''Ne yani, bu AK Parti'nin hiç mi övülecek bir yanı yok?''

Akif Beki

Bugün AK Parti’nin 19. yaşı kutlanıyor. Kuruluş yıldönümünde ne yazsam, eski günlerin hatırı var diye kara kara düşünürken ne olsa beğenirsiniz!

İzzet Çapa, Ahmet Hakan’ın doğum günü üzerine bir Instagram tebriği kaleme almış, düşmesin mi önüme!

Hızır gibi yetişti, hınzırca tercüman oldu hissiyatıma.

Ne de olsa benim için AK Parti’nin övülecek yanı eski AK Parti.

Çapa da Ahmet’le eski dostluğu hatırına bir şeyler söylemeden edememiş zaten. Düzene ayak uydurma becerisini öve öve bitiremiyor.

Gerçi, eski ortak dostumuzun değişen dengelere uyum sağlama kabiliyetiyle ilgili övgü ve takdir hislerimi ben farklı ifade ederdim.

Yine de özel gününde, AK Parti’nin dönüşme ve başkalaşma başarıları için söyleyebileceklerimle ana duyguda çakışıyor. Harfiyen katılmam şart değil.

Başlığını kendi yazıma uyarladım, o bile cuk oturdu gördüğünüz gibi. Orijinali şu:

“Ne yani, bu Ahmet’in hiç mi övülecek bir tarafı yok?”

Ama uyarlamayı başlıkla sınırlı tutup burada kesiyorum. Ve bazı satırlarını ayıklayarak, sizi maceranın geri kalanıyla baş başa bırakmak üzere aradan çekiliyorum.

Bakalım son 19 yıla ilişkin sizin zihninizde neler canlandıracak. Buyurun:

“Bilirsiniz sık sık çınlatırım bizimkinin kulaklarını.

Öyle ya, her şeyden önce yıllar evveline dayanan bir ahbaplığımız var.

Üstelik kendisi, güzide medyamızın önde gelen isimlerinden biri.

Yıllarca değişik kanallarda ana haber spikerliği yapmak, gazetelerde sütun santimi Hıncal Abi’den hallice köşeler yazmak, haber kanallarında tartışma programları yönetmek ve nihayetinde Türk basınının ‘amiral gemisi’ Hürriyet’in kaptan köşkünde dümen çevirmek, takdir edersiniz ki hiç kolay iş değil...

Bunun için sağlam bir liyakat, üstün mertebede belagat, rüzgarın esiş yönüne eşzamanlı uyum sağlayabilen bir portatif sadakat ve arkasına asla dönüp bakmayacak miktarda vefa duygusu lazım.

Bizim Ahmet’i Kanal 7’nin spikerliğinden ana akım medyaya yani Babıali’ye alıp getiren isim, Sabah’ın bir zamanlar patronu olan Dinç Bilgin’di.

Zaten ilk golü de, üç beş ay sonra önce dil öğrenmek bahanesiyle Londra’ya, ardından da Hürriyet’e tüyüşüyle Dinç Bey yedi.

Sabah’ta yazan Ahmet, bir anda Hürriyet’e ışınlanıvermişti.

O günden bugüne gazete birçok yayın yönetmeni değiştirdi ama Ahmet güzide yerini daima muhafaza etti.

Patron değişikliği yani grubun Demirören’lere geçişi ise ikbalini iyice hızlandırdı.

Her ne kadar daha önce başarısız bir Kanal D Ana Haber sunuculuğu ve Haber Dairesi Başkanlığı görevi var idiyse de, grupta onca yıl birlikte çalıştığı arkadaşlarını tazminatsız kapıya koyacak ve son zamanlarda siyasi gazete hüviyetini hızla kaybeden Hürriyet’i iyice Posta’laştıracak Ahmet’ten daha iyi bir isim bulunamazdı.

Bugün onun doğum günü…

Ve hem Hürriyet’i yönetmeye, hem de CNN Türk’teki ismiyle tamamen tezat Tarafsız Bölge’yi idare etmeye devam ediyor.

Bu yazıyı, biraz da yaş günü vesilesiyle aslında onu övmek niyetiyle kaleme aldım.

Artık eksiğim varsa, onu da sizler tamamlarsanız…”

MUHARREM İNCE'NİN HANDİKAPI

Bugün basın toplantısıyla tavrını açıklayacakmış.

CHP’den kopacak, ayrı parti mi kuracak?

Ayrılmayıp hareket mi başlatacak?

Kılıçdaroğlu ve ekibince dışlanmaktan mı yakınacak?

Genel merkez, bu senaryoların her birine nasıl cevap vermeye hazırlanıyor?

Bu minvaldeki kulislerle kaynıyor ortalık.

Oysa benim cevabını merakla beklediğim asıl soru başka.

AK Parti ve medyası, Muharrem İnce’nin CHP’yi bölme ihtimalini çok sevdi. Bunu da acemice belli ettiler.

Şıpın işi anketler de gösteriyor ki, iktidar cenahının İnce’den beklentisi hayli yüksek. Dolduruşa getirme arzularını saklayamıyorlar.

Soru şu: İnce, iktidarın düşürdüğü bu gölgeyi üstünden atabilecek mi? Ve nasıl bir manevrayla?

‘İktidar projesi’ olarak doldurulmadığını göstermesi gerekecek.

‘Majestelerinin cici muhalifi’ni oynamak üzere motive edildiği yakıştırmalarından sıyrılması gerekecek.

Sırtını karşı tribünlere sıvazlatmayacak bir tepki ve yöntem bulmak zorunda.

Yoksa iktidarın desteği, siyasi kürtaj etkisi yapacak. Girişimi ölü doğacak, başlamadan bitecek.

Bakalım düşük tehlikesini aşabilecek mi?

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (19)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.