16 Aralık’ta faiz inecek mi inmeyecek mi?

Elif Çakır

Bloomberg HT’nin haberine göre Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, geçen hafta yerli ve yabancı yatırımcılarla bir araya geldiği toplantıda “16 Aralık’taki toplantıda faiz indirimi yapılmaması olasılığı arttı” demiş.

Haberin kaynağı Credit Suisse analistlerinin raporu.

Geçen hafta Merkez Bankası’nın doğrudan döviz müdahalesinin ardından, MB Başkanı Şahap Kavcıoğlu aynı gün önce yerli yatırımcılarla sonra da yabancı yatırımcılarla bir araya gelmişti.

İşte bu toplantıda yatırımcılar “MB faiz indirimine gidecek mi” diye sormuşlar. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Mustafa Duman “Para Politikası Kurulu faiz indirimine devam edip etmeyeceğine yönelik kararını 16 Aralık’ta verecek” diye soruyu yanıtlarken, MB Başkanı Şahap Kavcıoğlu araya girmiş ve “16 Aralık’taki toplantıda faiz indirimi yapılmaması olasılığı arttı” demiş.

Sayın Kavcıoğlu’nun sözlerindeki muğlaklık dikkatinizi çekmiş olmalı. Yatırımcıları sakinleştirmeye yönelik gerçekleştirdiği toplantıda dahi bağımsız bir Merkez Bankası Başkanı gibi konuşmuyor. Faiz indirimi yapılmaması olasılığının arttığını söylüyor.

Piyasa cayır cayır yanıyor, paramız pula dönmüş, Merkez Bankası’nın dövize yaptığı müdahaleler bile sonuç vermiyor, enflasyon almış başını gidiyor…

Merkez Bankası Başkanı kapalı kapılar ardında yatırımcılarla yaptığı toplantıda “olasılıklar arttı” diyor.

Sayın Kavcıoğlu’na sormak lazım: Faiz indirimi yapılmaması olasılığının arttığından Sayın

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberi var mı?

Sayın Erdoğan da artan bu olasılıkların farkında mı?

Yoksa artan bu olasılıkların sadece siz mi farkındasınız?

Peki, artan bu olasılıkları Sayın Erdoğan’a anlatıp, izah edebilir misiniz?

***
Maalesef Sayın Kavcıoğlu’nun bu sözlerinin bir kıymeti harbiyesi, bir karşılığı yok.

Çünkü burası Türkiye. Çünkü ülkemiz yasama, yürütme ve yargı alanını kuşatacak bütün yetkileri tek elde topladığı, bakanların “teknisyen” statüsünde olduğu CB hükümet sistemiyle yönetiliyor.

Bütün kurumların dolayısıyla Merkez Bankası’nın patronu da Cumhurbaşkanı.

Merkez Bankası başkanının ne söylediğinin çok fazla bir anlamı bu yüzden yok.

Şahap Kavcıoğlu çıksa ve “16 Aralık’taki PPK toplantısından faiz indirimi kararı çıkmayacak, bugünden ilan ediyoruz” açıklaması yapsa finans çevrelerinde bu açıklamaya itimat edilir mi?..

İtimat edilmiyor, gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çevriliyor, iki dudağının arasından çıkacak söz bekleniyor.

Ekonomide de böyle, adalette de böyle, sağlıkta da böyle, eğitimde de böyle…

Geçen gün sosyal medyada dolaşıma giren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki diyaloğu görmüşsünüzdür. İçler acısı. Hem Sayın Koca adına, hem ülkemiz adına.

Ama işte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin nasıl bir garabet olduğunu gösteren somut bir örnekti, bu sistemi hiçbir şey o video kadar iyi anlatamazdı.

Yine ekonomin başına ekonomist olmayan, milletvekili de olmayan birinin getirilmesi… Bu, başka bir hükümet sisteminde bakan olması mümkün olmazdı, olamazdı ama Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bunu mümkün kıldı. Milli Güreşçi birinin bir kamu bankasına yönetim kurulu üyesi atanmasını mümkün kılabildiği gibi.

Liyakati, ehliyeti tuş eden bir hükümet sistemi… Adeta tanrısal bir güç, bütün yetkiler elinde, bütün güç elinde. Ne istiyorsa yapabilir. İstediklerini yapabilme gücünü veren yetkiye sahip. Kimseye hesap vermek zorunda değil. Kimseye sormak zorunda da değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan Hazine ve Maliye Bakanı olarak bir veterineri bile atayabilir ve buna kim ne diyebilir. Sonuçta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yap dediklerini anlayabilme kapasitesine” sahip olması yeterli bir meziyet…

***
O yüzden ben de gayet doğal olarak Merkez Bankası Başkanı’nın ne dediğine bakmıyorum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne diyeceğini bekliyorum.

“Faizi savunanlarla aynı yolda yürümeyiz” diyen, faiz indirimine karşı çıkanlara “Nas orada sana bana ne oluyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “faiz indirmeme olasılığı arttı” diyen bir Merkez Bankası Başkanıyla da yol yürüyeceğini sanmam.

Bunu en iyi bilenlerden biridir Şahap Kavcıoğlu. Dolayısıyla “16 Aralık’ta faiz indirimi yapılmaması olasılığı arttı” sözleri o gün yatırımcıları sakinleştirmek için söylenmiş sözden öte bir anlam ifade etmediğini düşünüyorum.

Tıpkı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün adalet, hukuk, yargı üzerine yaptığı açıklamalar gibi. Bakan Gül’ün yaptığı açıklamalar hayata geçseydi bugün ne KHK mağdurları olurdu, ne cezaevinde haksız yere yatanlar. Bakan Gül’ün “Adalet yerine gelsin isterse kıyamet kopsun” sözünün bir değeri, yargıçlarda bir karşılığı olsaydı Osman Kavala hala cezaevinde olur muydu?

Ülkemizde AİHM, AYM kararlarını uygulamayan yerel mahkemelerimiz olur muydu? AİHM kararlarını uygulamayan hakimler terfi alırlar mıydı?

Sonuçta Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu 16 Aralık’ta da çıkar “Faizin indirilmesi konusundaki olasılıklar artmış bulunuyor” açıklaması yapar olur biter.

Cumhurbaşkanı Erdoğan kaç baz istemişse o oranda faizi indirir.

Ama yatırımcılara aksini mi demişti Sayın Kavcıoğlu?.. Lütfen güldürmeyin beni.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (24)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.