Bugün ağlamak yok, şarkılara güneş doğuyor

Mehmet Ocaktan

Müzik insanın farklı halleri üzerinde farklı etkileri olan bir sanat… Ama en önemlisi de ruhunu zenginleştiren, hatta şiirin deruni dünyasıyla buluşturan bir sanat.

Her gün doğumuyla birlikte hayata yeniden başlarken bazen öyle anlar olur ki her şeye kahredip “Keşke bugün güneş hiç doğmasaydı” diyebilecek bir karamsarlığın içine yuvarlanırsınız. Ve böyle anlarla bazen bir şiirin dizeleri, bazen de bir müzik imdadınıza yetişir yeniden doğarsınız…

Malum yangın felaketinin kolumuzu kanadımızı kırdığı, insanların ve tabiattaki bütün canlıların alevler içinde yandığı acılı günler yaşıyoruz. Yangına hazırlıksız yakalanmanın, çaresizlik içinde uzaktan seyretmenin acısı da içimizi yakıyor.

Ama yaşanan bütün umutsuzluklara rağmen, bugün ağlamak yok, çünkü şarkılara güneş doğmaya devam ediyor.

İşte yine umutsuz bir sabah… Yangın söndürme uçağımız olmadığı için yüreğimizde kara haberlerin rüzgarı estiği anlarda, TRT Radyo-3’te Bob Marley’in o müthiş şarkısı başlıyor No women no cry… Şarkı başladığında trafikteyim, Yedikule’den Eminönü’ne uzanan sahil boyunca denizin lacivert gözleri hızla akıyor yanıbaşımdan… Ve No women no cry şarkısının şu sözleri çınlıyor arabanın içinde…

/Hayır kadın ağlamak yok

iyi dostlarımız var,

kaybettiğimiz iyi dostlar var

yol boyunca

bu harika gelecekte

unutamazsın geçmişini

bu yüzden sil gözyaşlarını/

Sanki düşler bahçesindeyim, şarkının büyüsü bozulmasın diye bütün camları kapatıp sesim kısılıncaya dek yüksek sesle şarkıya eşlik ediyorum. Ve şarkı bittiğinde yeniden camları açıyorum, Ağustos sıcağı en dayanılmaz haliyle üzerime geliyor, ama şarkı kırılmasın diye, Ağustos’a dokunmaya kıyamıyorum.

Tam da şarkının havasına kaptırıp Ağustos sıcağına meydan okuduğum bir anda, Dünyanın en popüler reggae sanatçısı Bob Marley’in şu sözlerini hatırlıyorum: “Güneş parlıyor, hava güzel, ayakların dans etmek istiyor; ama yine de aklının bir kenarında dursun: Birileri şu an acı çekiyor.”

Reggae müziğin duayeni Marley’in barışla ilgili şu sözleri de dikkat çekici: “Reggae kendi başına bir şey gerçekleştiremez. Tanrı der ki: Bir ırkı üstün diğer bir ırkı ise aşağı kabul eden düşünce biçimi tamamen gözden düşüp terk edilmedikçe barışa kavuşamayacağız.”

Hayatın her zaman doğru yönleriyle ilgilenen ve bunu müziğine yansıtan Bob Marley 1976’da şöyle diyordu: “Soul, caz, calypso, blues… bir çok iyi müzikten hoşlanırım. Caz tamamlanmış bir müziktir. İçinde his taşıyan müzik. Hayatın yanlış taraflarıyla ilgilenen müzikleri ya da her ne olursa olsun sevmem, çünkü ben doğru olanlarla ilgilenmek isterim sadece…”

Gitarı kendi kendine öğrenen ve kendine özgü bir tarz oluşturarak kısa sürede tüm dünyada büyük bir hayran kitlesine ulaşan Bob Marley’e göre müzik özgür olmalı, asla sınıflandırılmamalı, çünkü müzik önyargısızdır.

Düşünsel planda gerek Jamaika’yı gerekse Amerika’yı ve de dünyayı sürekli sorgulamış ve politikayı şeytan işi olarak görmüştür: “Politika beni ilgilendirmiyor. Şeytanın işi. Jamaika’yı üç ay içinde güçlendireceklerini söylüyorlar. Ama cüzdan masadakilere eşit olarak dağıtılmayacak, herkes yalan söylüyor. İnsanların zihinleriyle oynuyorlar. Hiçbir zaman insanların zihinleriyle oynamamalısın.” (Yurda Yurtseven, Kültürvizyon)

Böyle bir yazıda usta şair Özdemir Asaf’ın “ağlamak” şiirindeki şu dizeleri selamlamadan geçmek olmazdı…

/Ağlamak,

Bazı acılarda yetmez,

Bazı ölümlere..

Örtüsüdür bazı acıların,

Örter, örtülmez,

Savunur bir süre./

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (15)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.