“Apple, Amazon ve Alphabet’e rakip çıkacaktır”

Emir Ekşioğlu

Aslında Türkiye'de teknolojik girişimlerin markalaşamamasının bir nedeni de ülke basınının teknolojiye bilhassa startup'lara fazla yer vermemesi. Ne yazık ki sadece bu konuda içerik üreten, makaleler yayımlayan etkili siteler de yeterli sayıda değil.

Dolayısıyla birçok başarılı girişimden haberimiz olmuyor.

Tabii kirlenmiş magazin ve riyakar siyaset bolluğuyla yayın hayatlarını sürdüren gazete ve haber sitelerinin bu konulara fazla yer ayırması şaşırılacak bir durum olurdu. Hiçbir başarılı teknolojik girişimin Türk medyasının çoğuna reklam vermeyi tercih etmemesi bile başlı başına ülkedeki basının içler acısı halini bizlere farklı bir pencereden gösteriyor.

Ama dünyada durumlar çok farklı.

Örneğin, 2005 yılında yazılarını yazmak için 19 yaşındaki bir İskoç'un kurduğu blog sitesi, bugün dünyanın en çok yatırım alan ve ziyaretçisi olan teknoloji sitelerinden biri haline geldi. Evet o site Mashable. Sanırım birçoğunuz biliyordur hatta sıkı bir takipçisidir.

Yine aynı yıl, dönemin teknolojik ilerlemesini görüp, bununla ilgili bir web sitesi oluşturan Michael ve Keith, Silikon Vadisi'nin günlük postası olarak tabir edilen TechCrunch'ı kurdular. Evet o TechCrunch'ı dünyaca ünlü dev AOL 2010 yılında satın aldı.

Birçok örnekle devam edebilirim.

Ama içlerinden birini ayırmak istiyorum, o da The Next Web.

Nispeten ABD ve İngiltere kadar teknoloji dünyasında söz sahibi ülkelerden olmasa da Hollanda'da kurulan The Next Web, aslında bir web sitesinden çok daha fazlası çünkü The Next Web'in birçok ülkede sürekli olarak düzenlediği organizasyonların biletleri aynı gün tükeniyor.

Uzun yıllardır ilgiyle takip ettiğim The Next Web'in kurucusu ve başarılı CEO'su Boris Veldhuijzen van Zanten ile Karar ve Times of Israel’deki köşem için bir görüşme yaptım.

Neyse ki kendisiyle önceden bir tanışıklığım var ve bu yazıda kendisinden sadece 'Boris' olarak bahsedeceğim. Aksi halde her defasında tam ismini yazmak bir hayli zor olacaktı.

***

İlk merak ettiğim şey, Boris'in 2006 yılında TNW'yi kurduğunda böylesine başarılı bir marka olacağını tahmin etmesiyle ilgiliydi.

Boris, TNW'nin bu kadar büyük bir marka olacağını tahmin etmiyormuş ki sadece blog yazmayı sevdiğini ve insanların da yazdıkları konuları ilgi çekici bulduğunu söyledi. O dönemler bu kadar çok etkili bir site olacaklarını düşünmemiş.

Avrupa'nın birçok şehrinde TNW etkileyici organizasyonlar düzenliyor. Bunun Türkiye'de olup olmayacağını sorduğumda ise Boris bana Türkiye'de birçok teknoloji etkinliğin düzenlendiğini hatta arkadaşlarının da bu etkinliklere yatırım yaptığını ve Türkiye'ye seyahat ettiklerini söyledi ve ekledi: "Türkiye'deki siyasi durumdan biraz endişeliyim ama bu durumun halledilebilir olduğunu düşünüyorum"

Siyasetle çok da alakası olmayan bir Hollandalı'nın bile Türkiye'deki politik duruma karamsar bir gözle bakması bence irdelenmesi gereken bir durum. Çünkü Türkiye'yi olduğu gibi anlatmak ne yazık ki ilgili kişilerin beceriksizliği yüzünden sağlanamıyor. Bunun en büyük nedeni ise Türk medyasının yetersizliği. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuyla ilgili bir an önce olumlu hamleler yapmasını temenni ediyorum, çünkü ülkenin doğru anlatılamaması Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki tüm olumlu uğraşlarını boşa çıkartıyor.

Bu konudan zaten çok muzdaribim, dileyen 19 Eylül'deki Times of Israel köşemdeki yazımı okuyabilir.

Neyse. Konumuza dönelim.

TNW birçok girişim hakkında ilk yazıları yayımlayan, bizlere sunan bir web sitesi. Futurizm gözlüğüyle bakacak olursak ekip olarak bu konuda gerçekten muhteşemler.

Acaba Boris TNW dışında bir girişime yatırım yapmış mıydı?

"Tüm dikkatim TNW'ye gidiyor ve CEO olmak gerçekten günlük birçok işten çok daha yorucu. Bu nedenle başka şirketlere yatırım yapmam ama e-postaları işleyecek bir sistem oluşturmak için bir girişimciye ilham verdim ve Virtuat.com ortaya çıktı. Henüz beta aşamasında iken test edebilirsiniz, benim çok sevdiğim bir uygulama."

Bana kalırsa birçok girişim ortaya çıkacaktır da Boris’e sormak istedim; gelecekte Apple, Amazon, Alphabet gibi şirketlerle rekabet edebilecek girişimler ortaya çıkar mı?

“Küçük ekiplerin harika işler başarabileceklerine inanıyorum. Yahoo bir zamanlar güzel şeyler yapan iki basit adamdan ibaretti, sonra internetteki en büyük marka haline geldi. Sonrasında bir yurt odasında iki kişi tarafından kendilerine meydan okundu ve bu girişim daha sonra ‘Google’ olarak isimlendirildi. Şirketlerde beklenmeyen nedenler sonucu parçalanmalar olabilir ve büyük şirketlerin parçalanma riskine karşı pek de güvende olabildiklerine inanmıyorum”

Evet görüyoruz ki Boris de benimle aynı fikirde.

Boris bir hayaline de değindi;

“Ülkelerin yenilikçi hale gelmeleri ve teknolojiyi doğru kullanmalarına yardımcı olmak adına onların yönetimlerini güçlendirmek isterdim. Teknoloji dünyayı değiştiriyor fakat ne yazık ki teknolojiye kara ve demiryolları kadar değer verilmiyor”

Mesela yapay zeka nereye doğru gidiyor, insanlar robotlardan korkmalı mı? Will Smith'in oynadığı 'I, Robot' filmi gerçek olur mu? Bu gibi soruları hazır Boris ile görüşmüşken çıkarayım içimden dedim ve sordum.

Yapay zekanın çok fazla ilerlediğini düşünmediğini söyleyen Boris, aslında endişelenecek bir durumun olmadığını belirtiyor.

“Bu aynı zamanda arka planda olan bir şey ve daha gelişmiş bir duruma geldiğinde bile tüketiciler olarak biz muhtemelen çok fazla fark etmeyeceğiz. Bulut barındırmaya benziyor ama gerçekten üstünde fazla düşünmüyorsunuz”

Uygulamalar hakkında yüzlerce makale yazan Boris’in sıkı bir Apple kullanıcısı olduğunu biliyorum ve ona hangi uygulamaları sıklıkla kullandığını sordum.

Basit ama yararlı uygulamaları sevdiğini söyleyen Boris, telefonunun not, mail ve takvim gibi basit uygulamalarını sıklıkla kullandığını belirtti. Farklı not uygulamalarının yanında Todo ile de verimli bir şekilde çalışıyormuş.

“Ayrıca Slack, Feedly, Trello ve Google Drive ürün paketini de kullanıyorum. Tripit ise kullanmadan hayatta kalamayacağım bir uygulama. Çok sık seyahat ediyorum ve tüm planlarımı Tripit’e iletiyorum. Uygulama bir grup rastgele e-postayı takvimimle senkronize edilmiş sıkı bir seyahat planına dönüştürüyor.”

Son olarak önemli bir internet girişimcisi olarak, gençlere ne gibi tavsiyeler vermek ister diye bir soru soruyorum.

Ne de olsa genç sayılırız, bizde bu tavsiyelerden yararlanalım.

“Yalnızca başlamaları gerek. Genç, enerjik, hırslılar ve dünyayı, işleri yönettiğini düşünen yaşlı insanlardan daha iyi anlıyorlar. Başarılı olmak için kimsenin iznine ya da yardımına ihtiyaçları yok, bu yüzden yalnızca başlamaları gerek. Sonrası çok kolay olacaktır.”

***

Umarım ülkemizde daha fazla teknoloji haberleri okuyacağımız portallarda ülkemizin önemli girişimlerini okuyabiliriz.

Sadece benim yapmamla olacak iş olsa amenna.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.