Ankara Sanayi Odası-ASO Başkanı Nurettin Özdebir “gıda konusunda enflasyonu artırıcı yönüyle değil, güvenlik yönüyle bakmak gerekir” dedi.
Gıda ve beslenme şu anda ülkemizin iki temel sorunu.
Düşünsenize bir toplum, bir insan ne için yaşar? Bu iki temel hakkı elde edemedikten sonra ne yapacaksınız? Neden çalışanısınız ki???
SGK ve MB verilerine göre bir ayda çalıştığınızda 1m2 konut dahi alamıyorsunuz. Bu oran daha 2-3 yıl önce 1,5m2 düzeyindeydi. Gıda derseniz hepten perişan durumdayız. Asgari ücreti bırakın, ülkemizde ortalama ücretten gıda harcaması sonrası sadece 844 lira kalıyor. Bu felaket bir şey...
Hiç mi evlat büyütmeyeceksiniz? Hiç mi başka harcamanız olmayacak? Zaten şu anda gıda dışında kiraya bile para kalmıyor.
Evlat dediğimde lütfen aşağıdaki tabloya bakın: Millet çocuk yapamıyor. Ekonominin iyi olduğu dönemlerde artan çocuk sayısı ekonomi bozulunca hemen düşüyor. Bugün ülke nüfusunun aynı kalması için gereken kadın başına 2,1 çocuk sayısı 1,7’ye düştü. Bu ülkemiz geleceği açısından en büyük felaket.
Ülkemizin en temel yatırım ihtiyaçlarını karşılaması gereken devlet tabiri caiz ise şow peşinde. Tarım için vermesi gereken destek yerine olmadık yere Hazine garantili yatırım yapıyor. Sulama yatırımı, gübre desteği yerine KKM hesaplarına para akıtıyor.
GÖSTER TELEFONUNU
Sokak röportajlarının simgesi haline gelen şu sözü hatırlayalım: “Çıkar cep telefonunu.”
Ekonomik sıkıntılardan ve gelecek korkusundan bahseden gençlere biraz daha ileri yaştakilerin söylediği sözdü... Güya cep telefonu iyiyse ekonomik sıkıntıdan bahsetme hakkı olamazmış.
Şimdi aynı soruyu farklı mantıkla soralım: Temel ihtiyaçların zirveye çıktığı dönemde bu kadar gösteriş yatırımı neyin nesidir?
Küçük yaşlarımızda mahallelerde çok konuşurlardı: “Efendim aslında ihtiyaçları çok var ama gösteriş için evlerini dayayıp döşemişler...” Yani yememiş, içmemişler ama gösterişe paralarını harcamışlar.’’
Bugün bu cümleyi ülkemiz için nasıl kullanabiliriz? Temel ihtiyaçlar ve sorunlar ortada dururken bu kadar gösteriş çabası neyin nesidir?
Alttaki tabloya iyi bakın lütfen. O tabloda milletin gelecek korkusu yüzünden evlat sevgisini bile alamadığını görüyoruz. Millet çocuk bile yapamazken siz onlara “uzaya gideceğiz” dediğinizde ne anlamış oluyoruz?
İşimiz gerçekten çok zor.
Yıllardır yapılması gereken temel kamu yatırımları bile bizi bekliyor. En başta da tarım için gerekli sulama projeleri...