Ecevitlere saygı

Taha Akyol

Rahşan Ecevit vefat etti. Ecevit’leri rahmet ve saygıyla anıyorum. Hala isabetsiz bulduğum görüş ve davranışları vardır ama dürüst, medeni ve kültürlü politikacılar oldukları bir gerçektir ve bu gerçek başlı başına derin bir saygıyı hak etmektedir.

Ecevit’leri yakından tanıyan ve kitaplaştıran arkadaşımız Fikret Bila’nın belirttiği gibi, “Rahşan Hanım” asla eş kontenjanından değil, güçlü kişiliği ve fikirleri ile bizzat kendisi “politikacı” idi. Bülent Beyi eleştirmekten çekinmezdi.

ECEVİTLER VE GÜLEN

DSP-MHP-ANAP koalisyonun ilk aylarıydı. CNN Türk adına Ecevitlerle kütüphanelerinde ‘entellektüel’ bir mülakat yapıyordum. Banttan yayınlayacaktı. Rahşan ve Bülent Ecevitler iki konuda ters düştüler.

Rahşan Hanım MHP hakkında ağır sözler etti, “koalisyon içime sinmiyor” dedi. Bülent Bey “dünkü olaylar başka, bugün uyumlu çalışıyoruz” gibi şeyler söyledi.

Asıl büyük tartışma Fethullah Gülen üzerinden çıktı. Bir görüşmelerinde Gülen Descartes ve İbni Rüşd gibi filozoflardan bahsetmiş, Ecevit çok etkilenmişti. “Aydınlanmış, hoşgörülü bir dindarlık anlayışı var” diyordu. Okullarını da beğeniyordu.

Rahşan Hanım “bu adamı ben sevmiyorum. Ne derse desin, nihayet dincidir” gibi sözler etmiş, Bülent Bey “siyaset konuşalım” diyerek konuyu kapatmıştı.

Biz “muazzam haber çıktı” diye seviniyorduk…

Havaalanında uçağa geçmek üzereydim ki, Bülent Bey telefon etti:

“Sayın Akyol, MHP ve Gülen’le ilgili kısımları yayınlamayın, rica ediyorum. Hatta silin o bölümleri”

Tabii, ben de hemen Haber Genel Yayın Müdürü Ferhat Boratav’a bildirdim, o bölümleri iptal etti.

GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLSAYDI

Şunu kaydetmeden geçemeyeceğim: Gülen “kainat imamı” narsizmiyle siyasi güç hırsına kapılıp devleti ele geçirmeye yeltenmese ve dış yüzüyle göründüğü “felsefe konuşan” bir dindarlık ve “eğitim hareketi” gibi kalsaydı Türkiye ve insanlık için ne kadar iyi olurdu.

Fakat “siyasi amaçlı kapalı örgüt” olması ve güç hırsı hem Türkiye’ye hem mensuplarına felaket getirdi.

Bundan herkes çok ders almalı, “devleti ele geçirme” kavramı zihinlerden silinmelidir.

ECEVİT’LE İLK TEMAS

1988 yılı olmalı, Tercüman’ın genel yayın müdürüyüm. Gazeteyi 12 Eylül öncesi kutuplaşmanın dışına çıkarmak istiyorum.

Tereddütler oldu fakat Nazlı Ilıcak ve yazarlar bunu destekledi.

Bülent Ecevit’in korumasına telefonla not bıraktım. Biraz sonra döndü, randevu istedim.

Merhum Ecevit’le ilk yüz yüze ayrıntılı görüşmemdi. Çay ve büsküvi ikram etti. Kitaplığına hayran oldum. Birkaç kitabını alıp baktı, okumuştu.

Halil İnalcık’ın “Osmanlı Tarihi, Klasik Çağ” kitabının henüz Türkçesi yayımlanmamıştı. Bülent Bey İngilizcesinde özellikle Osmanlı toprak rejimi olan “Timar Sistemi”ni okumuş, Ortanın Solu için prensipler çıkarmıştı.

Sohbetimizde bilim felsefecisi Karl Popper’den de bahsetmişti.

Ecevit’e Tercüman’da kendisiyle ilgili mülakat yapmak istediğimizi, ilk mülakatı Rauf Tamer’in yapacağını söyledim, memnuniyetle kabul etti.

Rauf Tamer, hiç teyp kullanmadan, bir bakıma hafıza gösterisi de yaparak, Ecevit’le çok akıcı bir mülakat yaptı, Tercüman’da tam sayfa yayınladık.

ENTELLEKTÜEL ECEVİT

Ecevit’in 1971 basımlı “Atatürk ve Devrimcilik” adlı kitabı, güncel yönleri eskise de perspektif olarak değerini hala koruyan bir eserdir. Yeni baskıları İş Bankası Kültür Yayınlarından çıktı.

Atatürkçüdür ama yer yer sorgulayan bir kitaptır.

Laikliğin çok katı anlaşıldığı o yıllarda “İnançlara saygılı laiklik” kavramını savunmuştu. “Şapka devrimi köylüye ne kazandırdı?!” diye sormuştu.

Bu perspektiftir ki, halka gitmenin yolunu açacak, Ortanın Solu hareketi 1977 seçimlerinde yüzde 41 oy alacaktı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapmakta olduğu açımların köklerini oralarda görmek mümkündür.

Ecevit’in klişelere karşı bu sorgulayıcı mantığı zaman zaman öfke çekmiş, mesela merhum Hasan Pulur ağabeyimiz, “Haram Olsun” başlıklı yazısında, Vahdettin hakkındaki sözlerinden dolayı, Ecevit’e verdiği oylara esef etmişti. (Milliyet, 20 Temmuz 2005)

Entellektüelleri dogmatik toplumlar gibi entellektüellere tahammül edemeyen toplumlar da ufuk genişliği kazanamaz.

Ecevit, politikacı yönü bir yana, hiç şüphesiz ufuk açıcı bir entellekktüeldi.

Rahşan ve Bülent Ecevitleri saygı ve rahmetle anıyorum.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (60)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.