Ülkemiz şöhret olmanının sanıldığından çok daha kolay olduğunu dünyaya gösteren nadir örneklerden biri. Kimi bir sözüyle, kimi de bir programla şöhreti yakalayabiliyor ama büyük çoğunluğu bunu taşıyamıyor.
Şöhret, dünyada yaşayan insanların çok büyük bir bölümü tarafından sahip olunmak istenen bir şey... Kimileri bu hedefine ulaşırken, kimileri de ömrü boyunca sadece gıpta ile bakabiliyor. Ancak gerçek hiç de o kadar kolay değil. Şöhreti kaldıramayıp hayatını kaybeden isimler dahi var.
ATA TÜRK
Türkiye'de şöhret denince akla gelen ilk isimler arasındaydı Ata Türk. Annesi Semra hanım ile birlikte katıldığı 'Gelinim Olur Musun?' isimli programla bir anda büyük bir üne kavuştu. Gittiği her yerde bir popstar edasıyla karşılanan Ata Türk'ün sonu çok acı oldu. Yarışmanın ardından hayatının bu kadar değişeceğini düşünmeyen Ata Türk, hayallerine başlayabilmek için Adana'ya gitti. Kaldığı otelde yüksek dozda uyuşturucu alan Ata Türk, şöhretin bedelini canıyla ödedi. Annesi Semra Hanım ise canlı yayınlara çıkmaya devam etti ancak o da umduğunu bulamayınca köşesine çekildi. Geriye bakınca yitirilmiş bir evlat kaldı...
ALKAN ALP
Alkan Alp, hayatının baharında bir öğrenciydi. "Benimle Dans Eder Misin?" yarışmasında bir anda üne kavuştu. Oldukça yakışıklı bir genç Alkan, yarışmadan sonra bir çöküş yaşamaya başladı. Adını duyurmuştu ancak gerisi yoktu. Adını duyurduğu ile kaldı. Bir süre psikolojik olarak çöküntü yaşadı. Üniversite eğitimine devam ediyor, arkadaşlarıyla da görüşüyordu. Ta ki, o kara güne kadar. Yaşadıklarını kaldıramayan Alkan, üniversitedeki sınıfının penceresinden atlayarak hayatına son verdi.
CANER TOYGAR
Caner de Ata Türk gibi gelin-kaynana-evlilik programlarıyla şöhreti yakaladı. Türkiye'nin milli damadı haline gelen Caner, gelin adayı Tülin ile yaşadıkları ile sokakta, kahvede, otobüste, işyerlerinde en çok konuşulan isim oldu. BBG evinde Tülin ile aşk yaşamaya başlayan Caner, sempatik tavırlarıyla dikkat çekiyor ancak ara ara yaptığı sert çıkışlarla da sinyaller veriyordu. Herkes Caner - Tülin ikilisinin evleneceğini konuşurken çift ayrılık kararı aldı. Bu kararı alan Tülin olunca Caner dağılmaya başladı. Program sonrasınra katıldığı bir sabah kuşağı programında kafasında bardak kıran Caner, daha sonra güvenlik görevlilerinden dayak yedi. Aradan geçen uzun zamandan sonra yeniden kameralar tarafından görüntülenen Caner, Ataşehir'de köfteci, Tarabya'da taksici olarak çıktı insanların karşısına. Yaşadığı şöhretin bedelini çok ağır şekilde ödediğini anlattı.
ARDA KURAL
Türkiye'nin Leonardo Di Caprio'su Arda Kural... Şöhretin bedelini belki de üstteki isimlerden çok daha farklı bir ödeyen isim Arda Kural. Türkiye onu oynadığı başarılı dizilerle tanıdı. O dönem rol aldığı her dizi ilgiyle takip edildi. Ancak Arda Kural'ın hayatı da bir anda tepetaklak oldu. 2012 yılında Kubilay filminden alacağını tahsil edemeyince psikoz belirtileri göstermeye başladı. 2012'nin sonuna doğru girdiği Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde 3 hafta tedavi gördü. Ardından 2015 yılında annesiyle yaşadığı evden atıldı ve binanın bahçesinde yaşamaya başladı. Arda Kural, neredeyse ikizi kadar benzediği Leonardo Di Caprio Oscar kazanırken kendisi hayatın en acı yanlarını tecrübe etti. Şimdilerde belediye tarafından ihtiyaçları karşılanan Arda Kural, bir arkadaşının cafesinde çalışıp, orada yatıp kalkıyor.
ORHAN ŞİMŞEK
Herkes onu 2008 yılında rol aldığı Genco dizisiyle tanıdı. Mert görünümlü yağız delikanlı bir anda Türkiye'nin sevilen isimleri arasına girmeyi başardı. Başarı merdivenlerini hızla tırmandığı sırada bir anda büyük bir değişim gösterdi. Ailesi ile arasının bozulmasıyle birlikte oyuncu rol aldığı dizi setine dahi gitmedi. Bir süre sonra ailesi oğullarından haber alamadığı nedeniyle haberlere çıktı. Bu olaylardan bir süre sonra bir sesin ona "Babanı öldür, öyle gel" dediğini iddia ederek babasını defalarca bıçakladıktan sonra gırtlağını keserek öldürdü. Türk dizi tarihine babasını öldüren oyuncu olarak yazıldı. Orhan Şimşek'in oyunculuk yaptığı dönemde de bipolar bozukluk sahibi olduğu daha sonra ortaya çıktı. Genç oyuncu şimdi cezaevinde...
SEZER İNANOĞLU
Sezercik... Yani Sezer İnanoğlu... 1985 ve öncesinde doğan herkesin çok iyi tanıdığı bir isim olan Sezer İnanoğlu, hayat verdiği Sezercik rolüyle tüm Türkiye'nin en sevdiği çocuk oyuncu olmuştu. Rol aldığı filmlerin tamamı tüm Türkiye tarafından izleniyor, insanlar onun gülüşüyle mutlu oluyor, gözyaşlarıyla gözyaşına boğuluyordu. Sezercik, Türk sinema tarihinin en ünlü isimleriyle birlikte rol aldığı bir çok yapımda tarihin en başarılı çocuk oyuncularından biri olmayı hak etti. Ve şöhret onun için de sona erdi... Çocukken yakaladığı başarıyı ilerleyen yıllarda devam ettiremedi. Önce 23 Mart 1997'de ilk eşi sunucu Nil Pına İnanoğlu silahla başına ateş ederek intihar etti. Bu olaydan sonra Sezer İnanoğlu da adeta kendisini kaybetti. Bir çok suça karıştı ve hüküm giydi. Bunalıma girdi ve uyuşturucu kullanmaya başladı. Şimdilerde ise ortalarda yok.
MURAT ÖZDEMİR
Türkiye'nin son 'şöhret bombası' olan Murat Özdemir önce 'Yemekteyiz' isimli programa katıldı. Tavırları, sözleri ve hareketleri nedeniyle bu programdan kovuldu. Ancak TV8 yapımcıları Murat Özdemir'in kazandırdığı reytingin farkındaydı. Bu kez de Masterchef isimli yarışmaya dahil ettiler. Murat Özdemir bu kez Türkiye'nin konuştuğu bir insan haline gelmişti. Öyle ki, davranışları nedeniyle sosyal medya platformu Twitter'da Trend Topic (TT) dahi oluyordu. Ancak öncesinde desteklenen davranışları daha sonra katlanılmaz bir hale gelince yarışmadan diskalifiye edildi. TV 8 ilk programda getirdiği reytingi katlayarak büyüten Murat Özdemir'e kapıyı göstermişti. İşte her şey ondan sonra başladı. Önce video canlı yayın programında kendini keserek psikopatça hareketler sergiledi. Herkese ve her şeye öfkeli bir hale geldi. Ve son olarak da bir papağana işkence eden bir video yayımladı. Ardından gözaltına alındı, sorgulandı. Zavallı papağan ise kurtarılamadı. Murat Özdemir geçmişte yaşanan bir çok örneğin en somut ve en bilinen örneği oldu. Dileriz diğer yarışmacılara, yapımcılara ve sunuculara ders olur.