[Karar]
CELAL DEMİRBİLEK
Türkiye, Rio Olimpiyatları’ndan 8 madalya ile döndü. Bunlardan 5’i, güreş dalında geldi. Ülkemizde ‘ata sporu’ olarak görülen güreşte bu rakam, Tokyo 1964’ten itibaren en yüksek sayı oldu.
Aslında 2013 yılında Buenos Aires’te 125. toplantısını gerçekleştiren Uluslararası Olimpiyat Komitesi, güreşi olimpik sporlardan kaldırıp, beyzbolu yerine almayı düşünmüş, bu tasarıyı üyelerinin oylarına sunmuştu. Ancak bu kabul edilmedi ve güreş, 2016 Olimpiyat Oyunları’nda yer alma hakkı kazandı. Eğer ata sporumuz organizasyon dışında kalmış olsaydı, bugün 3 madalya ile eve dönme ihtimalı doğacaktı, altın madalya alamayacaktık ve belki de büyük hayal kırıklığı yaşayacaktık.
İŞTE OLİMPİYAT BAŞARILARIMIZ
Güreşte Türkiye tarihinin olimpiyat başarılarına baktığımızda ise en son 1964 Tokyo Olimpiyatları'nda Kazım Ayvaz, İsmail Ogan (Altın), Ahmet Ayık, Hüseyin Akbaş, Hasan Güngör (Gümüş), Hamit Kaplan (bronz) ile toplam 6 madalya kazanılmıştı. 1968 Mexico City Olimpiyatları'ndan itibaren minderdeki başarı grafiğimiz düşmeye başlamıştı. 1972 Münih Olimpiyatları'nda minderdeki tek madalyamızı Vehbi Akdağ getirmişti. 1976 Montreal’de sıfır çekerken, 1984 Los Angeles Olimpiyatları'nda Ayhan Taşkın’ın bronz madalyası tesellimiz olmuştu. 1988 Seul Olimpiyatları'nda Necmi Gençalp’ın gümüş madalyası ile sevinirken, 1992 Barcelona Olimpiyatlarında Mehmet Akif Pirim’in altını, Hakkı Başar ile Kenan Şimşek’in gümüş madalyaları gururumuz olmuştu. 1996 Atlanta Olimpiyatlarında Hamza Yerlikaya ve Mahmut Demir’in altın, Mehmet Akif Pirim’in bronz madalyaları, güreşimize uzun süre sonra heyecan getirdi.
Milli güreşçi Rıza Kayaalp Rio Olimpiyatları'nda gümüş madalya kazandı / FOTO: AA
52 YILLIK REKOR
2000 Sydney Olimpiyatı’nda yine Hamza Yerlikaya’nın altın madalya fırtınası eserken, Adem Bereket’in bronz madalyası yetmişti. 2004 Atina’da Şeref Eroğlu’nun gümüş, Mehmet Özal ve Aydın Polatçı’nın bronz, 2008 Pekin Olimpiyatlarında Ramazan Şahin’in altın, Nazmi Avluca’nın bronz, 2012 Londra Olimpiyatları'nda ise yıldızı yeni parlayan Rıza Kayaalp bronz madalya ile dünya minderine “ben geliyorum” demişti.