Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olur mu?

Taha Akyol

Bütçe görüşmeleri önemliydi fakat ben eski görüşmelerin tadını alamadım. Zira siyaseten asıl yetkili ve asıl sorumlu olan Erdoğan, bu sistem gereği Meclis’te yoktu.

Zaten bu sistemde, yürütme erki Meclis’e karşı sorumsuzdur.

Meclis’teki eleştirilerle dışarıdaki bir eleştiri arasında fark yoktur.

Soru ve gensoru önergeleri ise “denetim” anlamında neredeyse sıfır hükmündedir.

Bu sistemde “Gazi Meclis” bütçe yoluyla bile yürütmeyi denetleyemiyor.

MECLİS DENETİMİ?

Biliyorum, Beştepe hukukçuları ‘başkanlık sisteminde böyle’ diyeceklerdir. Evet, başkanlık sisteminde başkan yasama organına hesap vermez. Fakat başkanlık sisteminde yasama organı bütçeyi denetlediği gibi, başkanın bütün atamalarını de denetler.

Bizde, miting meydanlarında “Gazi Meclis” diye konuşanlar, yani AK Parti ve MHP, Amerikan anayasa yapıcılarının Kongre’ye verdiği denetim yetkilerini Gazi Meclis’e vermediler!

Meclis’in denetim yetkisi önemsizleşince, eskiden gerçek anlamında bir denetim işlevi olan bütçe görüşmeleri de önemini kaybetti.

Bütçe görüşmelerinde Kılıçdaroğlu’nun bütçe performansı iyiydi, iyi hazırlanmıştı ama akıllarda kalan adaylık tartışması oldu.

İktidar bloku istiyor ki, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı için adaylığını açıklasın...

Öyle bir durumda “Millet İttifakı” dağılır tabii, iktidarın istediği de bu zaten.

MİLLET İTTİFAKI

Adaylık konusunda Kılıçdaroğlu’nun sözleri şöyle:

Benim adaylığıma benim karar vermem kadar yanlış bir şey olamaz. Bir ittifak oluşturduk, adı Millet İttifakı. Bu ittifakın hedefi de güçlendirilmiş parlamenter sistem. Meseleleri kişiye indirgemek yanlıştır... Kararı verecek olan Millet İttifakı’nın iradesidir.”

Şimdi “Millet İttifakı”nın diğer mimarı İYİ Parti lideri Meral Akşener’e bakalım…

Karar TV’de Elif Çakır’la birlikte yaptığımız mülakatta, Akşener’e sormuştum: Beştepe’den parlamenter sisteme geçişi konuşalım diye mesaj gelse gider misiniz?

Cevabı şöyle:

Parlamenter sisteme geçişi talep eden pek çok siyasi parti var. Onların da olmasında fayda var. Parlamenter sisteme geçilmesi için blok olduk. Doğrusu da hep beraber olmaktır. En azından ana muhalefet zaten olmalı. Anayasa yapmak başka bir şey…”

Her iki liderin de “İttifak ” yapmanın gerektirdiği etiğe göre davrandıkları açık. Bu aynı zamanda “güçlendirilmiş parlamenter sistem” konusunda ilkeli davranıştır.

Gelecek ve DEVA Partileri de aynı ilkede ısrarlı.

Saadet “kuvvetler ayrılığı” için ısrarlı; CB sisteminde ise kuvvetler ayrılığı içi boş bir kavram.

HANGİ ÇOĞUNLUK?

Mühendis Binali Yıldırım, Başbakan olarak şu doğru açıklamayı yapmıştı:

Yapacağımız bir değişiklik, sistem değişikliği, anayasa değişikliği, toplumun yüzde 100’ü değilse bile büyük bir kesimini, kahir ekseriyetini kapsaması lazım, onların kabul edebileceği bir metin olması lazım!” (Bloomberg, 25 Temmuz 2016)

Elbette, sistemlerin başarısının bir şartı iyi çalışılmış olması, öbür şartı toplumun “kahir” (ezici) çoğunluğuna dayanmasıdır.

CB sistemi iyi çalışılmadığı gibi kamu gücü kullanılarak yürütülen referandumda ancak yüzde 51.4 oyla kabul edilmişti. Hukuken elbette meşru ama toplumsal meşruiyeti bu kadar.

İyi çalışılmadan diyorum çünkü MHP’nin parti içi kongre sorunlarıyla AK Parti’nin destek arayışları örtüşünce iki ay içinde hazırlanıp Meclis’e getirilmişti.

Halbuki Fransızlar 2008’deki çok sınırlı anayasa değişikliği için bile tam bir yıl çalışma yapmışlardı!

DÜZ YOLDA GİDERKEN

İşte sistemdeki sorunlar ortada: Denetimsizlik, yetkilerin tek elde toplanmasının doğurduğu yığılmalardan gelen yavaşlık, özensizlik, teknik hatalar, aynı sebepten kurumlar arası bilgi akışındaki sorunlar...

Merkez Bankası rezervlerinin negatife döndüğü bilgisi son ana kadar Beştepe’ye ulaşmamış!

Merkez Bankası kendi işini yapan bir bağımsızlığa sahip olsaydı böyle mi olurdu?

Bu sistemin iyi yürümediği açık, yeni bir sistem ancak çok geniş mutabakatla hazırlanıp kabul edilirse sağlam zemine dayanır.

Ama Türkiye öyle kutuplaştırıldı ki, geniş mutabakat zor, yol da uzun gözüküyor.

AK Parti’nin ilk iki dönem yükselen grafiğine bakın, sonra inişine; düz yolda giderken şaşırmak diye buna derler.

Sistemin yarattığı sorunlar toplumda hissedildikçe bu yolda mesafe alınacak. “Mille İttifakı” bu açıdan da önemli.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (81)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.