MHK doğru yolda, gelin destek olalım

Mehmet Atalay

Merkez Hakem Kurulu, bağımsız hareket edebilme kaabiliyetini sergileme yolunda tarihi bir adım attı. 

Yıllarca,  güçlü kulüplerin ısmarladığı hakemlerin maçları yönettiği iddiaları  hakemlik müessesesi üzerinde kara  bir gölge oluşturuyordu... 

Bununla da kalmıyor MHK, kulüplerin istemedikleri hakemleri de, büyüklerin maçına veremiyordu... 

***

Geçtiğimiz hafta MHK, radikal bir kararla, istenmeyen hakemleri,  Üç Büyükler’in büyük itirazlarına rağmen maçlarına atadı... MHK, baskıları aştı ve yıllar sonra bir ilki başardı, kabuğunu kırdı, bağımsızlığını da ilan etti.  

Yani olması gerekeni yaptı... Bunu yaparken de Türkiye Futbol Federasyonu  Başkanı Nihat Özdemir ve Yönetim Kurulu’nun görüşünü ve desteğini mutlaka almıştır diye düşünüyoruz... 

Biz MHK Başkanı Serdar Tatlı ve arkadaşları ile TFF Başkan ve  Yönetim Kurulu’nu tebrik ediyoruz... Özerkliğin hakkını vererek ve bağımsız hareket edebilme  kaabiliyetini sergileyerek, Türk hakemliğinin geleceğini kurtarma adına önemli bir hamle yapılmıştır. 

***

Bunun devamını ve kalıcı olmasını diliyor ve bekliyoruz...Kulüplerin de artık MHK’nın iç işleyişine karışmaması, her hafta bir hakemi “istenmeyen adam” ilan etmemesi,, varsa bir şikayeti, Kulüpler Birliği’nde tartışması ve TFF’ye bildirmesi doğru olandır.  

MHK Başkanı’yla bu konuları görüşmeler, perde arkasında pazarlıklar, gelen hakemi geri çevirmeler, gece yarısı hakem değiştirmeler, rakiplerin hakemlerine müdahale etmeler artık bir daha yaşanmamak üzere, tarihin tozlu raflarına kaldırılmalıdır... 

Maçtan sonra hakemlere düdük astırmalar, bunu ima edecek tartışmalar, sözler, demeçler de olmamalıdır... 

***

Bu iş, tümüyle MHK’ya bırakılmalı, özgür ve bağımsız hareket kaabiliyeti sergilemesine fırsat verilmelidir...   

TFF  bile başkanı ve yönetimiyle, bu konuda MHK’ya adil ve tarafsız olma dışında hiç bir şekilde müdahale etmemelidir... 

Hiç bir kulübün, hiç bir hakemi, ödüllendirme veya cezalandırma hakkı yoktur... 

“Şu hakemi çok sevdik, onu bizim maçlarımıza verin” diye bir talep olmamalıdır. “Falan hakem bizim katilimizdir, bir daha maçlarımızda görmek istemiyoruz” diye meydan okumasına da müsaade edilmemelidir... 

“Rakibimizin maçlarına şu ismi gönderin” demek de yok...  

***

Peki hatalı düdük çalan, maçına ve takımına göre çiftestandart uygulayan, çelişkiler sergileyen, adamına göre muamele eden  veya kasten maçı katleden veya temin ettiği bir menfaat karşılığında maçı manipüle eden bir hakem, elini kolunu sallayarak gezebilecek mi?... 

Tabii ki hayır. Yaptığı hataların derecesine göre karnesi oluşacak ve geleceği ona göre şekillenecek... Kasıtlı hareketler veya manipülasyonlar yapan düdükler,  en ağır cezayı görecek... 

Hele de menfaat karşılığında sonuca etki eden bir hakemin durumu ne olacak, tabii ki de şike yapan takımlar için yasada yeralan hükümler uygulanacak. Ya düdüğü asılacak veya cezasını çektikten, kendini akladıktan sonra yeniden sahalara dönebilecek... 

***

Türkiye’nin sorunu, aslında yasal zemin  veya hukuki altyapının olmayışı değil, bunların uygulanmayışı, uygulanamayışı idi... Yasaları hukukun gücüne göre değil, gücün hukukuna göre evirip çevirmek idi... 

Adalet sağlanamadığı için; Türk futbolu, milyonlarca kaabiliyetli  gencine, bitmez tükenmez beşeri sermayesine, bunca tesisleşmeye, büyük imkanlara, devasa bütçelere ve olağanüstü devlet desteğine rağmen bir arpa boyu yol alamıyor... 

Bunda kusur ne sadece hakemlerde, ne sadece TFF’de, ne sadece kulüplerde, ne sadece siyasette, ne de sadece basında...  

Hepsinde kusur var, ihmal var, istismar var, torpil var, haksızlık var, haram lokma var ve bütün bu günahları işleme iradesi var... 

***

Kulüpler Yasası’nı hala çıkaramayan, yürürlükteki şiddet, şike, haksız rekabetle mücadele yasalarını uygulamayan, kulüplerin batmasına, hatta hortumlanmasına, devletin zarara uğratılmasına ses çıkarmayan, tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumayan siyasi iradede,  

çarpık yapılaşma içerisindeki  ve her türlü istismara açık kulüplerde, yanlışlıklarda başı çeken ve zaman zaman transfer simsarlığına  soyunmuş yönetici tiplerinde, menacerlikle, hocalığı karıştırmış teknik direktör ve antrenörlerde, mali şartlara uymayan ve onları denetlemeyen yapılarda, elindeki yetkiyi kullanmayan kolluk kuvvetleri ve yargıda, objektif dürüst habercilik yerine amigovari gazetecilik yapan, yolsuzluk ve usülsüzlüklerin  üzerine gitmek yerine, kulüplerin güdümünde linç  gazeteciliği yapan medyada ve dahası sacayağın tamamında ihmal var, sorun var...  

***

Bütün bunların sorumluluğu sadece hakemlik müessesesine yüklenemez. Toplum neyse, hakemler de, o’dur. Kulüpler nasılsa MHK’da, TFF de o’dur.  

Hiçbiri diğerinden masum, herhangi biri diğerinden daha suçlu değildir. Neye layıksanız öyle yönetilirsiniz... Önce kendi kapınızın önünü temizleyeceksiniz...  

TFF yönetimine, MHK’ya, Disiplin, Ceza ve Tahkim Kurulu oluşturulurken kulübünüzün amigolarını değil, liyakatli ve hangi renk olursa olsun, adaletten sapmayacak insanları önerirseniz, adalet biçersiniz... 

***

Veya göreve gelen TFF Başkanı, kulüp baskısı veya oy kaygısına boyun eğmeden,  “Beni seçerseniz böyle seçin, sizin oyuncağınız olamam, kimseyi işimize karıştırmam, beğenmezseniz oy vermeyin, başkan olamazsam da olamayayım” diyebilmeli...  

. Her şeyin yenibaştan düzenlenmesi ve bütün paydaşlarıyla futbolun, genelde de sporun yapılanması, sağlam bir ahlaki altyapının oluşması ve etik değerlerin egemen olması lazım.  

MHK, gidişata isyan ederek bir adım attı, yeni bir sayfa açtı, kulüplere düşen görev, bu yeni anlayışa destek olmak.  

***

TFF’nin görevi de asla taviz vermeden MHK’nın arkasında durmak, bütün kararlarda aynı suça aynı cezayı önceleyen, çiftestandarda düşmeyen bir yaptırım gücü kullanmak.  

Hukukun üstünlüğünü hakim kılmak.  Adaletin  harfiyyen uygulandığını gören kulüp başkan ve yöneticilerimizin de artık güven duyacağı bir sistemi uygulamaya koymak. Başka çare yok.. Hadi görelim sizi... 

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.