Süleyman Soylu: AYM üyesinin bisikletini gösterip, tweet atması sakil bir davranıştır

İçişleri Bakanı Soylu, Anayasa Mahkemesi ile kişisel bir sorunu olamayacağını ifade ederek, ‘Bir AYM üyesinin bisikletini gösterip, Anayasa'nın 130. maddesini ortaya koyup, sadece PR üzerinden tweet atması son derece sakil bir davranıştır’ diyerek eleştirilerini sürdürdü. 'Selefi örgütler silahlanıyor' iddiası hakkında da konuşan Soylu, 'Türkiye'de bu mücadele devam ediyor. Bizim bilgiye her zaman ihtiyacımız var. 1-2 gün içerisinde Cübbeli Ahmet Hoca bildiğini anlatacak' dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, daha önce eleştirdiği Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) ilişkin açıklamalarda bulundu. Soylu, "Anayasa Mahkemesi ile kişisel bir sorunumuz olamaz. Bir AYM üyesinin bisikletini gösterip, Anayasa'nın 130. maddesini ortaya koyup, sadece PR üzerinden tweet atması son derece sakil bir davranıştır. Ben görünce, bir reaksiyon ortaya koymuşum, eleştirme hakkı her zaman var. AYM içerisinde bulunan arkadaşlar, üyeler karşı oy yazmıyorlar mı? Öyle bir hava oluşturuluyor ki, biz buna müdahale etmişiz de, bir şey söylemişiz de, bu da Anayasa'sa aykırı gelmiş" ifadelerini kullandı.

İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları:

"GÜZEL HABERLE BAŞLAYALIM"

Bir güzel haberle başlayalım. 386. gün olması lazım. Diyarbakır annelerinde. Hakikaten Türkiye'de teröre karşı, dünyada teröre karşı ana yüreği kendi evlatlarına sahip çıkmaya çalışıyorlar. Bugün 17. aileyle Irak'ın Kuzeyinden getirdiğimiz Erkan Akkuş, inşallah yarın olacak. Gelmeden önce Cumhurbaşkanımızı aradım. Diyarbakır Ailelerinde böyle bir kavuşma olduğunu söyledim. Ve annesiyle konuştum. Tabi bu terör örgütüne karşı büyük bir galibiyet. Büyük bir fiili galibiyet. Ve terörü destekleyen bütün unsurlara belediyesinden siyasi partisine kadar. İnşallah daha iyi haberler almış oluruz.

"İKNA METODUMUZ 700'Ü AŞTI"

Çok mesafe alındı ve çok ciddi çaba sarf edildi. Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz sonrası ortaya koyduğu teröre karşı konsep bambaşka bir konsept. İkna metodumuz 700'ü aştı. Terör örgütünün içini karıştıran, PKK'nın psikolojisini çökerten, güveni azaltan önemli bir adım. Bu yıl o da 162 oldu. 3 yılda 700'ü aştı. Sadece ikna yöntemiyle. Ne yapıyoruz? Aileleriyle temas kuruyoruz. Mutlaka aileleriyle temasa giriyorlar çünkü. Bu terör örgütüne gitmelerini engelleniyor.

"ŞIRNAK'TA 4 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ"

Biz terör örgütünün içerisine daha fazla giriyoruz, daha fazla ikna ediyoruz. Bu yıl 200'ü tamamlarız. Çünkü temasta bulunduğumuz aile sayısı 8 binin üzerinde. Biz teker teker ailelerle iletişime giriyoruz. Jandarma ve Emniyete özel eğitimler verildi. Türkiye bütün dünyaya örnek yeni bir metot geliştirdi. Ve başarılı bir metot geliştirdi. TRT 1 Belgesel yaptı. Sol terör örgütlerinden de getirdiklerimiz var. Bu sene 1 tane getirebildik. Tüm bunlara yönelik başarılı bir çalışma yürüyor. Bugün buraya girerken oldu. Şırnak'ta 4 terörist daha etkisiz hale getirildi. Biz Türkiye'de hangi teröristin yaşadığını, nerede bulunduğunu biliyoruz. Tendürek'te mesela 4'ümüz 5'er metre yan yana duralım birbirimizi göremeyiz. Ağrı'da Kars'ta çok önemli mücadele ortaya konuldu. Iğdır'da mesela terörist kalmadı, bitti. Bizim elimizde terör örgütünün Türkiye, Suriye, Irak yapılanması var. Avrupa yapılanması var. Bizde terör örgütünün tüm yapılanmalar var. Yurtiçine girdiği değerlendirilen terörist sayısı geçen sene 251.

"İHA TEKNOLOJİSİNİ BİZDEN İYİ KULLANABİLEN YOK"

Şimdi bir taraftan İHA, 2017 Mart Ocak aylarında bir söz söyledim, "Terör örgütüne büyük darbe vuracağız, bitireceğiz" Türkiye'nin üst bir teknoloji kabiliyeti elde etmesini başardı. Onur duydum. İHA teknolojisini dünyada bizden daha iyi kullanabilen yok. Muhteşem bir tabloyu Türkiye bu noktada ortaya koyuyor. Bu olunca sahadan gelen istihbarat artıyor. Yaptığımız bir çok iş var fakat onlar içimizde gelişen işler. Şırnak-Hakkari operasyonları bizim için önemlidir. Şu anda orda görev yapan paşalarımızın tamamı gönüllü gitti. Tayin ile gitmedi. Orada terörü bitirmeye gitti

BM'NİN PKK İLE ANLAŞMASINA TEPKİ

Muhteşem bir tabloyu Türkiye bu noktada ortaya koyuyor. Bu olunca sahadan gelen istihbarat artıyor. Yaptığımız bir çok iş var fakat onlar içimizde gelişen işler. Şırnak-Hakkari operasyonları bizim için önemlidir. Şu anda orda görev yapan paşalarımızın tamamı gönüllü gitti. Tayin ile gitmedi. Orada terörü bitirmeye gitti. PKK'nın etkin olduğu, Münbiç, El-Arab'ı devşirmeye çalışıyorlar. 13-14 yaşındaki çocukları almaya çalışıyorlar. Çocuk terörist devşirmeye çalışıyorlar. Gidip BM ile anlaşma imzaladılar. Çocuk terörist devşirmeyeceğiz diye. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir anlaşma yok. 20-25 km içerisine ne zaman girdik, oradaki tacizlerde azaldı. Bize en ufak bir istihbarat gelirse hemen paylaşırız. Mesela dün akşam yine o taraflarda istihbarat geldi. Genelkurmay Başkanlığı'yla paylaştık.

"ÇOCUKLARIN HAYALLERİ YÜKSELDİ"

Cizre'de bir iş adamı geliyor. 500 kişilik tekstil fabrikası kurmak istiyor. Eğer orada istikrarsızlığı görse yaparım der mi? Demez. Keza ayakkabı sektörü, keza diğer sektörler. Bölgede madenler çalışmaya başladı. Madenler Türkiye'nin enerjisine katkı sağlamaya başladı. Bütün bu herkesin moralini yükseltiyor. Çocukların hayalleri yükseldi. Orası bambaşka bir Türkiye'ye doğru gidiyor. Bizim ekonomimizin sıçrama dönemine geldiğini düşünüyorum. Türkiye'nin altyapısı, oluşturduğu dinamik büyük bir sıçramayı getirecek. Bunu herkes görüyor. Bugün İHA yapıyoruz, bugün Çanakkale Köprüsü yapıyoruz. Libya'dayız. Bizim burnumuzu götürürler miydi Irak'ın 20-25 km içerisine. Buradaki en önemli noktalardan bir tanesi de. Özellikle tekstilde Orta ve Güney Doğu Anadolu'da büyük bir sıçrama yaşanacak.

"İSTİHBARATIMIZ MUHTEŞEM ÇALIŞIYOR"

Teknolojisi çok gelişti. Başlangıcından çok daha ilerisine gitti. Akıncı geldiği andan itibaren bizim havada durabilme kabiliyetimiz çok daha fazla olacak. Bu terör örgütünün kırsalda durabilmesini kısaltacak. İstihbaratımız her yönüyle muhteşem çalışıyor. Çok önemli, Türkiye'yi sarsacak olayları ses çıkarmadan hallediyor.

76 BİN KİŞİ EHLİYETİNİ KİMLİK KARTINA YÜKLETTİ

Bundan 5 yıl önce Kırıkkale'de pilot olarak bir proje başladı. Sonra 2017'nin başında 81 vilayette başladık. Ondan sonra 56 milyona kimlik kartı verdik. Bu parmak izi yerli ve milli bir çip değildi. Yılbaşından itibaren artık kendi parmak izlerimizi yerli ve milli bir çip ile yapacağız. Yeni kimlik alacak, gidecekler biz ona bir kağıt imzalatacağız. Diyecekler ki buna ehliyetimi de eklemek istiyorum. 4 gün sonra otomatik olarak yüklenecek. Buna e-imza yükleyeceğiz. Aynı zamanda SGK bilgileri yüklemek için görüşmeler yapıyoruz. İnşallah Ocak'tan sonra ki ilk süreçte EKDS ile notere vatandaşımız gittiğinde kimlik kartıyla bilgileri doğrulanacak. Artık bir daha sahtecilik olayları ortadan kalkmış olacak. Noterler, AVM'ler hepsi bu EKDS'yi bekliyor. Kredi kartlarını da yüklememiz olabilir. Fakat onu bankalarla konuşulması gerekir. Bakanlıklar arasında e-başvurusu birinci olan bakanlığız. Bu konularda Türkiye, vatandaşa hizmet kalitesinde üst noktaya geldi. Şu ana kadar 76 bin kişi ehliyetini Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartına yükletti.

"SİYASET YOL AÇIYOR, AYM İPTAL EDİYOR"

Bizim Anayasa Mahkemesiyle kişisel bir sorunumuzun olması mümkün değil. Elbette ki devletin tepesinde böyle bir sorunu kabul edebilmesi doğru değil. Hepimiz ülke için çalışıyoruz. Karşı karşıya kaldığımız noktayı ifade etmeliyiz. Ben de kendi üslubumla bunu ifade etmeye çalıştım. Benim dilim düşünceyi saklamaz. Ne varsa onu ifade etmeye çalışır. Şimdi Anayasa Mahkemesi ne zaman kuruldu. İlk üyelerinin içinde kimler var. Adnan Menderes'i asanlar. Türkiye'de birçok tartışmalar oldu. Türkiye'de başörtüsü kaç sene tartışıldı? Sınavda bir hoca geldi sınıfımızdaki kız arkadaşımızın başörtüsünü çıkarmaya çalıştı. İzin vermedik. AYM ne yaptı? Siyaset yol açmaya çalıştı, AYM iptal etti. Bu bir şey demek; İstediğimiz kadar özgürlük veririz, istediğimiz kadar kısıtlarız. 17-25 Aralık nasıl geldi bu ülkeye ya? Birisi ifade etsin. Peki bunlardan sonra derdiniz ne ya? Bugün ne oluyor da bisiklet tartışması başlattınız. Dönüp AYM üyesinin bisikletini gösterip, pr üzerinden tweet atması sakil bir düşüncedir.

"DEVLETİN GÖREVİ KAMU DÜZENİNİ SAĞLAMAKTIR"

Bu ülkede çukur, barikat hendek olayları oldu mu olmadı mı? Yüzlerce evladımız şehit olmadı mı? Ne istediler. Dediler ki: Ey devlet senin yapını kaldırıyorum, yerine burada yenisini yapıyorum. Bütün bu hakların tamamını kim engelledi? PKK. Devletin görevi kamu düzenini sağlamaktır. Vatanseverlik herkesin görevidir. AYM ne yaptı? Şöyle bir karar verdi: Bir bildiri imzaladılar. Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız.

"AKADEMİSYENLERİN BU BİLDİRİSİ REZİLDİR"

"Bu kasıtlı ve planlı kıyım." Siz kabul eder misiniz böyle bir cümleyi? "Devlet katliam yaptı" diyorlar. Kimse kusura bakmasın. Onlarca yüzlerce evlat şehit oldular, gazi oldular. Bu memleket kolay mı kurtarıldı? Müzakere koşullarından tutun, rezil bir bildiri bu. Bir terör örgütü, bir PKK bildirisi bu. AYM bu bildiriye düşünce özgürlüğü diyor. Şimdi biz bu ülkenin varlığı için kendini feda edenlere ne anlatacağız? Ağzımda 3 kelam varsa bunu söylerim.

"TÜRKİYE'NİN İŞGAL HAREKETİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK ÜZERE ÜLKEMİZİ SATMIŞLAR"

İlmin afeti kibirdir. Mevlana da derki: A be kardeşim etme, şekerle zehirli bir araya koyma. Bu ülkede 15 Temmuz'u fabrikadaki işçi mi yaptı? Kim yaptı 15 Temmuz'u? Kamu diplomasisi! Devlete girip sızmışlar bunlar. Türkiye'nin işgal hareketini gerçekleştirmek üzere ülkemizi satmışlar. Biz 15 Temmuz'dan sonra bir karar aldık. Devlete güvenlik tahkikatıyla adam alalım. Bir derdimiz olmasa bunu ortaya koymayız. Ben endişe içerisindeyim. Bunu tehdit olarak algılıyorum. 15 Temmuz'da bu Anayasa yok muydu? Nasıl darbe yaptılar? Daha yeni Şırnak Adliye'de bomba yakalandı. Karlov'u kim öldürdü? FETÖ'cü polis öldürdü. Bütün bunlar varken biz devlete adam alırken kılı kırk yarmayalım mı

"AYM'NİN ALDIĞI KARARI ELEŞTİRMEK BENİM HAKKIM"

Buna imza atan kimin tarafını tutacak? AYM'nin aldığı bir kararı eleştirmek benim hakkım. Bir de Can Dündar var. Can Dündar'ı kim bıraktı. Kaçtı gitti. Daha demin tweet attı. Özgürlüğü savunmaya çalışan taraf biziz.

"GÜVENLİK, ÖZGÜRLÜK İÇİN VAR"

Biz kimseyi kötülemek için bu değerlendirmeleri yapıyor değilim. Ama cenabı Allah İslam'a 5 şart koymuş. Şimdi namaz İslam'ın 5 şartından biriyle. Ezan okunuyor, İslam'a çağırıyor. Kendimle ilgili kararlarım dışında bir eleştiri yaptım mı? Kamu düzeninin sağlanması için diyor ki Ankara İstanbul arası yürüyüş olsun. Mesele güvenlik meselesi mi, Özgürlük meselesi mi? Biz güvenliği sağlarız. Yani bir HDP'li bizden şu meydanı istedik vermediniz desin? Yeter ki terör örgütü pankartı sloganı atılmasın. Gezi Olayları'nda ana artelleri kapatmadılar mı? Bir süre sonra ekonomi ne olur? Acil hastalar götürülmeyecek mi? Güvenlik, özgürlük için var.

"NEDİR BU BATICILIK HAYRANLIĞI"

Bizim sarılacağımız tek şey hukuktur. Bizim AYM, AİHM'in şubesi midir? AİHM şurada Yunanistan 6 aylık çocukları denize atıp öldürdü. AİHM sesini mi çıkardı? Nedir bu batıcılık hayranlığı. Biz doğrusunu yapalım. Doğrusunu ortaya koymaya çalışalım. Allah ilmin kibrinden bizi sakınsın.

"247 BİN FETÖ SORUŞTURMASI YAPILDI"

Türkiye'de 247 bin FETÖ soruşturması yapmışız. 125 bin kişi kamudan ihraç edildi. Bunların 44 bin kişisi İçişleri Bakanlığı'ndan. Ankara sınırları içerisinde bu yıl tespit ettiğimiz FETÖ'cü 1600 kişi. Bunları mahrem imamlarla, ifadelerle, gaygubet evleri, çalışma evlerinden, ardışık arama soruşturmaları diye kompartmanımız var. Hepsinden bir şey çıkıyor. Şu ana kadar 2 milyon 200 bin dijital siber çözdük. 19 500 kişinin yüzde 39'u dedi ki; Evet biz bu işi yaptık. Dünyada hiçbir soruşturmada biz bu işi yaptık diyen %39'luk bir rakam yakalasın, gelsin benim alnıma şaplağı yapıştırsın

"TÜRKİYE'DE FETÖ'NÜN ETKİNLİĞİ KALMADI"

Erkan İsa Arat, ilk önce Ağrı Tutak kayyumuydu. Hakkında bir ifade var. İfade kuvvetli ifade değil. Şuradaki ev sohbetinde gördüm diye. Buna ait soruşturma açılmış. Ne zaman ankesör geldi. Oturduk 2-3 gün üzerinde çalıştık. Sonra baktık ki bunu tutabilme durumu mümkün değil. Bylock gördüğün zaman direkt alıyorsun ama bir iki tane ev sohbetine gitti diye.. Operasyonel hat çıktığı andan itibaren veya yeni bir ifade geldi; Biz bunu şurada gördük ev abisiydi itibaren hemen incelemesini yaparsın tedbirini alırsın. Bunu söyleyenler de mahkemede önemli ifade verenler. Her türlü ilişkiye bakıp karar veriyoruz. Biz yeni bir delil bulduk. Yeni delil bulduktan sonra tedbiren tam anlamıyla tespit etmek için açığa aldık. İçeride mengeneyi sıkıştırdık. İçeride hareket kabiliyeti yok. Dışarıdaki FETÖ'cüler esas dışarıdadır. ABD, Avrupa ve diğer ülkelerdedir. FETÖ bir istihbari bir terör örgüttür. Biz kripto mesajlar çözüyoruz. Böyle bir kripto örgütün elbette ki kırıntıları olacaktır. Türkiye'de FETÖ'nün etkinliği kalmadı.

"TÜRKİYE SELEFİLERLE YILLARDIR MÜCADELE VERİYOR"

Bizim ortak söylemimiz vardır; Biz her söylenen bilgiyi ciddiye alırız. Biz bilgiye açız. Bize ne bilgi verilirse onu analiz etmek ve ondan bir şey çıkarmaktır. 2016'dan 2020'ye kadar bunlara mensup 5 bin kişiyi gözaltına aldık. En son Bursa'da Uzi yakalandı. İstanbul'da Ayasofya ve derneklere bir hareketlilik vardı o yakalandı. DEAŞ'la ilgili bir hareketlilik olduğu zaman ben kamuoyuna söylüyorum. Neticede kanadı bulduk. Başarılı operasyon yaptık. Adamın aynı zamanda emiri olduğunu öğrendik. Türkiye, Selefilerle yıllardır mücadele ediyor. Selefi örgütle ilgili 47 yapılanma var. Yaklaşık 28 tane dernek ve vakfa gözaltı yapmışız. Türkiye'de bu mücadele devam ediyor. Bizim bilgiye her zaman ihtiyacımız var. 1-2 gün içerisinde Cübbeli Ahmet Hoca bildiğini anlatacak.

"HER ŞEYİ TAKİP EDİYORUZ"

DEAŞ'tan 2020 yılında 152 terör eylemi engellemişiz. 26.8 ton bomba. Türkiye, güvenlik açısından 24 saat çalışıyor. Bir ilde bir iş yaşadığımız zaman evladımıza kavuşmuş gibi seviniyoruz. Bunların arkasında bir yapı olduğu aşikar. ABD'nin DEAŞ konusundaki tezi, kendisine aittir. DEAŞ'la PYD'yi bir araya getirmedim ki. Türkiye yapmadı bunu. PYD niye DEAŞ'lıları bıraksın. Şimdi bu büyük bir oyunun parçası. Ayasofya ile DEAŞ'ın fikri olarak ne çatışması olabilir? Burada hiç kimsenin endişesi olmasın. Her şeyi adım adım takip ediyoruz.

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE

Uyuşturucunun PKK ile de bağlantısı var. AB'deki uyuşturucu sisteminin çoğunu PKK yönetiyor. AB ilerde "gelin kurtarın bizi bundan" diyecek. Metruk binalar, genelde uyuşturucu kullandıkları binalar. Uyuşturucu kullanılan metruk binaları yıkıyoruz. 2 yılda uyuşturucu ile ilgili önemli bir araştırma yapıyoruz. Önemli olan uyuşturucu baronlarını yakalıyoruz.

Doğu'dan gelen eroin, Afganistan ve İran üzerinden geliyor. Örneğin skunk batı mahreçlidir. Bonzai de batıdan gelir. Esas bu yıl bizim tehlike olarak gördüğümüz 3 şey vardı. Birincisi esrarın artacağını düşündük. Skunk'ın artacağını düşündük. Türkiye'nin şuan en büyük tehlikesi metanfetamindir. Çok kuvvetli bir uyuşturucudur. Türkiye'nin her tarafında bu mücadeleyi yapıyoruz. Öngörilerimiz de tutuyor. Uluslararası piyasayı takip edip birçok ülkeyle işbirliği yapıyoruz. Esas buradaki bomba, Cumhuriyet tarihindeki en büyük kenevirdir. Tam 111 milyon! Kanalizasyondan örnek alıp hangi şehirde ne kadar uyuşturucu kullanılıyor bunu öğreniyoruz. Şu anda 16 şehirde devam ediyor. Bunu 64 ile çıkaracağız.

"HELİKOPTER İDDİALARI DOĞRU DEĞİL"

2 teröristi 3 şehit askerimiz öldürdü. Öldürdükleri üçüncü kişiyi, yaralanan astsubayı, ve diğer kişileri helikoptere koyuyorlar ve gönderiyorlar. Daha önce İHA'dan takip ediliyorlar. Evden çıkıp gidiyorlar çünkü. Daha sonra helikopter bunları alıp iniyor. Helikopter inmeden kapısı açılmaz. Kapı açılıyor, oradan 1 adım mesafesidir zaten. Bunlar alıp hastaneye götürüyorlar, 2 kişi. Hemen bu iddia ortaya çıktığından sonra Van Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Helikopter iddiası doğru değil.

GİRESUN'DAKİ SEL FELAKETİ

Allah kimsenin başına vermesin. Dereli'de sel oldu, AFAD aradı milletvekilimiz aradı haber verdi. Cumhurbaşkanımızı aradım, konu hakkında bilgi verdim. Tedbiri elden bırakmadım, bakan yardımcımızı aradım "Sen atla doğru Giresun'a git" dedim. Sonra ben İzmir'e indim uçakla. Paşamız bana bir video gösterdi. Baktım bu büyük iş "Ben Foça'ya gelmiyorum." dedim. Cumhurbaşkanımıza da arz ettim durumu ve kalktım gittim. Önce askerlerimizin olduğu yere gittim. Ben böyle bir tablo görmedim. Dereli'nin o anayolu taş dolmuş. İlk gördüğüm anda Cumhurbaşkanımızı aradım. "Ben böyle bir şey görmedim" dedim. "Murat'ta gelsin" dedi. Bir felaket durum. Hala arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Kayıp 4 kişi var. Ara vermedik. Aynı ekiplerle devam ediyoruz. Şu ana kadar 160 bina yıkıldı. Kepçeye binmemizin nedeni karşıya ulaşamıyoruz. 1 gün geçmiş. Oradaki vatandaşımızın yanına gitmek için kepçeye bindik. İyi de oldu. Şu anda dere tarafı olan bölümün tamamını yıktık. Türkiye'nin en güzel ve en şirin şehirlerinden olacak. Ekim'de 3 bine yakın konut teslim edilecek. Giresun'da özellikle kum çakıl taş ocaklarının hepsini kapattık.

KADIN CİNAYETLERİ

Aile Bakanlığı, kadın cinayetleri ve aile içi şiddetine yönelik patron. Biz Aile Bakanlığı'na göre partnerleriz. Önleyici kuvvet kolluğuyuz.

Türkiye'de kadın cinayetlerini istismar edenler var. Farklı çatışmaları sunanlar var. Meseleyi sürekli olarak kadın cinayetleri üzerinden, aileyi geri plana getirmeye çalışanlar var. Tabi bu Türkiye'nin genel kültürel açısından sıkıntılı bir durum. Aile içi şiddete bizim müsamaha göstermemiz tabi ki mümkün değil. Avrupa'da kadın cinayetleri yükseldi. Fransa'da rekor kırıldı. Biz yılbaşında bakanlıklarımızla bir araya geldik ve bir eylem planı oluşturduk. Bundan sonra şunları gerçekleştireceğiz ve ortaya koyacağız dedik. Kadına şiddete karşı aile içi bürolar kurduk. Koruma kararlarında 2019 yılı ilk 8 ayda 64 bin 10 iken 2020'de aynı tarihte yüzde 49 arttı.

KORONAVİRÜS VE MASKE TEDBİRLERİ

Toplu taşımıyla ilgili genel tedbirlerimizi aldık. Maske ile ilgili her gün denetim yapıyoruz. Yaklaşık her hafta genel denetimler yapıyoruz. Şu anda muhtarlarımız Belediyelerimiz dahil olmak üzere. Elbetteki maske takmak bir hak, bir başkasına virüs bulaştırmak o kişinin hakkına girmektir. Biz her düğüne 500 polis gönderemeyiz. Bu bir idari olayı. Ama sonucu kötüye dönecek bir idari olayı. Burada birbirimize destek olmalıyız. Tekrar eski günlere dönmemeliyiz. Evden çıkamadığımız, karantinanın olduğu. Salgının nasıl yayılacağını bilmiyoruz.

"EN BÜYÜK MİRASIM CUMHURBAŞKANIMIZLA ÇALIŞMA ŞEREFİDİR"

Ülkelerin güçleri vardır. Biz siyaset biliminde buna milli güç diyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bugün bu ülkenin milli gücüdür. Gelecek Türkiye'si tarafından kabul edilecek, büyüme, atılan adımlar, Türkiye'nin güçlü olması, Türkiye'nin terörle mücadelesi, sanayisi bu böyle olacak. Allah göstermeyi nasip edecek. Yaklaşık 8 yıldır AK Parti'de çalışıyorum. Yarını önemseyenler olabilir. Çok doğaldır. Benim şahsi kanaatim Türkiye'nin bugünü önemlidir. Bu dönemi iyi atlatmalıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızla çalışıyoruz. Benim bırakabileceğim en büyük miras sayın Cumhurbaşkanımızla çalışma şerefidir. Erdoğan'dan sonra siyaset veya bu görevlerle ilgili mezar taşında herhangi bir şey yazmasına gerek yok. Ama Erdoğan'la çalıştı şerefiyle bitirdi. Bundan daha şeref bir şey yok.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

DEVA'dan AYM'yi yapılandırmaya tepki: Yargıya saldırı

Güncel Haberleri