çok uzun süreli olarak eğitime ara verilmedi. Okullarda yüz yüze eğitimler devam etti. Dolayısıyla maske takılması konusu da devam etti.Bizim eğitimcilerimiz , doktorlarımız uzun süre okulların kapanmaması gerektiğini her fırsatta dile getirdi.Kapatmak yerine bilgilendirme,okullarda hijyenin sağlanması, aşılamanın eksiksiz olarak yapılması gerektiği vurgulandı.Maske takılması konusu toplumsal bir hareket olmalı. Maske takmama konusunda dirençli insanları da görebiliyoruz.Toplumun bilinçlenmesi gerekir. Birbirimiz düşünmeliyiz. Bizim sağlığımız toplumun sağlığı,toplumun sağlığı da bizim sağlığımız olduğunun bilincinde olabilmeliyiz.

Pandemi dönemi toplumlara 'hepimiz birbirimize destek olabilmeliyizi öğretti, öğretmeye de devam ediyor. Virüs geldiğinden beri 'tabiki biz kendimiz çok önemliyiz ama başkasına bulaştırmamak içinde alınması gereken tedbirlere uymalıyız' bilinci geliştirilmeli.

Karantinaya alınan insanların markete, eczaneye gittiğini gördük. Karantinaya alınan insanlar otobüste ve ya dışarı da kalabalıklarda yakalandı. Burada başkasını düşünmeden hareket edilebildiğini söyleyebiliriz. Ben virüse yakalandım, artık kendimi korumama gerek yok,o zaman gezebilirim" düşüncesiyle bulaştırma riskini bir başkasının sağlığını düşünmemiş oldular. Toplum adına bir başkasına faydalı olmak, bir başkasını düşünmek, yardım etmek konuları da bu virüs sayesinde öne çıkmalıdır. Toplum olarak BİZ olabilmeyi başarabiliriz. Unutulmalamalıdır ki bireysel kurtuluş yok. Toplum birlik olursa ve kişiler kendisini koruduğu kadar başkalarını da korursa tam anlamı ile korunuruz.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Sağlık Haberleri