Yuvarlan bahçede kekler şirketten

Mevlana İdris

24 Haziran saat 17.00’de birdenbire seçim bitti.

Sandıklar açılıp oylar sayılmaya başladığında, beklenen ve bir kısmı oy verilirken başlayan yaygaralar ayyuka çıktı: ”Oylar kaçırılıyor, mühürlü oylar geldi, sandıkları terketmeyin, AA manipülasyon yapıyor, yetişin oylar gasp ediliyor, uçucu mühür kullanılmış arkadaşımın kayınpederinden duydum” vs vs…

Akşamın ilerleyen saatlerinde işler daha da rayından çıktı: “İnce kaçırılmış, paramiliter gruplar sokağa inmiş, bazı liderler esir alınmış, iç savaş çıkıyor…” vs vs.

Sonra başka bir şey oldu: Ankara’daki balkonda önce siyasî tarihimizin son Başbakanı “elveda” konuşması yaptı, sonra da ilk Başkanı “merhaba” konuşmasını. Sâkin, vakarlı, samimi bir konuşma. Her zamanki gibi terör dışında herkesi kucaklamaya çalışan bir konuşma.

Ve dün 12.00’de Muharrem İnce beklenen basın toplantısını yaptı. “Yenildik, 10 milyon fark var, neyine itiraz edeceğiz, ne tehdidi, şizofrenler var” filan dedi. Hani taç giyen baş akıllanırmış ya, bazan taç giymeyen başın da akıllanabileceğini göstermiş oldu. Çiğ yaygaralara pek alışan ve bu olmayınca şaşıran, lideri de olsa onu anında itibarsızlaştıran kimi seçmenlerine hoş gelmese de bunları söyleyebildi İnce. Kuşku yok ki bu bir aşama.

Seçmenin sandıkta verdiği mesaj aşamasına geçtik sonra.

Her analist başka bir yorum yaparak, seçmenin ne dediğini dünkü yorumlarla hepimize anlattı. Daha da anlatırlar, seçmenin mesaji alevli meyve tabağı gibidir çünkü.

Bizimle birlikte Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu halkları Recep Tayyip Erdoğan’ı Başkan yaptı. Erdoğan’ın rakiplerinin onun hakkında ‘olamaz’ dediği ne varsa Erdoğan hepsini oldu. Bir tek muhtar olamadı, eh onu da olmayıversin, sürekli binlercesini bir araya getirip Külliye’de buluşuyorlar zaten.

Her fırsatta kapaktan kin ve nefret kusan Avrupa ve bir kısım Amerika medyası da iyi yenildi, yok bayağı iyi yenildi, fakat kabul edelim iyi yenildi.

Sandıktan iki Başkan çıktı galiba. Biri ülkenin başına geçti, diğeri de CHP’nin başına herhalde geçer.

Oyları “çaldırmamak” için hâlâ okullarda bekleyen var mıdır? Varsa lütfen oy sayımı bitse bile okullardan ayrılmasınlar. Okullar açılıp ilk dersin zili çalana kadar orada beklemeleri ve her şeyi yeni baştan öğrenmeye başlamaları ilânen arz olunur.

24 Haziran sessiz bir devrimdir. O hazırlanan şampanyalar, topluca küfür ayinleri, asacağız keseceğiz yollu tehdit şölenleri…Hepsi milletin duvarına çarpıp bir defa daha parçalanmıştır.

Seçim kazanılsaydı medya-i sosyalda

Halk dahi koşardı tivit-i feysbukda

Hadi geçmiş olsun.

Şimdi açılacak millet bahçelerinde biraz yuvarlanıp toprakla temas ederek kendine gelebilirsin. Kekler şirketten.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.