Fenerbahçe içten içe yabancılaşıyor mu?

Gökhan Aktürk

Büyük işler, önemli atılımlar; ancak birlikte çalışma ile elde edilebilir. Sayın Başkan Ali Koç, görev süresince birlik beraberlik ile ilgili bazı zamanlar çok şeyler söyledi ancak söylemek ile icraata geçirmede büyük uçurumlar oldu.

Göreve başladığı ilk an teknik direktör Aykut Kocaman ile yolları ayırdı, basketbol takımını efsaneleştiren Obradovic ile yol ayrımına gitti. Sosyal medya baskısına dayanamayıp getirilen Ersun Yanal ise ligi bitiremeden gönderildi. Sekiz haftalık performansı ile şampiyonluğu kıl payı kaçıran Emre Belözoğlu da ‘Fenerbahçe forması dışında başka bir forma giymem’ diyen Volkan Demirel dahi sessiz sedasız hizmet ettiği kulüpten ayrıldı- yollandı. İkinci kez getirilen Pereira’nın arkasında durulamadı. Tribünleri camiayı yeniden bir araya getiren, taraftarı bütünleştiren İsmail Kartal, başarılı olmasına rağmen kulüpten ayrıldı. Basketbola dönersek, Obradovic sonrası tek kupa alan Djordevic, efsane kadrodan geriye kalan Vesely de artık kulüpte yoklar.

Ozan Tufan ayrılmadan önceki açıklamasında ‘Kurunun yanında yaş da yandı’ dedi. Disiplinsizlikten dolayı kadro dışılar olabilir ancak iletişimsizlik en sıkıntılı olanıdır. Son olarak evin oğlu olarak gelen Mesut Özil de evinin kapısının önüne koyuldu. Sonuç olarak gidenlerin çok azı mutlu oldu. Fenerbahçe Spor Kulübü’ne döner isek mutsuz olduğu belli. Kişiler gidici arma kulüp kalıcıdır, söylemleri var ama kulüp ve takım içerisinde eskilerden kalma bir oyuncu olsa takıma ruhu yaşatsa daha güzel olamaz mıydı?

BU KALABALIK NASIL ERİTİLECEK?

Bu sezon diğer kulüplere nazaran Fenerbahçe için daha bir önem arz ediyor. Sekiz yıldır alınamayan kupa ve Ali Koç başkanın son kozları… Futbol takımı kurt bir hocaya emanet edildi, gittiği her takımda şampiyonluk kazanan bir teknik direktör. Ancak bizim ligimiz elinde Avrupa Kupası, Dünya Kupası olan hocaları tek bir nefeste yuttu. Jesus için de aynı tehlike var. Şu an itibari ile 40’ın üstünde oyuncusu var Fenerbahçe’nin. Bu duruma karşılık durmadan da transfer açıklıyor. Gelen oyuncular Jesus’un eski öğrencileri ve istediği oyuncular, peki bu kadar kalabalık oyuncular nasıl eritilecek? Büyük muamma.

Transfer planlaması her zaman olduğu gibi düşüncesiz bir durumda ilerliyor. Lincoln Henrique alınıyor, peşine Bruma açıklanıyor, özellikler bakımından aynı tip oyuncular, elinizde genç Muhammed, Rossi, Valencia olmasına rağmen. Devşirme sağ bek Osayi ve sol bek Ferdi’nin alternatifleri sakat ve formsuz buralara müdahale yapılması gerekirken orta saha bolluğu göze çarpıyor. Kaleci Altay’ı zorlayacak bir yedek bulunamıyor. Ama orta saha için Joao Pedro için fırsat aranıyor. Yoğun orta saha bolluğunda genç Arda Güler nasıl sıyrılarak, geçen sezon olduğu gibi korunma altına mı alınacak? Limitler bu kadar açılmış iken transfer yapmak kolay ancak bunlar takıma uyum sağlayamayınca elden çıkarmak hayli zor oluyor.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.