Ak Parti’nin gelecek beş yılı

Mehmet Ali Verçin

Topluma ilave bir heyecan ve umut sunamayan Ak Parti kongresi, atıl fakat sadık olan ve sadakat konusunda olumlu sinyal veren üyelerine, parti organlarında görev vererek bir bütünleşme atmosferi oluşturmaya çalıştı. 

Sayın Binali Yıldırım’ın ısrarı aşan bir kararlılıkla genel başkan vekili olmaya çalışması ve olmasıyla; Sayın Süleyman Soylu’ya, bazı tahminlerin aksine, partide görev verilmemesi en belirgin iki nokta oldu. 

Gündemdeki darbe söylentilerine bile kulak tıkayan ve ikinci adamlığa giden yolun bakanlıktan geçtiğine inanan yüzlerce “ikinci adam” adayı, yeni hükümette yer almak için pusuya yatmış sabırla bekliyor. 

Atama ve terfilerde herhangi bir liyakat kriteri kalmadığı için neredeyse her atanan, kendini “ikinci adam” adayı olarak görebiliyor.  

AK PARTİ SEÇİMİ KAYBEDERSE… 

Eğer önümüzdeki seçimlerde, muhalif bir şahsiyet seçimi kazanır ve yeni başkan, tıpkı Ak Parti’nin yaptığı gibi TMSF ve diğer kurumlar marifetiyle, Ak Parti’nin üzerine çullanırsa; Ak Parti’nin akıbeti, niçin Genç Parti, Anavatan Partisi veya Doğruyol Partisinden farklı olsun ki, ey ikinci adam olma heveslileri. 

Ak Partililerin, kaybedilmiş bir seçim sonrasına dair henüz böyle bir kaygıları yok, olsa iyi olurdu; bu sayede, seçimi kaybetmemek için “doğru nedir” sorusunu kendilerine samimiyetle sorabilirlerdi. 

Kayıtsız şartsız destekleyen seçmenler azalmış ve söylenmeye başlamış olsalar da, siyasette ciddi bir alternatif oluşmadığı için bir yere gitmiyorlar, henüz. 

(Ak Parti iş dünyası tarafından devşirilmeden önce Avrupa tarzı sosyal demokrat partiler gibi, sosyal devlet olgusu temelinde, politikalar izliyordu. 

Bugün Fransa ve İtalya’nın Sosyal Güvenlik harcamaları GSYH’nın %30’u civarındadır. 

Türkiye’nin sosyal güvenlik harcamalarıysa GSYH’nın %12’si civarında seyretmektedir. Bu %12’nin yaklaşık olarak %9’u emeklilik hakları için harcanmaktadır. 

Yüzde dörtten daha düşük bir sosyal güvenlik harcamasıyla, bugün için yaklaşık 180 milyar TL, Ak Parti, en kalabalık seçmen tabanı olan yoksulların sadakatini garanti etmeyi başarıyor, şimdilik. 

Çünkü yoksullar Ak parti öncesinde var olmayan bazı sosyal ödemelere hala minnettarlar. Parantezi kapattım.) 

Enflasyonun, yılsonunda %9,40 yerine %16,20’ye yükselmesi, iç savaşa tutuşmuş bu zümreyi üzer mi? Üzmez. 

İşsizlik oranı %13,20’den %19,20’e çıkarsa, fark eder mi? 

Etmeyeceği biliniyor çünkü iktidarın yamaçlarındaki zümrelerin, tanıdıklarına iş bulma mekanizması farklı çalışıyor. 

Üç vakte kadar sizi, makamlarınızdan alaşağı edecek ve ülkeyi yoksullaştırıp kaosa sürükleyecek ekonomik bir krize ramak kalmış desem, inanırlar mı? İnanmazlar. Kayıtsız kalırlar. Çünkü ekonomik krizler herkese aynı zararı vermez. 

Onlara mevcut hükümete kim atanırsa atansın mukadder muvaffakiyetsizliğe çare olamayacağını söylesem; alacakları tedbir, başarısızlığı, potansiyel bir muhalifin harcanmasında kullanmak olur, gibime geliyor. 

UYARILARIN İŞLEVSİZLİĞİ 

2023 yılında ekonomi, 2022’den; 2022 yılında 2021’den ve bu yıl geçen yıldan daha kırılgan olacak. Bu yüzden, önümüzdeki dönemde ekonomiyi en iyi tanımlayacak kavramlar “sürünme, sürüklenme ve tıkanma” olacaktır. 

Ak Parti içinde, Cumhurbaşkanı danışmanları tarafından yönlendirilen ekonomi politikalarına alternatif olabilecek bir yönelim, bir zihniyet veya bir ekip var mıdır sorumuza aldığımız cevaplar tatminkâr değil. 

Varsa yoksa ikinci adam, önemli adam, önde gelen adam, makam mevki sahibi adam vs. olma çabası ve bunun için her gün kurulup yıkılan ittifaklarla yürütülen nazik, şirin ve örtük bir iç savaş. 

Çeki senedi yazılmış bir şirketin önemli hissedar ve üst düzey yöneticilerinin de itibarı kaybına uğrayacağı kesin olmasına rağmen, Türkiye ekonomisinin çeki yazılmak, senedi protesto olmak üzeredir; peki, bu olguyu umursayan bir kimse var mı Ak Parti’de? 

Maalesef, siyasiler her zaman kendilerini uyaranları art niyetli veya saf, gülünç ve tuhaf olmakla itham ederler ve yanılırlar ve pişman olurlar ve silinip giderler. 

Bu yazı, politik bir üslupla yazılmış olsa da; konusu ekonomidir, bilinsin isterim. 

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (20)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.