Sadece Merkez’in kararı asla yetmez

İbrahim Kahveci

Merkez Bankası oldukça cesur, önemli ve geç bir karar aldı.

Cesur bir karar, çünkü faiz konusunda siyasi iradenin görüşü gayet net. Önemli bir karar, çünkü piyasa kendi başına kendi kararlarını veriyordu. Geç bir karar, çünkü zamanında alınmayan ve piyasanın adeta kandırıldığı bir süreçten sonra geldi.

Kimse faiz kararı ile bu işin biteceği gibi bir beklentiye asla girmesin.

Halen Merkez piyasaya 19,25’den para veriyor. Oysa kağıt üzerinde MB faizi 17,75 görülüyor. O nedenle faizlerin 24,0’e çıkartılması resmiyette 625 baz puan artırım gibi görülse de, gerçekte 425 baz puan artırım oldu.

Yine de çok önemli bir adım.

Ama asla ve asla yetmez.

Kesinlikle tamamlayıcı önlemler gereklidir. Eğer tamamlayıcı önlemler alınmaz ise “Bak Merkez faiz artırdı da ne oldu? Dolar hala düşmedi” diyenler olacaktır.

Ekonomi yönetimi bir bütündür. Mesela Merkez faiz artırır ve sıkı para politikası noktasına gider, ama siyaset parasal genişliği tercih ederse ortada sıfır etkili bir hamle kalır.

O nedenle ben ısrarla ama ısrarla kamunun savurganlığının bitmesi gerektiğine işaret ediyorum.

Sadece araç parkı değil,

Sadece kiralık binaların boşaltılması değil,

Mesela dün Cumhurbaşkanının konuşmasında şu cümle gözlerden kaçtı: “Personel alımında da dikkatli davranıyoruz. Şu kadar kişi emekli oldu, tamam emekli olduğu kadar kişiyi alabiliriz ama daha fazlasını almayacağız”

Ne demek bu?

Kamu personeli nette artmayacak. Kamu istihdamı ile atıl giderler olmayacak. (Bu arada son yıllarda kamuya geçirilen taşeron dahil, ek personel yükü zaten başlı başına büyük sorun)

***

Kamu tasarruf edecek ama, kamu ile üretim-yatırım işbirliğinde olan özel sektörün ödemelerini keserek değil.

Kamu tasarruf edecek ama, zaten sermaye ihtiyacı olan özel sektörün KDV iadesi gibi kamu alacaklarını keserek değil.

Kamu verimsiz harcamaları kısarak tasarruf edecek.

Hatırlayın 2002-2003 yıllarını.

Milletvekili lojmanları olayını hatırlayın. Herkes kendine ev tutsun denilen o dönemin milletvekillerini hatırlayın. (Vekillerin lojmanda oturması elbette çok büyük mali yük değildi ama gösterge olarak tüm kamuya tasarrufun önemini aşılıyordu)

Bugün de tasarruf ve verimliliğe çok ama çok fazla ihtiyacımız var. Gereksiz ve verimsiz kamu yatırımlarının maliyeti aslında bugün toplumsal olarak ödeniyor. Tüneller-yollar... Ne kadar gerekli, ne kadar verimli?

Tüm kamu yatırımları gözden geçirilmek zorunda.

Kamu varlıkları üzerinden siyaset gütmenin sonunun ekonomik kriz olduğunu herkes bilir. Bugün kazanılmış gibi görülse de, oluşan ekonomik krizle her şey kaybediliyor. Yakın tarihimiz benzer örneklerle dolu.

O nedenle ille de israftan kaçınma diyoruz. O nedenle Merkezin kararı sadece yetmez diyoruz.

Bakın Arjantin örneği karşımızda. Onlar IMF ile 50 milyar dolarlık anlaşma yaptı, faizleri ise bizden de fazla artırdılar ama çare olmadı. Piyasa siyasi iradenin yönünü görmek istedi.

***

Şimdi şu grafiğe bir bakın. 2016’dan bu yana MB faizi ve piyasa faizi oranlarını görüyoruz. MB faizi piyasa faizinin üzerinde olduğunda doların da daha sakin olduğu dönemler yaşıyoruz. Ama MB faizi tek başına piyasayı kontrol edemiyor. Siyasetin genişleyici kredi-maliye politikaları MB kararlarını bir anda etkisiz kılıyor. İşte o nedenle dün Sn Cumhurbaşkanının tasarruf konuşması çok önemli. Umarım en kısa sürede tüm kamuda israf ve verimlilik odaklı bir dönüşüm başlar.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (31)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.