Hücum Beşiktaş, Hücum!

Hakan Arslan

Son dönemde Beşiktaş’ın, belki hücum arayışında değil ama hücum üretkenliğinde gözle görülür bir düşüş var. Beşiktaş Trabzonspor maçında 10, Gençlerbirliği deplasmanında 12 gol girişimi üretmişti. Başakşehir maçında da bu sayı 10’da kaldı. Üstelik bu 10 gol girişiminin 4’ü, gol yendikten sonra verilen refleksle, uzatma bölümünün son 4 dakikasında gerçekleşmiş.

Beşiktaş’ın geçtiğimiz iki sezon hem içeride hem deplasmanda maç başına gol girişimi ortalaması kolay kolay 15-16’nın altına düşmüyordu. İç sahada 20 ve üzerinin görüldüğü çok sayıda maç oynuyordu Beşiktaş. Bu sezon 13 resmi maçta 20 sayısına sadece ligdeki Konyaspor maçında ulaşıldı. Şampiyonlar Ligi’nde 3 maçta 7 gol üreten Beşiktaş’ın, Süper Lig’de 9 maçta sadece 14 gol üretebilmiş olması da ayrı bir tuhaflık.

Üstelik çok ilginç bir sezon yaşıyoruz. Atılan goller itibariyle tek haneli sayıda kalan tek takım Konyaspor (9). Yenilen gollerde tek haneli tek takım Galatasaray (6). Beşiktaş Başakşehir maçını gol yemeden tamamlasaydı, bu unvanı Galatasaray’la paylaşan 2. takım olacaktı. 2015-16 sezonunun 9. haftasında yenilen goller itibariyle tek hanede kalan, Beşiktaş dahil 6 takım var. Beşiktaş’ın attığı gol sayısı 24. Atılan gollerde ise 4 takım tek hanede kalmış.

Geçen sezonun 9. haftasında ise yenilen goller itibariyle tek hanede kalan, yine Beşiktaş dahil 6 takım var. Beşiktaş’ın attığı gol sayısı 19. Atılan gollerde ise tam 8 takım tek hanede kalmış. Bu yıl bol gollü, atmanın da yemenin de kolaylaştığı bir sezon yaşıyoruz anlaşılan. Bunların ışığında, Beşiktaş’ın hem defansif hem ofansif karnesi beklenen düzeyde değil.

ŞAMPİYONLUK ZOR MU?

Sezon başı bu kadar puan kaybı işi zorlaştırdı açıkçası. Baştan belirteyim, sezon sonu sonuç ne olursa olsun, Beşiktaş’ın uzun yıllar Şenol Güneş’le devam etmesinden yanayım. Her fırsat düştüğünde yazıyorum bunu. Yukarıdaki eleştirel çerçeveye rağmen temel yaklaşımım bu. Şampiyonluk için bir “kısa yol” var elbette. Her iki Galatasaray maçını da kazanıp farkı fiilen 2 puana düşürmek. Bu gerçekleşmezse, rakibin puan kaybına ve ince stratejik hesaplara dayalı, gerilimi bol bir sezon geçirecek Beşiktaş. En büyük dileğim Milne dönemindeki başarının tekrarlanması.

Bunun için de Başakşehir maçındaki gibi önde pres gerekiyor. Önceki iki sezon sıkça yapıldığınca. Ama takımın boyunu olabildiğince kısaltarak, orta üçlü ile ileri üçlü arasında seri pas trafiği yakalayıp rakibin dengesini bozarak. Ve bir de çoktan bir Beşiktaş efsanesine dönüşmüş olan Quaresma’nın iştahı ve hırsını tüm takıma yayarak. Ben umutluyum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.