Bolt ve kızlarımız

Esat Yılmaer

Rio'da gerçekten ilginç günler yaşıyoruz. İlk yazımızda Rio’nun tarihin en başarısız olimpiyat oyunu olacağını vurgulamıştık. 9. günün sonunda gördüklerimiz ve yaşadıklarımız ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu. Eğer bir ülkeye veya bir kente bu dev organizasyon veriliyorsa öncelikle sağlanması gereken konu güvenlik. Ancak gelin görün ki burada güvenlikten eser yok. Bir Türk gazeteci arkadaşımıza oyunlara gitmek üzereyken saldırıda bulunabiliyorlar, gazetecilerin kameralarını çalabiliyorlar. Tüm bunları görüp yaşadıktan sonra insan burada ne işimiz var diye sormadan edemiyor.

Neyse biz işin sportif boyutuna bakalım. Havuzda Phelps’in muhteşem şovundan sonra bu kez atletizm pistinde Usain Bolt’un inanılmaz gösterisine tanık olduk. Yarı finallerden başlayan bu ezici üstünlük finalde taçlanırken büyük sporcunun ne demek olduğuna bir kez daha tanıklık ettik. İddia ediyorum bu dünyanın en hızlı adamını uzun yıllar geçecek kimse olmaz. Çünkü o sanki başka bir gezegenden bu dünyaya ışınlanmış. Yarışa 5 metre geriden başlıyor 10 metre önde bitiriyor. 100 metre yarışında bunu başarmak bir insanoğlu için mümkün değil. O halde hakkını teslim edelim. Tartışmasız yüzyılın en büyük atleti o.

Usain Bolt’un, Michael Phelps’in yaptıklarını bir kenara bırakalım ve biz ne yapıyoruz ona bakalım. 9 gün oldu, bir devşirmenin aldığı gümüş madalyanın dışında herhangi bir gururumuz yok. Avuçlar dolusu para harcayıp madalya umuduyla buraya getirdiğimiz sözde Türk sporcuların yerlerde sürünen performanslarıyla bizler kahroluyoruz. Bu işleri başımıza saranların acaba ne kadar umurunda onu da sonra göreceğiz. Bakalım kim elini taşın altına sokacak?

ASLAN YÜREKLİ KIZLAR

Rio’da sıkıntılıyız, etrafımız sorun dolu diyorsun da peki hiç mi güzel bir şey yok diye sorarsanız elbette cevabımız burada bir kadın basketbol takımımız olduğudur. İlk iki maçını kaybederek olimpiyat oyunlarını kötü bir başlangıç yapan kadınlarımız ondan sonra sırasıyla Japonya, Belarus ve ev sahibi Brezilya’yı yenerek grubu üçüncü sırada bitirip çeyrek finale yükselmeyi başardı. 2012 Londra'yı 5. sırada tamamlayan takımımızın buradaki hedefi daha iyisini yaparak en azından kürsüde yer almak.

Şu ana dek pes etmeyen yapısıyla, mücadeleyi bırakmayan karakteriyle herkesin takdirini kazanan bu takımın oyuncularının tek arzularının ay yıldızlı formanın gururunu tüm dünyaya ilan etmek olduğunu söylemek sanırım hiç yanlış olmaz. Yaklaşık 20 günlük beraberliğimizde bunu hepsinin gözlerinden okumak mümkün. Çeyrek finale kadar savaşarak mücadele ederek, geri düşseler bile asla pes etmeyerek bu noktaya geldiler. Açık söylemek gerekirse onlar Türkiye’nin aslan yürekli kadınları. Onların kitabında boyun eğmek yok. Onlar birbirine inanmış ve beraber savaşmaya karar vermiş bir takım.

Başlarında onları başarıya götürmeye karar vermiş Ekrem Memnun ve yardımcısı Aziz Akkaya var. El ele gönül gönüle bir hedefe doğru koşuyorlar. Bu başarısızlık, bu sorunlar dolu ortamda işlerinin kolay olduğunu söylemek kolay değil. Şimdi önlerinde bir İspanya engeli var. İspanya bu turnuvaları, bu zorlu süreçleri bizden daha fazla geçmiş, deneyimli bir takım. Bizi de iyi tanıyorlar. Ama turnuva öncesinde yaptığımız hazırlık maçında sahayı onlara dar etmeyi bildik. Şimdi bir kez daha neden olmasın diyoruz.

USAIN BOLT GİBİ...

Öncelikle şunu söylemeliyim. Biz onlardan daha fazla istekli ve daha fazla başarıya açız. Bir başka basketbol gerçeği ise bizim sahada İspanyollardan daha fazla mücadele etmemiz. Brezilya karşısında iki uzatmaya giden maçta asla geri adım atmayarak bunu kanıtladığımızı düşünüyorum. Bir de yaptığımız sohbetlerde perilerimizin Türk kadınının kararlılığını göstermeleri benim en büyük umudum. Onlar inanıyor. Ben de onlara güveniyorum. Hele Usain Bolt’un rakipleri ile dalga geçer gibi yaptığı yarışı izledikten sonra takımın neredeyse tamamından gelen “Tam bizim havamızda” yorumu işin başka bir güven boyutu. Karşımızda güçlü bir rakip var ama bizim de onların karşında asla geri adım atmayacak, sonuna kadar mücadele edecek ve kendini dünyaya kabul ettirecek bir kadın birlikteliğimiz var. Göreceksiniz, Nevriye, Işıl, Lara,Tuğçe, Bahar, Birsel, Olcay, Şaziye, Tilbe, Ayşe, ve Esra birlikteliğinde sergilenen bu dayanışma Türk spor tarihindeki en büyük başarıyı Rio’da gerçekleştirecektir. Göreceksiniz, Türkiye’nin bu altın kızları hepinizi sevinçten ağlatıp, coşkuyla sokaklara dökecektir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.