CB sistemi tıkandı

Taha Akyol

MHP kontenjanından Hakimler ve Savcılar Kurulu’na seçilen Av. Hamit Kocabey’in istifası, CB sisteminin yol açtığı ağır kurumsal sorunların bir dışavurumudur.

Rivayet muhtelif… İsmail Saymaz’a göre, AK Parti bürokrasisinde beklediği hassasiyeti görmeyen Bahçeli sert bir uyarıda bulunmak istemiş, aslında çalışmalarından memnun olduğu Av. Hamit Kocabey’i bu amaçla istifa ettirmiş.

Böyleyse, HSK bu dozda bir siyasi faktör haline gelmiş demektir, vahimdir.

Kocabey’i yakından tanıyan İYİ Partilerden benim dinlediğime göre, Kocabey “hukuk, adalet kalmadı” diye yakınıyormuş, hukukçu kimliğiyle istifa etmek istediğini Bahçeli’ye anlatmış o da onaylamış.

Böyleyse yine vahimdir, ülkede hukukun, adaletin ne durumda olduğunun bir ifadesidir. Bahçeli ile “istişare ederek” istifa ettiğini belirten Kocabey’in “hiçbir yanlışa göz yummadık” diye vurgulaması dikkat çekicidir.

KÜLLİYE’YE SORALIM”

Bütün denetimsiz ve dengesiz sistemler gibi CB sistemi de kurumları ezdi. AK Parti sözcüsü Ömer Çelik, daha bir yıl yeni dolduğunda sistemde “yer yer kireçlenmeler” olduğunu söylemişti. (11 Temmuz 2019)

CB Yardımcısı Fuat Oktay’ın başkanlığında Beştepe’de çalışma başlatılmıştı. Oktay’a göre, sistemde sorun yoktu, sorunlar “uygulama kaynaklı” idi, mesela “inisiyatif almak istemeyen yöneticiler… Külliye’ye soralım diyorlar”dı. (11 Mart 2021)

Bürokrasiyi kilitleyen bu tavır tam ta sistemin eseridir…

Merkez Bankası’nın getirildiği duruma bakın… Yirmi ayda üç başkan azledildi, dördüncüsü şimdilik devam ediyor. Başkanlar yardımcıları, PPK ve bölümlere kadar personel değişikliği yapıldı… Faiz indirimine “karşı oy” yazan üç yönetici birkaç gün önce azledildi…

Böyle bir sistemde hangi bürokrat, bırakın inisiyatif almayı, öncelikle “Külliye’ye soralım” demez mi?!. Bunu en iyi bilmesi gereken, bürokrasi kökenli Sayın Fuat Oktay’dır.

MHP’NİN ÖNERİSİ

İktidarın ağır siyasi yanlışları bir tarafa, “tek kişilik hükümet” sisteminde kurumların bozulması o kadar açık ki MHP Genel Başkanı Bahçeli revizyon önerdi. Erdoğan’ın kolay kolay içine sindiremeyeceği revizyon önerisinin birkaçını buraya alıyorum:

. İki başkan yardımcısı olsun ve bunları da halk seçsin…

. Merkez Bankası anayasal kuruluş halile gelsin…

. HSK yerine Yüksek Yargı Kurulu kurulsun…

. Uluslararası anlaşmaları sona erdirme yetkisi Meclis’e verilsin…

Liste uzun, ben buraya birkaç örnek aldım.

Bahçeli’nin açıkladığı metinde “kurumsallaşmış başkanlık sistemi” denilmesi de dikkat çekicidir. Devlet idaresinin ne kadar şahsileştiği görülüyor demek ki…

Böyle revizyonlarla CB sistemini “denetimli ve dengeli” hale getirmek, yani klasik başkanlıksistemine dönüştürmek mümkün olmaz.

Özellikle de HSK’dan partilerin eli çıkarılmalıdır…

GERİLEMENİN RAKAMLARI

Prof. Ergun Özbudun, iktidarın 2011’den itibaren yön değiştirerek otoriterleşmeye başladığını anlatıyor. (Türkiye’de Demokratikleşme Süreci, s. 193 vd)

Hukuk devletinin birinci tarifi, iktidarın kuvvetler ayrılığı ile, bağımsız yargıyla, hak ve hürriyetlerle sınırlandırılmasıdır. Bizde ise CB sisteminde, iktidar partisinin lideri Cumhurbaşkanına sağlıklı demokrasilerde görülmeyen yetkiler verildi…

Dünya Adalet Projesi” (WJP) ölçümlerine göre, gelişmiş demokrasilerde “iktidarın sınırlandırılması” 0.80 puan civarındadır. Türkiye ise 2012 yılında 0.47 puanla 97 ülke arasında 68. sıradaydı… CB sisteminde, 2021 yılında puanımız 0.28’e düştü! 139 ülke arasında 134. Sıradayız!

Böyle bir sistem düzgün çalışamaz, tıkandı zaten.

GÜÇ BOZAR

Üstü örtüle örtüle yolsuzluk iddiaları da ayyuka çıktı. TÜGVA’nın İBB ile şaibeli ilişkilerine dair iddialar ortaya atıldı. DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, bu iddiaların Ceza Kanunu’nda hangi maddelere tekabül ettiğini açıkladı…

Yargı soruşturma açabilir mi? Açsa tarafsız yürütebilir mi?

HSK buna cesaret eden savcıyı hemen başka bir yere tayin eder…

Bütün uluslararası raporlarda Türkiye hakkındaki yolsuzluk algısı ağırlaşıyor…

Lord Acton 1887’de yazmıştı: “Güç bozar, mutlak güç mutlaka bozar!

Önlemenin yolu denetim ve denge, kuvvetler ayrılığı, güçlü kamu kurumları….

Biz ise aksine son on yıldır bu ilkelerden uzaklaşıyoruz. Bu yüzden ekmeğimiz de küçüldü.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (204)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.