Yabancı sermaye düşmanlığı

Mustafa Morgil

Geçtiğimiz hafta Katar Yatırım Otoritesi’nin Borsa İstanbul’un yüzde on hissesini satın alması çok konuşuldu. Türkiye’de görmeye alışık olduğumuz yabancı sermaye düşmanı, hatta yabancı düşmanı yorumlar peşi sıra yazılıp, söylenmeye başladı.  

Her şeyden önce bu satın almaya muhalefet edenlerin, neye kızgın oldukları, neyi eleştirdikleri çok net değil. Alım yapanların Katarlı olması mı? Herhangi bir yabancı kurumun, Borsa İstanbul’dan hisse alması mı? Yoksa satın alma bedelinin açıklanmaması mı? 

Bu üç noktadan ilki, satın alanların kimliği üzerinden muhalefet edilmesi bizce en saçma ve akılsızca itirazdır. İşin içine Araplar girdiği zaman nedense Türkiye’de bazı çevreler son derece dışlayıcı, ırkçı tepkiler göstermekteler.  

Arap düşmanlığı oldukça eskidir bu topraklarda. İran’dan ithal olan “ne şir’i şotur, ne didar’ı arap” ne devenin sütü ne arab’ın yüzü deyimi, biraz değişerek atasözüne dönmüştür. Deve sütü ne alaka derseniz, ortaçağ’ın viagrası diyebiliriz. 

Aynı çevreler, Almanya kökenli ünlü bir araba markası Türkiye’de fabrika açacağını duyurduğunda gayet mutlu olmuşlar, diğer başka Batılı şirketlerin de yatırım yapmasını istemişlerdi. Ekonomik milliyetçilik mi denir yoksa bildiğimiz ırkçılık mıdır? Her ikisi de bizim için saçmalıktır. 

İkinci tür eleştiriler ise Türkiye’de uzun yıllar var olmuş topyekûn yabancı sermaye düşmanlığı noktasında yoğunlaşıyor. Bu arkadaşlara göre yabancı sermaye Türkiye’nin gizli düşmanıdır. Maksadı ülkeyi çökertmek, tüm kaynaklarını, varlıklarını ele geçirmektir. Her olayın ardında karanlık güçler arayan ergen psikolojisi… 

İçe kapanmacı politikaların bir başka türü olan bu yaklaşım, yönettiği her ülkeyi batırmıştır. İktisaden bir Kuzey Kore olmak Türkiye’ye hiçbir şey kazandırmayacaktır. 

Bu tarz fikirler zamanında Boğaz’a köprü yapılmasına karşı çıkmış, özelleştirmeye de direnmişlerdir. Pek bilinmez, ilk çıktığı yıllarda renkli televizyon da ülkemizde eleştirilere hedef olmuştur. Yaşı yetenler hatırlayacaktır, özel radyolar açıldıktan bir süre sonra yasaklanmışlardı. 

Ekonomik olayları rasyonel analizlerle, matematik ile değil bir takım komplo teorileri ile açıklamak en kibar deyimle cahilliktir. 

Üçüncü tür eleştiriler ise satıştaki fiyatın, satış bedelinin açıklanmaması üzerine idi. Bu noktadaki eleştirilere aynen katılıyoruz. Yerli-yabancı bir çok yatırımcının, aracı kurumun işlem yaptığı Borsa İstanbul’un yüzde onluk hissesinin bedelinin ne olduğu merak edilecektir.  

Halka açık şirketlerin hisselerinin ticaretinin yapıldığı yerde bu tarz bir muğlaklık, belirsizlik doğru değildir. Dedikodu gazetesi çalışacak, olmayacak haberler gerçekmiş gibi yayılacaktır. 

Bu gizlilik, eskiden beri ülkemizde ciddi bir sorun olan şeffaflık, bilgi alma hakkı gibi konularda halen olmamız gereken yerde olmadığımızın bir göstergesidir. Sadece fiyatın değil, alım şartlarının, ödeme koşullarının da bilinmesi gereklidir. Halka açık şirketler kendileri ile ilgili en ufak haberleri, gelişmeleri bile bildirmek, halka açıklamak yükümlülüğü altındadırlar. Borsa’nın kendisinin bu tarz bir belirsizlik içinde olması yanlıştır. 

Ülkemiz ekonomisinin yüz yıldır en kronik sorunu sermaye eksikliğidir. Bunun da kaçınılmaz sonucu yabancı kaynak ihtiyacıdır. Dolayısı ile yabancı sermayenin ülkemize gelmesi bir ihtiyaçtır. Burada kritik nokta yatırımın sıcak para olarak değil üretim, ArGe, istihdam ve teknoloji yatırımı gibi doğrudan yatırım olmasıdır. 

Son yıllarda ekonomi yönetiminde alınan kararlar yüzünden döviz ihtiyacımız artmış olduğu için bir süreliğine sıcak para bile ülkemiz için iyidir. Zamanla doğrudan yatırıma dönüşmesi şartı ile… 

Özetle, Katarlıların Borsa İstanbul’dan hisse almaları bizce karşı çıkılması, eleştirilmesi gereken bir durum değildir. Başka ülke borsalarında da yabancıların hisseleri vardır. Bu, olağan bir durumdur. 

Ülkemiz içe kapanmacı, yabancı düşmanı politikalarla değil küresel ekonominin ve demokrasinin kurallarını uygulayarak, Dünya’ya entegre olarak kalkınabilir. Bunun başka yolu yoktur. 

 

 

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (12)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.